Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2469
Karar No: 2018/7915
Karar Tarihi: 05.11.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/2469 Esas 2018/7915 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/2469 E.  ,  2018/7915 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

    A)Davacı İstemi:
    Davacı 08.07.2000-15.10.2007 tarihleri arasında en son aylık net 1.000 TL ücretle davalı işveren nezdinde şehirler arası otobüs şoförü olarak geçen çalışmasının tespitini talep etmiştir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı Kurum vekili, hak düşürücü sürenin gözetilmesini, çalışma olgusunun kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Davalı İşveren, davacının sürekli ve kesintisiz çalışmasının söz konusu olmadığını, şirket şoförlerinin raporlu izinli olduğu dönemlerde onlar yerine gündelik ücret ile bir iki sefer yapmış olabileceğini ,davanın reddini savunmuştur.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk Derece Mahkemesince ; kurum tarafından düzenlenen 24/04/2003 tarihli tespit tutanağı ile 14/04/2003 tarihinden itibaren bildirimsiz çalışmaları tespit edildiğinden 14/04/2003 öncesi sigortalılık iddiasının hak düşürücü süreye uğradığı, kurum tarafından yapılan tespitte bildirimsiz olarak, ... işverenliği nezdinde ... plaka sayılı araçta çalıştığı belirtilmiş ise de, dosyada bulunan Mersin ve ... şehirlerarası otogarlarının çıkış belgelerine göre söz konusu taşıtın davalı şirket yolcu taşımacılığında da kullanıldığı yönündeki fiili bağ gözetildiğinde davacının davalı işyerinde 14/04/2003-15/10/2007 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığı gerekçesiyle davacının hizmet tespiti davasının kısmen kabulü ile,davacının,davalı işyerinde 14.04.2003-15.10.2007 tarihleri arasında,1622 prim gününde 27.378,63 TL prime esas gelir elde edebilecek şekilde kesintisiz olarak çalıştığının tespitine,diğer hizmetleri ile birleştirilmesine,sigortalı gösterilen kısımların dışlanmasına,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince ; ‘İlk bakışta davanın açıldığı tarih itibari ile dava hak düşürücü süreye uğramış gözüküyor ise de, 14.04.2003 tarihinde kurum memurlarının yaptığı denetimle davacıyla ilgili tespit yapıldığından bu tarihten sonrası için davanın hak düşürücü süreye uğramadığı açık olup mahkemenin bu yöne ilişkin kabulü yerindedir. Davacı tarafça sunulan yerel denetim tutanağına kurum kayıtlarında rastlanmamış ise de bu durumun kurumun kayıtlarını düzenli tutma, muhafaza ve arşivleme yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediğinden kaynaklandığı, rapor içeriği, imzacıları ve şekli hususları bütün olarak değerlendirildiğinde itibar edilebilir nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır. Anılan tespitte işveren olarak dava dışı ..."nın gösterilmesi üzerinde durulmalıdır. ..."ca bu şahıs adına işyeri kaydı bulunmadığı bildirilmiştir. Dinlenen tanıklar davalı şirketin kendisine ait ve kiralama yoluyla temin ettiği araçlarla yolcu taşıma işini yaptığını ancak bu otobüsleri kullanan şoförlerin ücretlerinin ve sigorta primlerinin davalı şirket tarafından karşılandığını ifade etmiştir. Bütün araştırmalara rağmen komşu işyeri çalışanı bulunamamıştır. Ancak dinlenen tanık beyanları dosyada mevcut otopark çıkış kayıtları ile birlikte değerlendirildiğinde davacının davasını ispat ettiği anlaşılmaktadır.’ gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b maddesinin 1. alt bendi gereği esastan reddine karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davalı Kurum,hak düşürücü sürenin geçtiği,davacının ... işverenliği nezdinde ... plaka sayılı araçta çalışmış olup, davalı şirket ile arasında fiili bağın ispatlanamadığı gerekçesiyle kararı temyiz etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden ;davacı adına davalı işveren tarafından Kuruma bildirilen çalışma bulunmadığı, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 24.04.2003 tarihli ... Yerel Denetim Tutanağında,işveren olarak ... plaka ile ... yazıldığı ve davacının tutanakta işe giriş tarihini 14.04.2003 olarak belirttiği, SSK müfettişi ...tarafından imzalı tutanağın işveren vekili olarak davacı tarafından imzalandığı ve davacı ile birlikte ...’in de çalışan olarak tespitinin yapıldığı,tutanak ekinde sunulan 27.08.2003 tarihli takograf kaydında ... plakalı araç için firma adının Mersin Koç olarak belirtildiği ,Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacı sigortalının tescil dosyasında müfettiş raporu veya durum tespit tutanağına rastlanmadığının bildirildiği,yine mahkemece davacı vekilinin sunduğu denetim tutanağı ile ilgili olarak davacı ...’ın dava dışı ...’nın çalışanı olarak bildiriminin yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine ... tarafından 01.04.2015 tarihli yazı ile ...’ın ...’nın çalışanı olarak kaydına rastlanılmadığı, ...’nın işveren olarak kaydına rastlanmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasa"da yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
    İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanunun 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
    Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği açıktır.
    Somut olayda,davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 24.04.2003 tarihli yerel denetim tutanağının kurum kayıtlarına intikal edip etmediği ve geçerliliği yeterince araştırılmadan hak düşürücü sürenin bu belgeye göre değerlendirilmesi hatalı bulunmuştur.
    Yapılacak iş, yerel denetim tutanağının bir suretini de yazıya ekleyerek ve tutanağın seri,cilt ve sıra numarasını açıkça belirterek,davalı Kurumun ilgili Sosyal Güvenlik Merkezinden ve Teftiş Kurulu Başkanlığından böyle bir denetim tutanağı düzenlenip düzenlenmediği sorularak, tutanağın aslını istemek,tutanağı tutan sigorta müfettişleri Dursun Ünal ve Süleyman Lale’yi tanık olarak dinlemek,yerel denetim tutanağının Kurum kayıtlarına intikal edip etmediğini titizlikle araştırmak ve sonucuna göre karar vermektir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince hatalı değerlendirme sonucu davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ilez araştırma yaparak yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G)SONUÇ:
    Davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi