Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından Ankara 7.Aile Mahkemesi"nin 2006/356 Esas, 2006/1494 K. sayılı iştirak nafakasına ilişkin ilamının takip konusu yapıldığı, kararda hükmedilen 1.000 YTL iştirak nafakasının talep edildiği görülmüştür. Borçlu bilahare mahkeme kararının 22.03.2007 tarihinde bozulduğu belirterek emekli maaşındaki haczin durdurulmasına bu konuda Emekli Sandığna müzekkere yazılmasını talep etmiş ve icra müdürlüğünce de talep doğrultusunda karar verilmiştir.
Somut olayda takip konusu ilamın borçlu tarafından temyizi üzerine Yargıtay 3.Hukuk Dairesi"nin 2007/3457-4148 sayılı kararı ile araştırmaya yönelik olarak, takdir edilen nafaka miktarının çok olduğundan bahisle bozulduğu görülmüştür. Görüldüğü gibi Yargıtay 3.Hukuk Dairesince mahkeme kararı kısmi olarak bozulmayıp tamamı üzerinden araştırmaya yönelik bozulmuştur. Bu durumda İİK"nun 40/1.maddesi uyarınca takip konusu karar bozulduğundan yapılan takip ile ilgili icra işlemleri olduğu yerde durur. Bu sebeple icra müdürlüğünce verilen 20.02.2008 tarihli işlemlerinin durdurulmasına ilişkin karar doğrudur. Alacaklı, takip işlemine devam edebilmesi için İİK"nun 40/2.maddesinde belirtildiği üzere bozmadan sonra alackala ilgili kesinleşmiş bir ilam almak sureti ile devam edebilir.
Mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.