17. Hukuk Dairesi 2016/4813 E. , 2019/3090 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.03.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kazada davacı ...un ağır biçimde yaralanıp yatalak hale geldiğini, davacının işgöremezlik zararı ile bakıcı ve tedavi giderlerinden davalıların sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 33.680,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 28.05.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, bakıcı gideri taleplerini 200.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davaya konu kazadan kaynaklanan maddi zararların davalı ... tarafından ibraname karşılığında ödendiği ve davacı tarafın verdiği ibranameyle, davalılar ile araç sürücüsü yönünden tüm taleplerden feragat edildiği gerekçesiyle, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; feragatin davaya son veren taraf işlemi olduğu ve irade bozukluğu nedeniyle iptali sağlanmadığı sürece,
kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağı, davacı tarafın da davalı ... hakkındaki davadan 22.02.2013 tarihli dilekçeyle feragat ettiği dikkate alındığında, davalı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan yaralanma nedeniyle işgöremezlik zararı, tedavi ve bakıcı giderinden oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf tam teselsülde olduğu gibi, zararının tümünü müteselsil borçluların hepsinden isteyebileceği gibi, birisinden de isteyebilir. Davaya konu kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 145. maddesi hükmüne göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması gereklidir. Yine, Borçlar Kanunu"nun 147. maddesi hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her birinin ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağı ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceği açıktır.
Somut olayda; davacının cismani zararı nedeniyle, kazayı yapan aracın maliki ve trafik sigortacısından müştereken ve müteselsilen maddi tazminat talebinde bulunulmuş; yargılamanın devamı sırasında, davacının maluliyet oranı ile zarar miktarının belirlenmesi için raporlar alınmadan önce, davalı ... ile davacı taraf arasında varılan sulh kapsamında, davalı ... tarafından, davacının işgöremezlik zararı için 195.000,00 TL. ile bu miktara ilişkin fer"ilerden oluşan toplam 226.329,60 TL"lik bedel 27.11.2012 tarihinde ibra karşılığı ödenmiş; davacı vekili tarafından, davalı ... hakkındaki davadan 22.02.2013 tarihli dilekçeyle feragat edilmiştir. Daha sonra, 09.01.2015 tarihli raporla davacının işgöremezlik oranı ve 14.05.2015 tarihli hesap raporuyla da hak kazanabileceği tazminat miktarı saptanmış; davacı vekilinin 28.05.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, 2.000,00 TL. olarak dava konusu edilen bakıcı gideri talebi 200.000,00 TL"ye yükseltilip, bu bedelin davalılardan müteselsilen tahsili talep edilmiştir.
Davacı ile davalı ... arasındaki sulh üzerine yapılan ödeme karşılığı verilen tarihsiz ibraname incelendiğinde; davalı ... tarafından yapılan ödemenin, sadece işgöremezlik zararına ilişkin olduğu; davaya konu edilen bakıcı gideri yönünden davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı görülmektedir. Dava konusu tazminatların hesaplanması için alınan 14.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda, davalı ... tarafından ödenen bedelin düşülmesinden sonra, davacının bakiye işgöremezlik zararı 322.921,68 TL. ve bakıcı gideri zararı 567.145,84 TL. olarak hesap edilmiştir.
Davalı ... şirketinin kaza tarihinde geçerli trafik sigorta poliçesi limiti, sakatlanma halinde kişi başına 200.000,00 TL. ve tedavi gideri için de 200.000,00 TL"dir. Davacının işgöremezlik zararının tamamı karşılanmamış ve sigorta şirketinin düzenlediği poliçedeki 200.000,00 TL"lik limitin üzerinde zarar belirlenmiş olmasına rağmen; sigortacının yaptığı ödeme karşılığı, işgöremezlik zararının tamamı için verilen ibranameyle, araç maliki olan davalı ... da ibra edildiği ve müteselsil sorumlulardan biri olan sigortacıya verilen ibradan diğer müteselsil sorumlu davalı da yararlanacağı (BK"nun 147. maddesindeki müteselsil sorumlulardan biri lehine diğerinin durumu ağırlaştırılamayacağı), ayrıca davalı ... hakkındaki davadan feragat edildiği için, davacının bakiye işgöremezlik tazminatı istem hakkı bulunmamaktadır.
Davaya konu edilen bakıcı gideri yönünden ise; davacının bakım ihtiyacı ile bu ihtiyaç nedeniyle doğan zararı konusunda herhangi bir belirleme yapılmadan (davacının % 100 oranında malul kaldığı ve bakıcı gideri zararının miktarı saptanmadan) önceki aşamada verilen ibradan davalıların yararlanması mümkün değildir. Zararın kapsam ve boyutu ile miktarı belli olmadan verilen ibranın makbuz hükmünde olduğu; davacı ibra dan sonra yetersizlik iddiasını ileri sürdüğü (bakıcı gideri yönünden ıslah yoluyla talebini artırarak); yargılama aşamasında anılan şekilde verilen ibradan yararlanamayacak olsa dahi hakkındaki davadan feragat edilen davalı ... şirketinin bakıcı gideri zararından sorumlu tutulamayacağı; davalı ... şirketinin poliçesindeki 200.000,00 TL"lik tedavi teminat limitinin bakıcı giderini kapsadığı ve müteselsil sorumlu sigorta şirketi için davadan feragat edilmiş olması nedeniyle, bir müteselsil sorumlu hakkındaki talebinden feragat yoluyla diğer müteselsil sorumlunun durumunu ağırlaştıran davacının bu durumun sonuçlarına kendisinin katlanması gerektiği; hakkındaki
davadan feragat edilmeyen davalı ..."ın 200.000,00 TL"lik poliçe limitinin üzerindeki bakıcı gideri zararından sorumlu olacağının hüküm tesisinde dikkate alınması gerekir.
Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında mahkemece; davacının bakıcı gideri talebi yönünden, BK"nun 145. ve 147. maddeleri hükümleri de dikkate alınıp, yukarıdaki açıklamalar dairesinde, davalı ..."ın bakıcı gideri zararına ilişkin sorumluluğunun takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı gerekçeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.