Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 493/1, 522/1, 55/3, 59/2. ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanun"un 4/1. maddesi 912.600,00 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair ....3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/07/2000 tarihli ve 2000/429 esas, 2000/675 sayılı kararının 20/07/2000 tarihinde kesinleşmesini müteakip, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun lehe hükümlerinin uygulanması amacıyla yapılan uyarlama yargılaması neticesinde suça sürüklenen çocuğun 765 sayılı Kanun’un 493/1, 522/1, 55/3, 59/2. ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanun"un 4/1. maddesi 900,00 yeni Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ....3. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2007 tarihli ve 2006/1004 esas, 2007/419 sayılı kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 15/03/2011 tarihli ve 2007/24826 esas, 2011/2572 karar sayılı ilâmı ile bozulması akabinde, ....Çocuk Mahkemesinin faaliyete geçmesi nedeniyle mahkemenin görevsizliğine, suça sürüklenen çocuk hakkındaki yargılamanın ....Çocuk Mahkemesince yapılmasına dair ....3. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/05/2011 tarihli ve 2011/443 esas, 2011/501 sayılı kararının kesinleşmesi sonrasında, yapılan yargılama neticesinde kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin ....2. Çocuk Mahkemesinin 17/11/2011 tarihli ve 2011/541 esas, 2011/617sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 17/01/2019 gün ve 94660652-105-33-16084-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/01/2019 gün ve 2019/7433 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, ....3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/07/2000 tarihli ve 2000/429 esas, 2000/675 sayılı kararının 20/07/2000 tarihinde kesinleşmesini takiben, suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan yargılamaların uyarlama yargılaması niteliğinde olduğu, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un “Lehe hükümlerin uygulanmasında usul” kenar başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; “Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkındaki kesinleşmiş hükümle sonuçlanmış olan davanın zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasında isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükümlü ... hakkında, ....3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/07/2000 tarihli ve 2000/429 E.- 2000/675 K. sayılı mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra yapılan yargılamalar uyarlama yargılaması niteliğinde olduğundan, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un “Lehe hükümlerin uygulanmasında usul” kenar başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; “Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında; hükümlü ... hakkındaki kesinleşmiş hükümle sonuçlanmış olan davanın zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verilemeyeceği nazara alınarak hükümlü hakkında lehe olan kanun belirlenerek bu kanuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (MERSİN) 2. Çocuk Mahkemesince verilip kesinleşen 17/11/2011 tarihli ve 2011/541 Esas – 2011/617 Karar sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, infaz aşamasındaki lehe uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağı dikkate alınarak, sonraki işlemlerin, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca mahkemesince yerine getirilmesine, 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.