
Esas No: 2019/2850
Karar No: 2022/999
Karar Tarihi: 24.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/2850 Esas 2022/999 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/2850 E. , 2022/999 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2850
Karar No : 2022/999
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, yasal defter ve belgelerini incelenmek üzere ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2013 ve 2014 yılları ile 2015/Ocak, Ekim dönemleri için yapılan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatı ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/1. maddesine göre kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında sahte belge kullanma nedeniyle yapılacak incelemeye esas olmak üzere davacıya ait ilgili dönem defter ve belgelerin ibrazının istenilmesine ilişkin ikinci yazının bizzat davacıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen defter ve belgelerin, söz konusu yazıda belirtilen sürede ibraz edilmemiş olduğundan bahisle eldeki mevcut veriler ile sistemde kayıtlı bilgiler dikkate alınarak inceleme yapılmış ve netice olarak davacının sahte belge kullanmış olduğu sonuç ve kanaatiyle tanzim edilen vergi inceleme raporlarına istinaden dava konusu tarhiyatlar yapılarak ayrıca özel usulsüzlük cezası da kesilmişse de; davacının ikinci defter belge isteme yazını tebliğ aldığı tarih olan 29/12/2016 tarihinden üç gün önce 25/12/2016 tarihinde babasının vefat etmiş olması nedeniyle tebliğ edilen yazının gereğinin süresinde yapılamadığına ilişkin beyanının, davacı tarafından ibraz edilmiş olan Edirne Keşan Devlet Hastanesi tarafından tanzim edilen 25/12/2016 tarihli ölüm belgesi de dikkate alınarak yukarıda yer verilen ve madde metninde tahdidi olarak sayılmayarak örnekleme suretiyle sayılan mücbir sebep halleri kapsamında değerlendirilerek, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas alınması gerektiğine ilişkin prensip dikkate alınarak sahte belge kullanma iddiasının davacıya ait ilgili dönem defter ve belgelerin incelenmesi suretiyle ortaya konulması gerektiğinden davaya konu vergi ziyaı cezalı tarhiyatlar ile özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idare tarafından istinaf başvurusunu, Vergi Mahkemesince mücbir sebep hali gerekçe gösterilerek kabul kararı verilmiş ise de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 15. ve 373. maddelerine göre; mücbir sebeplerden herhangi birinin vukua geldiği malum ise veya tevsik ve ispat olunursa mükellefe vergi cezası kesilmeyeceği ve bu sebep ortadan kalkıncaya kadar sürelerin işlemeyeceği açık olduğun, ortada vergi tarhiyatının kaldırılmasını gerektirecek bir neden bulunmadığı, kaldı ki defter belge isteme yazısının tebliğinden önce davacının babasının vefat etmesi halinin, vergisel ödevlerin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır bir mücbir sebep hali olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varılarak, davacının 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin yasal defter ve belgelerini ibraz edebileceği yolundaki beyanı üzerine, Dairelerinin 23/05/2018 tarihli ara kararıyla ilgili getirtilen defter ve belgeler vergi müfettişine incelettirilmiş, bu inceleme sonucunda düzenlenen 25/10/2018 tarihli görüş ve öneri raporunda sadece davacının … isimli mükelleften yaptığı alımların eleştiri konusu yapıldığı görülmüş olup, anılan mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu davalı idareden temin edilerek, davacı adına düzenlenen görüş ve öneri raporu ile birlikte savunma yapabilmek üzere davacıya tebliğ edilmiş, süresinde savunma yapılmaması üzerine de … isimli mükellef hakkındaki vergi tekniği raporunun incelenmesine geçilerek, söz konusu mükellefin beyan ettiği yüksek tutarlı ciroları elde edebilecek çapta bir faaliyetinin bulunduğu hususunda ciddi kuşkular bulunmakla birlikte, mükellef nezdinde yapılan tüm yoklamalarda iş yerinde faaliyete devam edildiği, merkez adres ve imalathanede çeşitli sayıda işçi çalıştırıldığı ve cüzi miktarda emtia bulunduğu, ihtilaflı dönemlere ilişkin vergi beyannamelerinin verildiği, mükellef tarafından düzenlenen tüm faturaların sahte olduğunu gösterecek yeterli tespitler yapılmamış olduğu hususları gözönüne alındığında, davacıya düzenlenen faturaların sahteliği somut bir şekilde ortaya konulamamış olduğundan, davacının katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde bu nedenle hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle reddeden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/1. maddesine göre kesilen özel usulsüzlük cezasına gelince, davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilen yazıya rağmen geçerli bir mücbir sebep hali bulunmaksızın süresinde yasal defter ve belgelerin incelenmek üzere ibraz edilmediği açık olduğundan, kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İdarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulası istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
