9. Hukuk Dairesi 2017/28291 E. , 2018/917 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, görevsizlik kararı verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı işçinin davalı işyerinde 02.2008 tarihinde elektrik teknikleri olarak işe başladığını, işe girdiği tarihten işten ayrılma tarihi olan 14.11.2013 tarihine kadar kesintisiz olarak 5 yıl 9 ay boyunca davalı işyerinde çalıştığını, davacının bayram izni ve yıllık ücretli izinlerini kullanmadığını, çalıştığı süre boyunca haftada 6 gün 08:00-19:00 saatleri arasında gönde 11 saat çalıştığını, maaşın aylık 1.6000,00 TL olduğunu ve işyeri kayıtlarında maaşının düşük gösterildiğini, davacı işçinin 26.10.2013 tarihinde emeklilik başvurusu yaptığından davalı işyerinden ayrıldığını, ayrıca emeklilik başvurusu yaptıktan sonra 3 hafta davalı işyerinde çalıştığını, fakat davacı işçiye işten ayrıldıktan sonra kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren vekili cevap dilekçesinde, davalı tarafın işyerini esnaf statüsünde işlettiğini, davacı işçinin davalı işyerinden ayrıldıktan sonra İşkur"a şikayet ettiğini, .....tarafından yapılan inceleme neticesinde işyerinde 3 kişiden az kişi çalıştığının tespit edildiğini, davacı tarafın İş Kanunu anlamında işçi olmadığını, bu nedenle iş bu davanın görevsizlik nedeni ile reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece verilen ilk karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"nin 14/06/2016 tarihli 2016/16661 E. 2016/14316 K. sayılı ilamı ile özetle;
"Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı davalı işyerinde 2008-2013 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmiştir. Ancak dosya kapsamında yer alan vergi dairesi yoklama fişi 2015 yılına ait olup, davalı işyerinin davacının iddia ettiği çalışma dönemi olan 2008-2013 tarihleri arasında hangi usulde vergilendirildiğine dair herhangi bir belge bulunmamaktadır. Ayrıca mahkeme karar gerekçesinde yer alan “vergi mahremiyeti” kavramının “vergi muafiyeti” olarak algılandığı, bu şekilde gerekçede hatalı olarak davalı işyerinin esnaf statüsünde olması için gereken vergisel şartı sağladığının belirtildiği de anlaşılmaktadır.
Mahkemece dinlenen tanıkların davalı işyerinde net olarak hangi tarihler arasında çalıştıkları, çalıştıkları dönemde davalı işyerinde toplam kaç kişinin çalıştığı ve bu kişilerin kimler olduğu hususunda da ayrıntılı ve net beyanları bulunmamaktadır.
Bu durumda davalının esnaf statüsünde yer alıp almadığı hususunda mahkemece yapılan araştırma yetersiz ve eksiktir.
Mahkemece, davalı işverenin esnaf statüsünde olup olmadığı yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda incelenerek, tanıkların tekrar dinlenmesi, bu şekilde davacının çalışma dönemi içerisinde davalı işyerinde toplam kaç kişinin çalıştığı, bu kişilerin kimler olduğu hususunun açıklığa kavuşturulması, gerekirse çalıştığı iddia edilen kişilerin .... hizmet dökümlerinin de istenmesi ve ayrıca iddia edilen çalışma döneminde davalının hangi usulde vergilendirildiği hususunun araştırılarak yukarıdaki ilkeler de gözetilmek suretiyle, bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. " gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma kararı sonrası mahkemece bozma ilamına uyularak, " ..... kayıtları, tanık anlatımlarından, davacının çalıştığı dönemde, ... ile birlikte üç kişinin çalıştığı, ... ve .....düzenli çalışanlar olmadıkları, işinde bedeni gücü ile çalışmakta olan esnaf dahil olmak üzere toplam çalışan sayısının üçü aşmadığının anlaşıldığı, davalının da işyerinde beden gücünü ortaya koyarak çalışmaya devam ettiği, çalışan sayısının davalı ile birlikte üç kişiden az olduğu, davalının gelirinin tacir seviyesinde olmadığı 5362 sayılı yasa kapsamında esnaf olduğu " gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Mahkemece bozma ilamına uyularak tanıklar yeniden dinlenmiş ve toplam çalışan sayısının üçü aşmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamı ile uyuşmamaktadır.
Davalı tanığı .....(davalının ağabeyi) bozma öncesi alınan beyanında; ..."ın ara ara yevmiye usulü çalıştırıldığını beyan ederken, bozma sonrası alınan beyanında bu kişiyi tanımadığını ifade etmiştir. Davacı tanığı ... ise ; davalının yanında davalı ile birlikte kendisinin, davalının ağabey.... ve ..."in çalıştığını söylemiş, davacı tanığı ... bozma öncesi ve sonrası alınan beyanında; ..."ın ve davacının dükkanda düzenli çalıştığını, kendisinin ve davalının kardeşinin ara ara yardıma gittiğini beyan etmiştir.
Dosya kapsamına göre, dinlenen tanık beyanlarından davalıya ait işyerinde, zaman zaman yardıma gittikleri anlaşılan ... ve ..... ile davacı ve davalı da dahil olmak üzere toplam 4 işçi çalıştığının anlaşıldığı, buna göre işyerinde bedeni gücü ile çalışmakta olan davalı da dahil olmak üzere toplam çalışan sayısının üçü aştığı, bu durumda işyerinin 4857 sayılı Yasaya tabi olacağı gözden kaçırılarak, iş yerinde üç kişiden fazla çalışan olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 22/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....