Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2526
Karar No: 2022/970
Karar Tarihi: 24.03.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2526 Esas 2022/970 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2526 E.  ,  2022/970 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/2526
    Karar No : 2022/970

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...

    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Odası
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 17/11/2020 tarih ve E:2017/7588, K:2020/5148 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.


    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun 04/11/2017 tarih ve 45/46 sayılı oturumunda aldığı 27, 28, 29, 31 ve 35 numaralı kararların; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin 34. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde yer alan "mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri saptamak ve uygulanmasını sağlamak" ibaresinin; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 1. maddesinde yer alan "mesleki ürün ve hizmetlerin Elektrik Mühendisleri Odası tarafından belirlenen en az ücretlerinin uygulanması" ibaresinin, 12. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi ile (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresinin iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 17/11/2020 tarih ve E:2017/7588, K:2020/5148 sayılı kararıyla;
    Anayasa'nın 124. ve 135. maddeleri, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2., 33. ve 39. maddeleri ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (d) bentlerinde yer alan kurallar aktarılarak,
    Dava konusu düzenlemeler yönünden;
    Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin 34. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendi, Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (a), (ç), (g), (r), (ü), (v) bentleri ve 6. maddesi ile Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 1. ve 12. maddelerine yer verildikten sonra,
    Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine göre, Elektrik Mühendisleri Odasının üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak, üyeler arasında rekabet yaratılarak mühendislik hizmeti sunumunda niteliğin düşmesinin önüne geçilmesini sağlamak amacıyla üyelerinin sunduğu hizmetin karşılığı olan ücretin asgari sınırlarını tespit edebileceği hususunda kuşku bulunmadığı,
    Meslek odasının asgari ücreti düzenleme ve denetleme yetkisinin hizmetin gereği gibi ifa edilebilmesi ve kamu yararı açısından da bir zorunluluk olduğu, ayrıca, asgari ücret belirlenmesinin, mühendisler ile hizmet sunduğu kişiler arasında, asgari ücretin altında olmamak şartıyla, serbestçe ücret belirlenmesine engel oluşturmadığı,
    Bu durumda, üyelerinin hak ve menfaatlerini korumakla yükümlü bir kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan Elekrik Mühendisleri Odasınca elektrik mühendisleri arasında rekabet yaratılarak elektrik mühendisliği hizmetinin sunumunda niteliğin düşmesinin önüne geçilmesi ve üyelerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla tesis edilen en az ücret düzenleme ve denetleme yetkisi veren dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Nitekim, Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin 34. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde yer alan "mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri saptamak ve uygulanmasını sağlamak" ibaresinin iptali istemiyle açılan davada, Dairelerinin 01/06/2017 tarih ve E:2014/11450, K:2017/4569 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği; Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin iptali istemiyle açılan davada, Dairelerinin 01/06/2017 tarih ve E:2015/14442, K:2017/4572 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği; Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 1. maddesinde yer alan "mesleki ürün ve hizmetlerin Elektrik Mühendisleri Odası tarafından belirlenen en az ücretlerinin uygulanması" ibaresinin, 12. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi ile (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresinin iptali istemiyle açılan davada, Dairelerinin 01/06/2017 tarih ve E:2012/2186, K:2017/4570 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği,
    Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun 04/11/2017 tarih ve 45/46 sayılı oturumunda aldığı 27, 28, 29, 31 ve 35 numaralı kararlar yönünden;
    Elektrik Mühendisleri Odası tarafından belirlenen asgari ücretin hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırı olduğu ileri sürülerek dava konusu edilebileceğinin ve yargı organlarınca bunun denetiminin yapılabileceğinin açık olduğu, meslek Odası tarafından belirlenecek ücretin miktarına yönelik iddiaların, ancak bu ücretin belirlendiği düzenleyici işlemlere karşı açılacak davalarda değerlendirilebileceği,


    Bu uyuşmazlıkta ise, davacı tarafından, davalı Odanın en az ücret düzenleme ve denetleme yetkisi bulunmadığı ileri sürülerek iptal isteminde bulunulmuş olup, en az ücret düzenleme ve denetleme yetkisi veren Yönetmelik düzenlemelerinde hukuka aykırılık görülmediğinden, Elektrik Mühendisleri Odası Enaz Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesi kapsamında tesis edildiği anlaşılan dava konusu kararlarda da hukuka aykırılık görülmediği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, en az ücret belirleme konusunda davalı Odaya 6235 sayılı Kanun'da herhangi bir yetki verilmediği, dolayısıyla kanuni dayanaktan yoksun olan dava konusu Yönetmelik hükümlerinde ve Yönetim Kurulu kararlarında hukuka uygunluk bulunmadığı, davanın reddi yolunda verilen temyize konu Daire kararının kanuni bir gerekçeye dayanmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY :
    Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun 04/11/2017 tarih ve 45/46 sayılı oturumunda, mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesine ve uygulanmasına ilişkin bazı kararlar alınmıştır.
    Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT :
    Anayasa'nın "Yönetmelikler" başlıklı 124. maddesinin 1. fıkrasının işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, "Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler."; "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları" başlıklı 135. maddesinin 1. fıkrasında, "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir." hükümlerine yer verilmiştir.
    6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinde, "Birliğin kuruluş amacı ile yapamayacağı faaliyetler ve işler aşağıda gösterilmiştir.
    Birliğin kuruluş amacı:
    a) Bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek;
    Bu suretle aynı ihtisasa mensup meslek mensuplarını bir Odanın bünyesinde toplamak; merkezde idare heyeti, haysiyet divanı ve murakıplar gibi görevlilere yetecek kadar üyesi bulunmayan Odanın merkezini, Umumi Heyetin belirleyeceği yerde açmak;
    b) Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak;
    c) Meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmektir.
    Birlik ve organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar." hükmü yer almıştır.
    6235 sayılı Kanun'un 19. maddesinde, "Odalar, bu kanunun 2 nci maddesinde belirtilen amaç için Birlik Umumi Heyetince kararlaştırılan işlerden yalnız odalarını ilgilendiren kısımlar ile görevlidirler. Odalar va organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar."; 33. maddesinde, "Türkiye'de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihdisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler. Kamu Kurumu ve Kuruluşları ile İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi Kuruluşlarında asli ve sürekli olarak çalışan mühendislik ve mimarlık meslekleri mensuplarının meslek ve ihtisaslarıyla ilgili odaya girmeleri isteklerine bağlıdır. Ancak bunlar görevlerinin gereği olan işleri yaparken, mesleki bakımdan, Odaya kayıtlı meslekdaşlarının yetkileriyle haklarına sahip ve onların ödevleriyle yükümlüdürler. Bu konuda Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile ilgili hükümler saklıdır."; 39. maddesinde, "Bu kanun hükümleri müteşebbis heyetlerce ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek bir talimatname ile tatbik olunur." hükümlerine yer verilmiştir.
    4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamaktır." hükmüne yer verilmiş, 3. maddesinde, teşebbüsün "Piyasada mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzelkişilerle, bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil eden birimleri"; teşebbüs birliğinin "Teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzelkişiliği haiz ya da tüzelkişiliği olmayan her türlü birlikleri" ifade edeceği belirtilmiştir.
    4054 sayılı Kanun'un "Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar" başlıklı 4. maddesinde, "Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.
    Bu haller, özellikle şunlardır:
    a) Mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kar gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tesbit edilmesi,
    b) Mal veya hizmet piyasalarının bölüşülmesi ile her türlü piyasa kaynaklarının veya unsurlarının paylaşılması ya da kontrolü,
    c) Mal veya hizmetin arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesi,
    d) Rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması, kısıtlanması veya piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin boykot ya da diğer davranışlarla piyasa dışına çıkartılması yahut piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi,
    e) Münhasır bayilik hariç olmak üzere, eşit hak, yükümlülük ve edimler için eşit durumdaki kişilere farklı şartların uygulanması,
    f) Anlaşmanın niteliği veya ticari teamüllere aykırı olarak, bir mal veya hizmet ile birlikte diğer mal veya hizmetin satın alınmasının zorunlu kılınması veya aracı teşebbüs durumundaki alıcıların talep ettiği bir malın ya da hizmetin diğer bir mal veya hizmetin de alıcı tarafından teşhiri şartına bağlanması ya da arz edilen bir mal veya hizmetin tekrar arzına ilişkin şartların ileri sürülmesi,
    ..." hükmü yer almıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava konusu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin 34. maddesinde, Oda Yönetim Kurulunun görev ve yetkileri sayılmış, (ı) bendinde, mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri saptamak ve uygulanmasını sağlamak görev ve yetkisi düzenlenmiştir. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinde ise, en az ücretlerin belirlenmesi ve uygulama esaslarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Söz konusu Yönetmelik hükümlerine dayanılarak tesis edilen ve Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun 04/11/2017 tarih ve 45/46 sayılı oturumunda alınan 27, 28, 29, 31 ve 35 numaralı kararlarda da, 2018 yılında mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretler belirlenmiş ve söz konusu ücretlerin uygulanmasına ilişkin kurallar düzenlenmiştir.
    Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ana Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ya da Odalarca belirlenmiş asgari ücretin altında ücret almak fiili para cezası yaptırımına bağlandığından, davalı Oda tarafından belirlenen asgari ücret tariflerine uyulmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
    Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesi konusunda, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve Anayasa'nın 48. maddesinde düzenlenen sözleşme özgürlüğü çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
    1 - 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu yönünden;
    Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri belirleme konusunda davalı idarenin yasal dayanağının bulunup bulunmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Uyuşmazlığın çözümü için, genel olarak, idarenin düzenleme yetkisinin kapsamı ve bu bağlamda idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisi üzerinde durulmalıdır.
    Anayasa'nın 124. maddesinde, kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme, idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisinin anayasal dayanağını oluşturmaktadır.
    İdarenin düzenleme yetkisinin aslında ikincil, türev nitelikte olduğu hususunda bugün için bir duraksama bulunmamaktadır. Anayasa'ya göre, idarenin, düzenleme yetkisini kanunlar çerçevesinde ve kanunlara uygun olarak kullanması gereklidir. Kanunun öngördüğü düzenleme yetkisinin yine kanunda belirtildiği gibi kullanılması, kanun hükmü, bir konunun yönetmelikle düzenlenmesini öngörüyorsa, düzenlemenin yönetmelikle yapılması zorunludur.
    Ayrıca, normlar hiyerarşisi olarak bilinen temel hukuk ilkesine göre, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Başka bir anlatımla normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmekte olup; bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan normun, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremeyeceği, bir başka deyişle alt norm niteliğindeki düzenleyici işlemlerin, bir hakkın kullanımını üst normda öngörülmeyen bir şekilde daraltamayacağı veya kısıtlayamayacağı; dolayısıyla, düzenleyici bir işlemin kendinden önce gelen kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı düzenlemeler getiremeyeceği kabul edilmektedir.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlığa bakıldığında, davalı idarenin dava konusu alandaki düzenleme yetkisinin ve bu yetkinin hukuka uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
    6235 sayılı Kanun'un 39. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin müteşebbis heyetlerince ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek eki bir talimatname yani bir Yönetmelik ile tatbik olunacağı hükme bağlanmıştır.
    6235 sayılı Kanun'un 2. maddesinde ise, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek, Birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmış, Birlik ve organlarının, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacağı belirtilmiştir.
    Görüldüğü üzere, dava konusu Yönetmeliklerin dayanağı olan 6235 sayılı Kanun'da, mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
    2 - 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun yönünden;
    Serbest çalışan elektrik mühendislerinin esas itibarıyla serbest meslek sahibi olduğu, serbest meslek faaliyetinin, sermayeden ziyade şahsî mesaiye, ilmî veya meslekî bilgiye veya ihtisasa dayanan işlerin bir işverene bağlı olmaksızın bağımsız olarak, şahsî sorumluluk altında ve bir ücret karşılığı yapıldığı göz önüne alındığında, hizmetini ücret karşılığı sunan serbest meslek mensubu mühendislerin 4054 sayılı Kanun kapsamında birer teşebbüs oldukları açıktır.
    4054 sayılı Kanun'un 3. maddesinde, teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzel kişiliği haiz ya da tüzel kişiliği olmayan her türlü birlik teşebbüs birliği olarak tanımlanmıştır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ilişkin olarak herhangi bir istisnaya yer verilmediğinden ve teşebbüs birliklerinin 4054 sayılı Kanun'a tâbi olabilmesi için özel hukuk veya kamu hukuku tüzel kişisi olmaları ya da kanunla veya iradî olarak kurulmuş olmaları önem taşımadığından, davalı Odanın 4054 sayılı Kanun uygulamasında "teşebbüs birliği" sayılması gerekmektedir.
    Bu çerçevede; davalı Oda tarafından elektrik mühendisliği hizmetlerine ilişkin piyasa düzenleyiciliği kapsamında yürürlüğe konulan dava konusu Yönetmelikler birer teşebbüs birliği kararı niteliğinde olduğundan, 4054 sayılı Kanun'a aykırı olmamaları gerekmektedir.
    4054 sayılı Kanun'un 4. maddesinde, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerinin hukuka aykırı ve yasak olduğu belirtildikten sonra, aynı maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde, mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kâr gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesinin rekabeti engelleyici ve yasak olduğu kurala bağlanmıştır.
    Dava konusu Yönetmelik hükümlerinde, elektrik mühendisliği hizmetlerinin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesi öngörülmekte ve bu çerçevede hazırlanan asgari ücret tarifeleriyle mühendislerin, hizmetin fiyatını belirleme serbestisi hizmet alanlar (tüketici) aleyhine engellenmekte, bu suretle satım fiyatı davalı Oda tarafından tespit edilmektedir.
    Bu itibarla, dava konusu Yönetmelik hükümlerinin, elektrik mühendisliği hizmeti piyasasında doğrudan rekabeti engelleme, bozma ve kısıtlama amacını taşıdığı anlaşıldığından, 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (a) bendine açıkça aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
    Davalı Oda tarafından, elektrik mühendisleri arasında haksız rekabeti önlemek ve hizmet standartlarını yükseltmek amacıyla dava konusu Yönetmelik hükümlerinin yürürlüğe konulduğu ileri sürülmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Haksız Rekabet” bölüm başlığı altında düzenlenen 54. maddesinde, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olarak belirtilmiş, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticarî uygulamalar yasaklanmıştır. 4054 sayılı Kanun'da düzenlenen rekabetin korunmasına ilişkin düzenlemelerle ise, kamusal fayda da gözetilerek fiyat ve kâr gibi göstergelerin müdahalelerden uzak olarak serbest piyasa şartlarında belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu itibarla, anılan kuralların yer yer iç içe ve birlikte uygulanma imkânı bulunmakla birlikte, birbirinden farklı amaçları hedeflediği anlaşılmaktadır.
    Bununla birlikte; Rekabet Hukuku kuralları kamusal ve soyut bir koruma sağladığından ve haksız rekabet hükümlerine nazaran daha kapsayıcı olduğundan, asgarî ücret belirlenmesinin haksız rekabeti engelleyeceği ihtimalinden hareketle; 4054 sayılı Kanun'da hedeflenen tüketicinin ve kamunun korunması esasının ortadan kalkmayacağı ve dava konusu Yönetmeliklerin denetiminde anılan Kanun'un uygulanmasına engel bir durumun bulunmadığı açıktır.
    3 - Anayasa'nın 48. maddesinde düzenlenen sözleşme özgürlüğü yönünden;
    Anayasa'nın 48. maddesinde, çalışma ve sözleşme hürriyeti düzenlenmiştir. Buna göre, herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu, özel teşebbüsler kurmanın serbest olduğu, Devletin, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alacağı belirtilmiş; Anayasa'nın 13. maddesinde de, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı kurala bağlanmıştır.
    Dava konusu Yönetmelik hükümlerine göre, elektrik mühendisliği hizmeti alacak gerçek veya tüzel kişilerin, meslek alanında faaliyette bulunabilmek için davalı Odaya üye olmak zorunluluğunda bulunan bir meslek mensubu ile Oda tarafından belirlenen en az ücrete uygun bir sözleşme yapmaları gerekmektedir.
    Yapılacak sözleşmenin unsurlarından biri de sözleşmenin bedelidir. Sözleşmedeki bedelin taraflarca serbest olarak belirlenmesi asıldır. Nitekim, bedeli kararlaştırma konusundaki anlaşma serbestisi de sözleşme özgürlüğü kapsamında olup, anayasal koruma altındadır. Sözleşme serbestisini sınırlayacak nitelikteki bir kuralın ise, yine Anayasa'da tanımlanan sınırlama sebeplerine uygun olarak kanunla konulması gerekmektedir.
    Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan davalı Odaya 6235 sayılı Kanun'da mensupları için asgarî ücret belirleme yetkisi veren bir kural bulunmamaktadır. Dolayısıyla, anılan Kanun'da yer verilmeyen bir yetkinin Yönetmelik hükümleri ile düzenlenmesi açıkça hukuka aykırıdır.
    Anayasal koruma altındaki sözleşme özgürlüğünün ancak kanunla sınırlanabilmesi mümkün olduğundan, taraflar arasında serbestçe belirlenmesi gereken sözleşmenin bedel unsuruna, kanuni dayanağı bulunmaksızın, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan davalı Oda tarafından asgarî ücret tarifesi ve alınacak ücret esaslarının belirlenmesi suretiyle müdahale edilemeyeceği açıktır.
    Bu durumda; davalı Odaya üyelerin uymak zorunda olduğu mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri belirleme yetkisi veren dava konusu Yönetmelik hükümlerinde ve 2018 yılında mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri tespit eden ve söz konusu ücretlerin uygulanmasına ilişkin kuralları düzenleyen Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun 04/11/2017 tarih ve 45/46 sayılı oturumunda alınan 27, 28, 29, 31 ve 35 numaralı kararlarda hukuka uygunluk görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 17/11/2020 tarih ve E:2017/7588, K:2020/5148 sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    4. Kesin olarak, 24/03/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.


    KARŞI OY

    X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Sekizinci Dairesince verilen 17/11/2020 tarih ve E:2017/7588, K:2020/5148 sayılı kararın usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi