Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8346
Karar No: 2018/1123
Karar Tarihi: 24.01.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/8346 Esas 2018/1123 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesini istediği davasında, yerel mahkeme kısmen kabul etti. Davacı taraf avukatı temyiz ettiği karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından incelendi.
Davacı, davalı işyerinde 05.02.2002-13.07.2012 tarihleri arasında çalıştığını ve iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia etti. Kıdem, ihbar, fazla mesai, yıllık izin ve ulusal bayram/genel tatil ücreti alacaklarını talep etti.
Davalı ise zaman aşımı, iş akdinin haklı nedenle feshedildiği ve haftalık çalışma süresindeki düzenlemeler gibi savunmalarla davanın reddini istedi.
Yerel mahkeme, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığını, yıllık izin ve ulusal bayram çalışması alacağı olduğunu belirledi. Fakat fazla çalışma iddiaları konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olduğunu ve yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle reddetti.
Davacı taraf avukatının temyiz itirazlarına Yargıtay tarafından karar verilirken, davacının bilgi işlem görevlisi olarak çalıştığı döneme ait fazla mesai ücreti alacağının ispatlandığı ve hüküm altına alınması gerektiği fak
9. Hukuk Dairesi         2015/8346 E.  ,  2018/1123 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 05.02.2002-13.07.2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının 05.02.2002-2009 tarihleri arasında sayım ekip amiri olarak görev yaptığını, bu dönemde Türkiye’deki tüm mağazalarda ürünlerin sayımını yaptığını, hafta içi dinlenmede bulunduğu 4-5 saat dışında devamlı çalışmak zorunda kaldığını, hafta sonu Cumartesi ve Pazar günlerinde de aynı şekilde çalışmaya devam ettiğini, 2009 tarihinden iş akdinin feshedildiği 13.07.2012 tarihine kadar bilgi işlem görevlisi olarak çalışmaya devam ettiğini, bu süre zarfında hafta içi 08.30-19.0 arası, cumartesi ise 09.00-18.00 arası çalıştığını, haftada ortalama üç gün saat 22.00’ye kadar mesaiye kaldığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde sürekli olarak çalıştığını, ücretli izinlerini kullanmadığını, en son brüt ücretinin 2.500 TL olduğunu ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağını talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının mesai arkadaşı olan..... ile tartışma yaşandığını bu tartışma neticesinde davacının kulağından yaralandığını, bu yaşanan olayın işverene iş akdini haklı nedenle feshi hakkı verdiğini ve davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, iş yerinde haftalık 45 saatlik çalışma uygulandığını, işçinin iş sözleşmesi gereği kendisine verilen işi mesai saatleri içinde bitirmekle mükellef olduğunu, davacı tarafından fazla mesai yapıldığı iddia edilen sürelerde yapılan işin normal mesaideki işin devamı niteliğinde işlerin tamamlanmasından ibaret olduğunu, bu nedenle fazla mesai iddialarının asılsız olduğunu, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığını, tüm bayram ve genel tatil alacaklarının ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin ispat külfetinin davalı işverene ait olduğu davalının bu yükümlülüğü yerine getiremediği bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazandığı, davacının yıllık ücretli izin alacağını bulunduğu, ulusal bayram çalışması alacağının bulunduğu, bilirkişinin hesapladığı miktar üzerinden sadece milli bayramlar belirlenerek sadece milli bayram çalışması alacağının yeniden hesaplandığı, davacının haftalık çalışma süresinin 45 saati aşmadığı, davacının şehir dışına gittiği ve böylece fazla mesai yaptığı iddiasında bulunmakla birlikte davacının şehir dışına gittiği iddiasını ispatlayacak yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı 05.02.2002-2009 tarihleri arasında sayım ekip amiri olarak görev yaptığını, bu dönemde Türkiye’deki tüm mağazalarda ürünlerin sayımını yaptığını, hafta içi dinlenmede bulunduğu 4-5 saat dışında devamlı çalışmak zorunda kaldığını, hafta sonu cumartesi ve Pazar da aynı şekilde çalışmaya devam ettiğini, 2009 tarihinden iş akdinin feshedildiği 13.07.2012 tarihine kadar bilgi işlem görevlisi olarak çalışmaya devam ettiğini, bu süre zarfında hafta içi 08.30-19.00 arası, cumartesi ise 09.00-18.00 arası çalıştığını, haftada ortalama üç gün saat 22.00’ye kadar mesaiye kaldığını iddia ederek fazla mesai ücreti alacağını talep etmiştir.
    Dosya içeriğine göre dinlenen tanık beyanları ile davacı, bilgi işlem görevlisi olarak çalıştığı dönem için fazla mesai ücret alacağı olduğunu ispatlamıştır. Mahkemece bilirkişi raporu dikkate alınarak ve makul takdiri indirim yapılarak bu döneme ait fazla mesai ücretinin hüküm altına alınması gerekirken reddedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi