
Esas No: 2018/3327
Karar No: 2022/2026
Karar Tarihi: 24.03.2022
Danıştay 8. Daire 2018/3327 Esas 2022/2026 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/3327 E. , 2022/2026 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3327
Karar No : 2022/2026
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) ...VEKİLLERİ : Av. ...- Av. ...
2- (DAVALI) ...Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Şırnak İli, İdil İlçesi, ...köyünde Geçici Köy Korucusu olarak görev yapan davacının, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin 17. maddesinin ç / 9. bendi kapsamında görevden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali ile işlem sebebiyle yoksun kalınan maaş ve diğer parasal hakların işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; dava konusu işlem ile mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; disiplin hukuku ilkelerine uygun olarak hazırlanmış savunma istem yazısının davacıya tebliğ edilip savunma hakkının kullanılmasının sağlanması ya da öngörülen usulle verilen sürenin geçmesinin beklenmesi gerekirken davacının savunma hakkını kullanabilmesi adına yasalarla bildirilen usullerin uygulanarak savunması alınmadan görevine son verildiği, yasal mevzuat ile teminat altına alınan savunma hakkının kısıtlanması suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrası "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmü uyarınca hukuka aykırı bulunan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının tazmini gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kalınan maaş ve parasal haklarının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf yoluyla kaldırılması istenilen İdare Mahkemesi kararının "dava konusu işlemin iptaline" ilişkin kısmında, kanunda sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı ve dilekçede ileri sürülen iddiaların da söz konusu kararın anılan kısmının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği; kararın, "tazminat istemine ilişkin kısmına gelince"; hukuka aykırılığı saptanan işlemin iptalinin idarece yeniden işlem tesis edilmesine engel olmadığı ve usulüne uygun olarak savunması alındıktan sonra davacı hakkında işlem tesis edilebileceği dikkate alındığında, davalı idarece bu konuda bir işlem tesis edilmeden davacının yoksun kalınan parasal haklarının ödenmesi istemi hakkında karar verilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, ....... İdare Mahkemesi'nce verilen kararın "dava konusu işlemin iptaline" ilişkin kısmının onanmasına, kararın "işlem nedeniyle yoksun kalınan maaş ve parasal haklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine" ilişkin kısmının ise kaldırılmasına, bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, Bölge İdare Mahkemesi tarafından müvekkilinin işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının ödenmesine ilişkin taleplerine yönelik verilen karar verilmesine yer olmadığına kararının kanuna aykırı olduğu, Anayasa'nın 132. ve 2577 sayılı Kanun'un 28. maddeleri gereği idarenin idari işlemin iptaline ilişkin yargı kararına uymak ve kararın amaç ve kapsamında işlem tesis etmek veya eylemde bulunmak zorunda olduğu, idari işlemin iptali halinde işlemin yapıldığı an itibarıyla ortadan kalktığı, idarenin de önceki hukuki geçerliliği sağlamakla yükümlü olduğu, işlemle sıkı ilişkisi bulunan maddi hakların iadesine karar vermek zorunda olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, davacı hakkında Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin ilgili maddeleri kapsamında işlem tesis edildiği, bu işlemin esas bakımından hukuka uygun olduğu, davacıya savunma hakkı tanındığı, Yönetmeliğin 12. ve 33. maddeleri gereği, korucuların çağrı üzerine en seri vasıta ile görev yerinde hazır bulunması gerektiği, yönetmelikte çağırma şeklinin yazılı olması gerektiğine dair düzenleme bulunmadığı, korucu başlarına yapılan tebliğin tüm korucular bakımından tebliğ niteliği taşıdığı, dava konusu işlemin iptalinin onanmasına ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir. Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 24/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
