Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2018/4845
Karar No: 2022/2035
Karar Tarihi: 24.03.2022

Danıştay 8. Daire 2018/4845 Esas 2022/2035 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2018/4845 E.  ,  2022/2035 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/4845
    Karar No : 2022/2035


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Şırnak İli, Beytüşşebap İlçesi, … Köyünde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacının, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin 17. maddesi ç/9 bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan maaş ve diğer parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; dava konusu işlem ile ilgili mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; savunma istem yazısının tebliğ edilerek, davacıya belli bir süre verilmek suretiyle usulüne uygun savunma hakkı tanınması gerekirken, Anayasa ile teminat altına alınan savunma hakkının kısıtlanmasından ve savunma hakkı verilmeden disiplin cezası uygulanamayacağına ilişkin açık düzenlemeye aykırı olarak işlem tesis edilmesinden dolayı, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan, Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında yer verilen "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmü uyarınca hukuka aykırı bulunan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının tazmini gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kalınan maaş ve parasal haklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği 12. ve 33. maddeleri gereği, korucuların çağrı üzerine en seri vasıta ile görev yerinde hazır bulunması gerektiği, yönetmelikte çağırma şeklinin yazılı olması gerektiğine dair düzenleme bulunmadığı, korucu başlarına yapılan tebliğin tüm korucular bakımından tebliğ niteliği taşıdığı, davacıya savunma vermesi için süre tanındığı, savunmasının alınmamış değil, davacının kendi kusuru sebebiyle alınamadığı, bazı geçici köy korucularının savunma hakkını kullanmayarak mevcut durumdan kendi lehlerine pay çıkarmaya çalıştıkları, davacının mevzuata uygun olarak görevden çıkarıldığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı vekili tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Dava; geçici köy korucusu olan davacının, göreve katılmadığından bahisle görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan maaş ve diğer parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinin son fıkrasında; idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu, 129. maddesinde; memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
    442 sayılı Köy Kanunu'nun Ek 18. maddesinde; geçici köy korucuları ile korucu başlarının; görevlendirme şekilleri, göreve alınmalarında aranacak şartlar, görevleri, uygulanacak disiplin cezaları ve görevlerine son verilmesini gerektiren haller, disiplin amirleri, yararlanacakları giyim eşyaları ile bunların şekli ve verilme zamanları, eğitim ve denetim usûl ve esasları, sicil ve izinleri, ilk müracaatlarında sahip olmaları gereken sağlık şartları, başka bir işte çalışma hakları ile bu Kanunda yer alan diğer hususlara ilişkin uygulamaların Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine İçişleri Bakanlığınca hazırlanacak ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
    Bu madde hükmü uyarınca 09/01/2008 tarih ve 2018/13105 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giren Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin "Disiplin Cezaları" başlıklı 17. maddesinin ç 'görevden çıkarma' başlıklı 1. bendinde; '(1)Bir daha geçici köy korucusu olarak görevlendirilmemek üzere; tazminat ödenmeksizin, görevlendirilmelerindeki esas ve usullere uyularak görevle olan ilişiğin kesilmesidir. Göreve" son verme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:" hükmü, aynı maddenin 9. bendinde; 'Kontrol, genel arama, iz sürme gibi operasyonel faaliyetlerle görevli güvenlik güçlerinin bu yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde çağırmasına rağmen göreve katılmamak, katıldıktan sonra izinsiz terk etmek,' hükmü, "Disiplin cezası vermeye yetkili amirler" başlıklı 18. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde; 'Savunma hakkı verilmeden disiplin cezası uygulanamamaz.' hükümlerine yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    I- Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu işleme ilişkin kısmının incelenmesinden:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen kararın dava konusu işleme ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    II- Bölge İdare Mahkemesi kararının parasal haklara ilişkin kısmının incelenmesinden:
    İdari yargılama hukukunun temel ilkeleri ve yerleşik yargı içtihatları gereği; idari yargı mercilerince verilen iptal kararları, geriye yürür ve idari işlemi tesis edildiği andan itibaren hiç tesis edilmemiş gibi ortadan kaldırır. İptal edilen işlem hiç yapılmamış sayıldığı için ilgilinin, işlem nedeniyle uğradığı parasal ve özlük hak kayıplarının karşılanması gerekmektedir.
    Buna karşın, dava konusu işlemde olduğu üzere savunma hakkı gibi usulü bir eksiklik sebebiyle işlemlerin idari yargı mercilerince iptal edilmesi durumunda, bu iptalin davacının doğrudan göreve başlatılması sonucunu doğurmayacağı, hukuka aykırılığı saptanan işlemin iptalinin idarece yeni bir işlem tesis edilmesine engel olmadığı, usulüne uygun olarak savunması alındıktan sonra davacı hakkında yeni işlem tesis edilebileceği dikkate alındığında, davalı idarece bu konuda bir işlem tesis edilmeden davacının yoksun kalınan parasal haklarının ödenmesi istemi hakkında bu aşamada karar verilmesine olanak bulunmadığı görülmüştür.
    Bu nedenle, davacının yoksun kalınan parasal haklara yönelik istemine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verilmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının dava konusu işleme ilişkin kısmının ONANMASINA, parasal haklara ilişkin kısmının BOZULMASINA,
    3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi