9. Hukuk Dairesi 2017/27776 E. , 2018/1206 K.
"İçtihat Metni".....
DAVA :Davacı Sendika vekili, davalı ..."nin davacı ...-İş Sendikasının yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, davalı bünyesinde çalışan ve müvekkili Sendikaya üye olan işçilerin Sendika Ana Tüzüğüne göre Sendikaya üyelik aidatı ödemeleri gerektiğini, davalı Belediyenin işçilerden kestiği aidatları bu güne kadar müvekkiline ödemediğini, ödeme tarihinin kanunda ve taraflar arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinde kararlaştırıldığını iddia ederek aidat alacağının her ay aidatının ait olduğu aydan bir ay sonra başlayacak en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı Sendika vekili, davalı ..."nin davacı ...-İş Sendikasının yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, davalı bünyesinde çalışan ve müvekkili Sendikaya üye olan işçilerin .... göre Sendikaya üyelik aidatı ödemeleri gerektiğini, davalı Belediyenin işçilerden kestiği aidatları bu güne kadar müvekkiline ödemediğini, ödeme tarihinin kanunda ve taraflar arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinde kararlaştırıldığını iddia ederek aidat alacağının her ay aidatının ait olduğu aydan bir ay sonra başlayacak en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemenin önceki kararının davalı tarafça temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 08.06.2015 Gün, 2015/22493 Esas, 2015/11443 Karar sayılı kararıyla davalı ...’ye ait müşteri hesap ekstresi tetkikinde 06.11.2002 tarihinde ...... fiş numaralı 1.000 TL tutarında, 31.12.2002 tarihinde 5389 fiş numaralı 750 TL, 14.10.2003 tarihinde 2354 fiş numaralı 2.500 TL, 21.07.2004 tarihinde 2.582,51 TL tutarında, 18.08.2004 tarihinde 3.143,94 TL tutarında ve 17.09.2004 tarihinde yapılan ödemelerin mahsup edilmediği, davacı sendikanın ..... 5. İş Mahkemesi’nin 2002/353 Esas, 2002/1026 karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınan aidat alacağının tahsili için ... 13. İcra Müdürlüğü’nün 2004/25927 (yenileme ile) esas sayılı icra takibi yaptığının açık olduğu, davacı vekilinin temyize cevabında ödemelerin bu icra takibine konu alacak için yapıldığı belirtilmişse de, dosya kapsamından ödemelerin icra takibine konu alacak için yapıldığının tespitinin mümkün olmadığını, bu nedenle tarafların bu hususta beyanları alınıp gerekirse icra dosyası tamamı getirtilerek yukarıda sayılı ödemelerin bu davaya konu aidat alacağına mı yoksa icra takibine konu aidat alacağına ilişkin mi olduğunun tam olarak açıklığa kavuşturulup sonuna göre karar verilmesi gerektiği noktasında bozulması üzerine, mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında alınan ek bilirkişi raporu uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dava tarihinin 29.05.2008 olmasına rağmen karar başlığında 12.10.2015 olarak gösterilmesi mahallinde her zaman düzeltilebilir maddi hata kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacı avukatının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafça yapılan 06.11.2002 tarihli 1.000 TL, 31.12.2002 tarihli 750 TL, 04.10.2003 tarihli 2.500 TL, 21.07.2004 tarihli 2.582,51 TL 18.08.2004 tarihli 3.143,94 TL ile 17.09.2004 tarihli 2.697,44 TL ödemelerin davacının Aralık 2001 – Temmuz 2004 ve Kasım 2007 – Nisan 2008 dönemlerine ait sendika aidat alacaklarından mahsup edilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Bozma ilamı sonrası hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda tarafların bozma ilamına karşı da bir beyanda bulunmadıkları, icra dosyasında alacaklı vekilinin ödemeye ilişkin bir tahsilat bildirmediğini bu nedenle ödemelerin iş bu davaya konu edileceği belirtilip 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 102. maddesine de yer verilerek Aralık 2001 – Nisan 2008 arası toplam alacak miktarının 34.819,79 TL olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece de 6098 sayılı Borçlar Kanunu m.100 vd. uyarınca davalının yaptığı 12.673,89 TL ödeme Aralık 2001 – Temmuz 2004 ve Kasım 2007 – Nisan 2008 dönemleri sendika aidat alacağından mahsup edilmiştir.
Davacı bozma öncesi temyize cevabında ve bozma sonrası temyiz dilekçesinde yapılan ödemelerin icra takibine ilişkin olduğunu, ödemelerin mahsup edilemeyeceğini beyan etmiştir.
Davacı A..... İş Mahkemesi’nin 21.11.2002 tarih, 2002/353 Esas, 2002/1026 Karar sayılı kararına istinaden Ankara 13. İcra Müdürlüğü’nün 2014/25927 esas sayılı dosyasında 05.02.2003 tarihinde icra takibi başlatmıştır. İcra takibine konu mahkeme kararında davacının Ekim 1999 – Kasım 2001 dönemi sendika aidat alacakları hüküm altına alınmıştır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 102. maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur.
Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
6098 sayılı Kanunda yer alan düzenlemeyle aynı doğrultuda hüküm ödemelerin yapıldığı tarihte yürürlükte olan mülga 808 sayılı Borçlar Kanunu’nun 86. maddesinde de yer almaktadır. Buna göre “Kanunen muteber bir beyan vaki olmadığı yahut makbuzda bir güna mahsup gösterilmediği takdirde, tediye muaccel olan borca mahsup edilir.
Müteaddit borçlar muaccel ise tediye, borçlu aleyhinde birinci olarak takip edilen borca mahsup edilir. Takibat vaki olmamış ise tediye, vadesi iptida hulül etmiş olan borca mahsup edilir.
Müteaddit borçların vadeleri aynı zamanda hulül etmiş ise mahsup mütenasiben vaki olur. Hiç bir borcun vadesi hulül etmemiş ise alacaklı için en az teminatı haiz olan borca mahsup edilir”.
Yukarıda tarihleri verilen ödemelerde davalı tarafından ödemelerin hangi dönem sendika aidat alacağına ilişkin olduğu belirtilmemiştir. Mülga Borçlar Kanununda ve aynı doğrultudaki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda yer alan hüküm değerlendirildiğinde icra takibi konusu yapılan sendika aidat alacaklarının vadesinin mevcut dosyaya konu sendika aidat alacakların vadesinden önce olduğu gibi özellikle 04.10.2003 tarihli 2.500 TL, 21.07.2004 tarihli 2.582,51 TL 18.08.2004 tarihli 3.143,94 TL ile 17.09.2004 tarihli 2.697,44 TL tutarındaki ödemelerin icra takip tarihinden sonra olduğu da açıktır. Buna göre söz konusu ödemelerin mevcut dosyadaki sendika aidat alacaklarından mahsup edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.....