
Esas No: 2018/7294
Karar No: 2022/1833
Karar Tarihi: 24.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/7294 Esas 2022/1833 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/7294 E. , 2022/1833 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/7294
Karar No : 2022/1833
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
2- Tasfiye Halinde … Nakliyat Madencilik ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı şirket adına tanzim ve tebliğ edilen … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacı tasfiye halinde şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği borçların, 2010 hesap dönemine ilişkin borçlar olduğu ve anılan ödeme emri içeriği borçlar için tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunulduğu ve tarhiyat öncesi uzlaşmanın sağlandığı, uzlaşmaya varılan vergilerin ödeme süresi içinde ödenmemesi üzerine tahsilini temin maksadıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı, … tarih ve … sayılı ödeme emrine gelince ise ödeme emri içeriği 2008/4, 10, 11, 12. dönemleri katma değer vergisi, gecikme faizi, vergi ziyaı cezasına ilişkin ihbarnamelerin tebliğ alındısından 17/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu alacakların en geç 31/12/2013 tarihinde tebliğ edilmesi gerektiğinden bu tarih geçtikten sonra 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmesinden dolayı zamanaşımı söz konusu olduğundan hukuka uyarlık bulunmadığı, aynı ödeme emri içeriği 2013, 2014 yılları özel usulsüzlük cezalarına ilişkin kısımda ise; 18/10/2011 tarih ve 7923 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi'nde davacı şirketin tasfiyeye girme kararının yayımlandığı görülmüş olup, tasfiye süresi içerisinde şirketin herhangi bir mal veya hizmet alım satımı yaptığına dair davalı idarece bir tespitte bulunulmadığından, tasfiyeye giriş tarihinden itibaren şirketin vergisel yükümlülüklerini doğuracak herhangi bir ticari faaliyeti olduğundan da söz etme olanağı yoktur. Olayda, tasfiye halinde ki şirketin sadece tasfiye işlemlerinin yürütülmesi amacıyla tasfiye memuru tarafından sınırlı bir biçimde faaliyette bulunulması söz konusu olup, aktif mükelleflerde olduğu gibi beyanname verilmesini veya Ba-Bs bildiriminde bulunulmasını gerektiren bir ticari faaliyetten söz edilemeyeceği, ticari faaliyeti olduğuna ilişkin bir tespit bulunmayan tasfiye halindeki şirketin, faal mükellef olarak beyanname ve Ba-Bs formu verme zorunluluğu bulunduğundan da söz edilemeyeceğinden, davacı tasfiye halinde olan şirket tarafından beyannamelerin verilmediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezaları yönünden "borcum yoktur" kapsamında görüldüğü uyuşmazlık konusu ödeme emrinin bu kısmında da hukuka uyarlık bulunmadığı, aynı ödeme emri içeriği 2009/5. dönemine ilişkin kısmında ise hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği 2010/12 dönemine ilişkin özel usulsüzlük cezası olduğu davacının bu cezayla ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunduğu ve uzlaşma sağlanması sonucunda tahakkuk ettirilmiş ve süresinde ödenmediğinden dava konusu ödeme emriyle de takibe alınmış olduğundan, söz konusu ödeme emrinin özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığından, vergi mahkemesince söz konusu ödeme emrinin özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının iptaline karar verilmesinin yerinde bulunmadığı, istinaf başvurusuna konu olan kararın dava konusu … tarih, … sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan özel usulsüzlük cezalarına ilişkin kısmının iptaline ilişkin kısmına yapılan istinaf başvurusu yönünden ise ödeme emrinin … . ila … . ila … sıralarında yer alan borçların yasal süresi içinde elektronik ortamda verilmeyen vergi beyannameleri nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezalarına ilişkin olduğu ve ceza ihbarnamelerinin elektronik ortamda tebliğ edildiği ve dava konusu edilmeyerek kesinleştiği görüldüğünden, söz konusu ödeme emrinin belirtilen kısımlarında hukuka aykırılık, anılan ödeme emrinin yukarıda sayılan sıraları dışında kalan özel usulsüzlük cezalarına ilişkin kısmı yönünden ise davalı idarece söz konusu özel usulsüzlük cezalarının usulüne uygun şekilde kesinleştirildiği Mahkemeye bilgi ve belge ibrazı suretiyle ispatlanamadığından ödeme emrinin bu kısımlarında hukuka uygunluk görülmediği, dava konusu … tarih, … sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan 2008/4,10,11,12 dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmının iptaline ilişkin kısmına yapılan istinaf başvurusu yönünden; ödeme emri içeriğinde yer alan vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin takdir komisyonu kararına istinaden salındığı, 05/11/.2013 tarihinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 30/6. maddesi uyarınca takdir komisyonuna sevkin yapıldığı, takdir komisyonun 17/10/2014 tarihli kararla matrah takdir ettiği, vergi/ceza ihbarnamelerinin 17/11/2014 tarihinde tarh zamanaşımı süresi dolmadan şirket müdürü Mustafa Kayalar'a tebliğ edildiği ve dava konusu edilmeyerek kesinleştiği görüldüğünden, ödeme emrinin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığından, alacağın tarh zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle ödeme emrinin bu kısmını iptal eden vergi mahkemesi kararının yerinde bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen gerekçeli olarak reddine, mahkeme kararının kısmen kaldırılmasına davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI :Davacı tarafından, yapılan cezalı tarhiyatların hukuka aykırı olduğu, kararın aleyhe kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, kararın aleyhe kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
