Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3935
Karar No: 2022/1220
Karar Tarihi: 04.04.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3935 Esas 2022/1220 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3935 E.  ,  2022/1220 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/3935
    Karar No : 2022/1220


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesi 19/11/2020 tarih ve E:2017/16161, K:2020/5287 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının 11/10/2016 tarihli toplantısında alınan karar uyarınca 2016 Nisan Döneminde Doçentlik Sınavına eserlerin incelenmesi aşamasından başvuran ve jürileri açıklanmayan doçent adaylarından, kamu görevinden çıkartılan veya görevinden uzaklaştırılan adaylar ile kapatılan onbeş vakıf yükseköğretim kurumlarından veya üniversite dışından başvuran adayların, doçentlik süreçlerinin durdurulmasına ilişkin 21/11/2016 tarihli duyurunun iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesi 19/11/2020 tarih ve E:2017/16161, K:2020/5287 sayılı kararıyla;
    2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun Üniversitelerarası Kurul başlıklı 11. maddesinin "b" fıkrasının (dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan haliyle) 6. bendinde; doçentlik sınavlarını düzenleme ve ilgili yönetmelik gereğince doçent adaylarının yayın ve araştırmalarının değerlendirilmesi ve doçentlik sınavı ile ilgili esasları tespit etme ve jürileri seçme görevlerinin Üniversitelerarası Kurulun görevleri arasında sayıldığı,
    Bu durumda, doçentlik başvurularına ilişkin usul ve esasları belirlemek ve başvuruları değerlendirmek konusunda yetkili ve görevli bulunan davalı idarece, ülkede yaşanan olağanüstü hal dönemi göz önünde bulundurulmak suretiyle 2547 sayılı Kanun uyarınca öngörülen takdir yetkisi kapsamında, kamu görevinden çıkartılan ya da görevinden uzaklaştırılan adayların doçentlik süreçlerinin durdurulması yönünde tesis edilen işleminde mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Öte yandan, davacı tarafından anılan karar ile Anayasa'da ve AİHS'de güvence altına alınan eğitim hakkının ihlal edildiği iddia edilmiş ise de,
    2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi" başlıklı 42. maddesinde; kimsenin eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı, öğrenim hakkının kapsamının kanunla tespit edileceği ve düzenleneceğinin kurala bağlandığı,
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1 No'lu Protokolü'nün 11 No'lu Protokol ile değiştirilen "Eğitim hakkı" başlıklı 2. maddesinde; "Hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, eğitim ve öğretim alanında yükleneceği görevlerin yerine getirilmesinde, ana ve babanın bu eğitim ve öğretimin kendi dini ve felsefi inançlarına göre yapılmasını sağlama haklarına saygı gösterir." düzenlemesine yer verildiği,
    1 No'lu Protokol'ün 2. maddesinin ilkokul eğitiminin yanında ortaokul eğitimi, yüksekokul eğitimi ve uzmanlık eğitimiyle de ilgili olduğu (Mürsel Eren/Türkiye Başvuru no. 60856/00, 07/02/2006), 2. maddede güvence altına alınan hakkın sahiplerinin, çocukların yanında yetişkinler veya gerçekte eğitim hakkından faydalanmak isteyen herkes olduğu,
    Öte yandan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadında, eğitim hakkının mutlak hak olmadığı, doğası gereği Devlet tarafından düzenleme yapılmasını gerektirdiği, ve zımnen kabul edilen bazı kısıtlamalara tabi olabileceğinin öngörüldüğü (Golder/Birleşik Krallık, B. No. 4451/70, 21/02/1975), dolayısıyla, idarelerin bu konuda belli bir takdir payından yararlanmakta olduğu ve idarenin aldığı tedbir ile güdülen amaç arasında makul bir orantısallık olması halinde bu türden bir kısıtlamanın Protokol'e aykırı olmayacağı,
    Bununla birlikte; doçentlik unvanının elde edilmesinin, yapılan açıklamalar bağlamında eğitim hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu itibarla davacının eğitim hakkına yapılmış bir müdahale bulunmadığı sonucuna varıldığı
    gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 2547 sayılı Kanun'la davalı idareye doçentlik sınavlarını düzenleme, doçent adaylarının yayın ve araştırmalarını değerlendirme, doçentlik sınavı ile ilgili esasları tespit etme ve jürileri seçme görevlerinin verildiği, bu itibarla davalı idarenin Kanun'da kendisine tanınmayan bir yetkiyi kullanarak doçentlik sürecini durdurmasına yönelik işleminin hukuka aykırı olduğu, Anayasa'nın 6. maddesi uyarınca davalı idarenin kaynağını yasadan almayan bir yetkiyi kullanamayacağı, aksi durumun idarenin yasallığı ilkesine aykırılık teşkil edeceği, öte yandan kamu görevinden ihraç edilmesine bağlı olarak doçentlik unvanın kazanmasını engelleyen hukuki bir düzenleme bulunmadığı, dava konusu işlemle maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı ile eğitim hakkının engellendiği iddialarıyla kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 19/11/2020 tarih ve E:2017/16161, K:2020/5287 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 04/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi