Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/19017
Karar No: 2018/1205
Karar Tarihi: 25.01.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/19017 Esas 2018/1205 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/19017 E.  ,  2018/1205 K.

    "İçtihat Metni"


    ....
    DAVA : Davacı, davalıların 01.03.2010 tarihinde yaptıkları eylemin ""yasadışı grev"" olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,...., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., .........., ..., ..., ..., ... adına onları temsilen .....avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde, 01.03.2010 tarihinde tespit isteyen işverene ait....bulunan mermer ocağı işyerinde çalışan davalı ve arkadaşlarının toplu hareket ederek bir takım usulsüz ve haksız gerekçelerle işyerinde işi durdurduklarını ve/veya işbaşı yapmadıklarını, bu nedenle işyerinde üretim ve işletmesel faaliyetlerin durduğunu, belirterek uygulanmakta olan grevin yasadışı grev olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Bir kısım davalıları temsilen .... vekili, 01.03.2010 tarihinde işyerinde davalı ve arkadaşlarının haksız eylem ve gerekçelerle işi durdurdukları ve işbaşı yapmadıkları gerekçesiyle bu eylemin yasa dışı grev olduğunun tespiti ile eylemin sona erdirilmesi istemi olduğu aynı tarihli hukukçu bilirkişi eşliğinde yapılan keşif zaptında mahallinde 16:28 itibarıyla orada bulunulduğu ve işçilerin toplu halde idari binanın çevresinde olduğu iş makinelerinin çalışır vaziyette olmadığı tespit edildiği ancak bu raporu kabul etmediklerini vardiyanın bittiği saate yakın saatlerde işyerinde yapılan bu keşifte hiçbir tanık ifadesine müracaat edilmediği, puantaj kayıtları celp edilmediği üretimle ilgili bir sorunun olup olmadığına dair rapor alınmadığı işçilerin hangi sebeple idari binanın önünde durduğu tespit edilmeksizin iradelerine bakılmaksızın rapor yazıldığı, kaldı ki ertesi gün işverence yapılan toplantıda işveren vekili dün yaşanılan ve kendisine iletilen talepleri dinlediğini ancak bir şey yapamayacağını bu nedenle bu konuyu unuttuğunu herkesin çalışmasına devam edebileceğini bildirdiğini çalışanların çalışmasına devam ettiği, bahse konu olayın toplu halde yapılıp organize olunmadan kendiliğinden gerçekleştiğini savunarak işverenin ele başı olarak gördükleri kişilere karşı açılan bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili Av. ... 27.06.2011 tarihli beyan dilekçesinde, müvekkillerinin halen çalışmakta olan bildikleri kadarıyla iş akitleri feshedilen kişilerce organize edilen ve işyerinin bütün birimlerinde çalışmanın durdurulmuş olması nedeniyle katılmak zorunda ve durumunda kaldıklarını, çalışma durdurulduğundan bireysel olarak çalışma yapabilmeleri işin ve işyerinin niteliği gereği mümkün olmadığını, müvekkillerinin kusurunun bulunmadığını savunarak aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    .... 14.03.2013 Tarih, 2010/93 Esas, 2013/245 Karar sayılı işyerindeki işçilerin iş bırakma eyleminin yasadışı grev olduğunun tespitine yönelik kararı Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 03.07.2013 Gün, 2013/19079 Esas, 2013/12558 Karar sayılı bozma ilamıyla ""yerel mahkemece iş bırakma eylemi yapılan işyerinin işletme mi işyeri mi olduğu araştırılıp 6356 sayılı Kanun uyarınca yetkili mahkemenin belirlenmesi gerektiği"" noktasında bozulması üzerine bozmaya uyulmuş ve mahkemece İstanbul İş Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi ve talep üzerine dosya İstanbul İş Mahkemesine gönderilmiş, mahkemece 01.03.2010 tarihinde yapılan delil tespitinde ve özellikle kamera kayıtlarındaki görüntülere göre değerlendirme yapılan ek bilirkişi raporundaki tespitlere göre davacı şirkete ait mermer ocağı işyerinde çalışan davalıların 01.03.2010 günü bir takım taleplerle topluca iş bıraktıkları, özellikle saat 12:30’den 17:00’a kadar eylemin devam ettiği, işverenin işçilere grevin yasal olmadığı ve herkesin iş başı yapması gerektiğini söylemesine rağmen işçilerin bu eyleme devam ettikleri amaçlarının bazı taleplerinin işverene kabul ettirmek olduğu, ertesi gün çalışmaya devam ettikleri belirlenmiş olsa bile bu eylemin yasa dışı bir eylem olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne ve eylemin yasadışı grev niteliğinde olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,.... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,. ..., ..., ..., ..., ... adına onları temsilen.... vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık 01.03.2010 tarihinde gündüz vardiyasında bir kısım işçilerin iş bırakarak idare merkezi önünde toplanması şeklinde gerçekleşen eylemin kanun dışı grev niteliğinde olup, olmadığı noktasındadır.
    Somut uyuşmazlıkta bir kısım davalı asil beyanları, dinlenen tanık beyanları ve bilirkişi raporu dikkate alındığında şirketin ekonomik nedenlerle işçi çıkarılacağı yönünde söylentiler bulunması ve işçilerin iş şartlarından doğan sıkıntılarını işverene iletmek, sosyal haklarının iyileştirilmesi amacıyla bir kısım işçilerin 01.03.2010 tarihinde sabah 07:30 sıralarında iş bıraktıkları idare merkezi önünde toplanmaya başladıkları eylemin aynı gün 17:00’a kadar sürdüğü anlaşılmaktadır. Aynı gün mahkemece saat 16:28’de yapılan tespitte de işyerinde herhangi bir çalışma olmadığı işçilerin toplu vaziyette bekledikleri gözlenmiştir.
    Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev Ve Lokavt Kanunu’nun 25. maddesine göre;
    “İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında anlaşarak veyahut bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denilir.
    Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin iktisadi ve sosyal durumlarıyla çalışma şartlarını korumak veya düzeltmek amacıyla bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan greve kanuni grev denilir.
    Kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan grev kanun dışı grev olarak nitelendirilir. Siyasi amaçlı grev, genel grev ve dayanışma grevi kanun dışı grevdir. İşyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler hakkında kanun dışı grevin müeyyideleri uygulanır.
    Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, milli egemenliğe, Cumhuriyete, milli güvenliğe aykırı amaçla grev yapılamaz.
    Aynı Kanunun 46. maddesine göre “Karar verilen veya uygulanmakta olan bir grev ve lokavtın kanun dışı olup olmadığının tespitini, uyuşmazlığın tarafı olanlardan her biri 15 inci maddeye göre yetkili iş mahkemesinden her zaman talep edebilir. Mahkeme bir ay içinde karar verir. Verilecek karar, tarafları ve işçi ve işveren sendikasının mensuplarını bağlar ve ceza davaları için de kesin delil teşkil eder. Hakim, tespit kararının kesinleşmesine kadar, dava konusu grev veya lokavtın ihtiyati tedbir olarak durdurulmasına karar verebileceği gibi, konulmuş tedbiri her zaman kaldırabilir.”
    07.11.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6356 sayılı Kanun’un 58. Maddesine göre “(1) İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla, aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denir.
    (2) Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması hâlinde, işçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını korumak veya geliştirmek amacıyla, bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan greve kanuni grev denir.
    (3) Kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan grev kanun dışıdır.”
    Aynı Kanun’un 71. maddesine göre “(1) Taraflardan her biri, karar verilen veya uygulanmakta olan bir grev veya lokavtın kanun dışı olup olmadığının tespitini mahkemeden her zaman talep edebilir. Mahkeme bir ay içinde karar verir. Kararın temyizi hâlinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karara bağlar. Verilecek karar, tarafları, işçi ve işveren sendikasının üyelerini bağlar ve ceza davaları için kesin delil teşkil eder.
    (2) Hâkim tedbir olarak dava konusu grev veya lokavtın durdurulmasına karar verebilir.”
    Grev hakkı Anayasa’nın 54. maddesinde düzenlenmiştir. Anayasanın 54. maddesi uyarınca: "Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler." 07.05.2010 tarihli Anayasa değişiklikleri kapsamında 54. maddede bir takım değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda Anayasamızın 54/7 maddesinde yer alan "Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz." hükmü kaldırılmıştır. Anayasanın 54. maddesinin değişiklik gerekçesinde: "Maddeyle, tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile çağdaş demokratik toplumlarda çalışma hayatını düzenleyen ve genel kabul gören evrensel ilkelerle bağdaşmayan, grev ve lokavt hakkına gereksiz sınırlamalar getiren, 54. maddenin üçüncü ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmaktadır. Söz konusu hükümlerin kaldırılmasıyla, sendikal haklar ile grev ve lokavt hakkının kullanılabilmesi bakımından, ileri bir adım atılmış olmaktadır." denilmiştir. Anayasanın 54. maddesinde anılan yasaklar kaldırılmasına rağmen 2822 sayılı Kanunda bu yönde bir değişiklik yapılmamış, ancak 6356 sayılı Kanunda ise bu yasaklara yer verilmemiştir.
    Diğer taraftan Anayasanın 90. maddesi gereği usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmeler ulusal hukukun üstündedir. Kanunlar bu sözleşmelere aykırı olamaz.
    Genişletilmiş Avrupa Sosyal Şartı’nın 5. maddesine göre; “Akit Taraflar, çalışanların ve çalıştıranların ekonomik ve sosyal çıkarlarını korumak için, yerel, ulusal ve uluslararası örgütler kurma ve bu örgütlere üye olma özgürlüğünü sağlamak veya geliştirmek amacıyla ulusal mevzuatın bu özgürlüğü zedelemesini veya zedeleyici biçimde uygulanmasını önlemeyi taahhüt ederler.”
    Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 87 sayılı Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin Sözleşme’nin 11. maddesinde de benzer düzenleme yapılmış ve örgütlenme hakkının korunacağı belirtilmiştir. Yine 98 sayılı Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Sözleşmesi’nin 1. maddesine göre: “İşçiler çalışma hususunda sendika hürriyetine halel getirmeye matuf her türlü fark gözetici harekete karşı tam bir himayeden faydalanacaktır. Böyle bir himaye bilhassa, bir işçinin çalıştırılmasını, bir sendikaya girmemesi veya bir sendikadan çıkması şartına tabi kılmak; bir sendikaya üye olması yahut çalışma saatleri dışında veya işverenin muvafakatı ile çalışma saatlerinde sendika faaliyetlerine iştirak etmesinden dolayı bir işçiyi işinden çıkarmak veya başka suretle onu izrar etmek; maksatları güden hareketlere mütaallik hususlarda uygulanacaktır”.
    Anayasadaki yasakların kaldırılması ile bağlantılı olarak değerlendirilmesi gereken bir başka durum konuya ilişkin uluslararası düzenlemeler ve Anayasanın 90. maddesi hükmüdür. Gerek ... gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Mahkeme kararları ve yine...kapsamında grevi de kapsayan toplu eylem hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda toplu eylem hakkı bir üst kavram olarak benimsenmiş olup, buna grev yanında grev benzeri protesto eylemleri, kurallı çalışma, işi yavaşlatma gibi eylemler de dahil edilmiştir. ... denetim organları çeşitli tarihlerde verdikleri kararlarda siyasi amaçlı grev, genel grev ve sempati grevlerinin yasaklanmasını ... bakımından eleştirmiş ve sendika üyelerinin menfaatlerini etkileyen konularda eylem yapma imkanının tanınması ve desteklenen grevin yasal olması kaydıyla sempati eylemlerine izin verilmesi gerekliliğini belirtmiştir. ... denetim organlarına göre; grev hakkı yalnızca toplu iş sözleşmesinin imzalanması ile çözülebilecek endüstriyel uyuşmazlıklarla sınırlı değildir. İşçilerin grev hakkı vasıtasıyla korudukları mesleki ve ekonomik menfaatler sadece daha iyi çalışma koşulları veya mesleki nitelikteki toplu taleplere ilişkin değildir. Ayrıca işçileri doğrudan ilgilendiren ekonomik ve sosyal politika sorunları ve işletmenin karşılaştığı problemlere yönelik çözümleri de içerir. Hükümetin ekonomik politikasının sosyal ve istihdama ilişkin sonuçlarını protesto eden ulusal grevin yasak olmadığına ilişkin açıklama ve grevin yasaklanması, örgütlenme özgürlüğünün ciddi ihlali niteliğindedir.
    ILO denetim organlarına göre dayanışma grevlerinin tümüyle yasaklanması kötüye kullanmalara sebebiyet verebilecektir. Aynı değerlendirme sempati grevleri için de geçerli olup, bu tür eylemlerin meşruiyeti grevin yasal olması şartına bağlıdır. Aletlerin bırakılması, işi yavaşlatma, oturma, aşırı kurallı çalışma gibi eylemler barışçıl şekilde gerçekleştirildiği sürece korunmalıdır. Bu eylemler ancak barışçıl olma niteliğini kaybettiği takdirde kısıtlanabilir.
    Grev hakkı bakımından önemli bir diğer düzenleme de...ve denetim organı olan ....Komitesinin yorumudur.
    ...6/4. maddesinde "grev hakkı dahil toplu eylem hakkı" düzenlenmiştir. Avrupa Sosyal Haklar Komitesi maddeyi yorumunda: grev hakkının sadece toplu iş sözleşmesi prosedürü sırasında ve bu prosedürle bağlantılı olarak kullanılamayacağını kabul etmektedir. Komiteye göre: toplu iş sözleşmesi prosedürü dışında, işçilerin iş sözleşmelerinin feshinin bildirildiği dönemde bir grup işçinin bunu önleme veya işten çıkarılanların geri alınması için yaptıkları eylemler toplu eylem hakkı kapsamında yer alır. Belirtmek gerekir ki .... 5 ve 6. maddelerini onaylamamıştır. Bununla birlikte, ....ilişkin kararlarında Şartın ilgili hükümlerini uygulamıştır.
    ...., Türkiye aleyhinde verdiği kararda toplu iş sözleşmesi prosedürü ile bağlantılı olmayan 1 günlük genel grevin Hükümet tarafından yasaklanmasının ve çalışanlara disiplin cezası uygulanmasının .... ve Avrupa Sosyal Şartı ve ILO ile benimsenen kurallara aykırı olduğunu kabul etmiştir. Sonuç olarak, uluslararası normlar uyarınca; işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarını etkileyen veya işyerindeki uygulamalara yönelik olarak kısa süreli, demokratik bir hakkın kullanımı niteliğindeki protesto eylemleri toplu eylem hakkına dahildir. Bu gibi eylemler salt politik nitelikte olmadıkça yasaklanamaz.
    Nitekim 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda yasağın kaldırıldığı dikkate alındığında, temelde işçilerin işten çıkarılacağı yönündeki söylentilere karşı ve ekonomik sosyal durumlarını iyileştirmek bunu işverene iletmek amacıyla toplanmaları şeklindeki yaklaşık 10 saat süren somut uyuşmazlıktaki eylemin uluslararası normlar kapsamında toplu eylem hakkı çerçevesinde korunan bir eylem olarak değerlendirilmesi gerekirken eylemin yasadışı grev olarak değerlendirilip davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    6356 sayılı Kanun’un 71. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM :
    Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Davanın REDDİNE,
    3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalıların yaptığı 90,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
    5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak vekil ve sendika vekili tarafından temsil edilen davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., .
    6.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine,
    Kesin olarak 25.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi