
Esas No: 2022/257
Karar No: 2022/1219
Karar Tarihi: 04.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/257 Esas 2022/1219 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/257 E. , 2022/1219 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/257
Karar No : 2022/1219
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Sekizinci Dairesinin 16/06/2021 tarih ve E:2017/7352, K:2021/3161 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 27/09/2017 tarih ve 30193 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 2. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 16/06/2021 tarih ve E:2017/7352, K:2021/3161 kararıyla; davaya konu Yönetmelik'in, 31/07/2008 tarih ve 26953 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik olması ve bu Yönetmelik'in 09/11/2018 tarih ve 30590 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'le yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunmayan Yönetmelik hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in dava konusu 2. maddesinin hukuka uygun olduğunun, söz konusu maddenin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin Dairece verilen karara karşı yapılan itiraz üzerine, İdari Dava Daireleri Kurulunun yürütmenin durdurulması kararının kaldırılmasına ilişkin kararı ile ortaya konulduğu, bu itibarla davanın reddine karar verilmesi gerektiği, öte yandan KVYO kararının yerinde olduğu kabul edilse dahi davada haklı taraf konumunda bulunduklarından yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, Sekizinci Daire tarafından dava konusu Yönetmeliğin 2. maddesinin hukuka aykırı olduğundan bahisle yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan itiraz üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun kararıyla itiraz kabul edilerek yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığından yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildiği, ancak devam eden süreçte dava konusu düzenlemenin konusunun kalmadığı ve bu itibarla hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.
Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Buna göre, dava konusu Yönetmelik maddesinin, davanın konusuz kaldığı tarih itibarıyla hukuka uygun olduğu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararıyla ortaya konulduğundan, yukarıda yer verilen Kanun hükmü uyarınca davanın açıldığı tarih itibarıyla davacının haksız olması nedeniyle yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 16/06/2021 tarih ve E:2017/7352, K:2021/3161 kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 04/04/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Dava; 27/09/2017 tarih ve 30193 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 2. maddesinin iptali istemiyle açılmış, Danıştay Sekizinci Dairesinin 22/02/2018 tarih ve E:2017/7352 sayılı kararıyla dava konusu düzenlemenin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş, anılan karara karşı yapılan itiraz üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 28/06/2018 tarih YD İtiraz No:2018/392 sayılı kararıyla dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle itirazın kabulü ile yürütmenin durdurulması kararının kaldırılmasına ve yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiş, akabinde davanın konusu kalmadığından, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, ancak davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiğinden bahisle yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
Buna göre, dava konusu düzenlemenin konusuz kaldığı tarih itibarıyla hukuka uygun olması nedeniyle davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet vermediği açık olup, bu itibarla yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği açıktır.
Bu itibarla, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmaması ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik söz konusu eksikliğin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca; temyize konu kararın hüküm fıkrasındaki, "Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam 393,00-TL yargılama giderinin, davanın açılmasına neden olan davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, ..." ifadesinin çıkarılarak yerine, "Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam 393,00-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.600,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine," ibaresi eklenmek suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- Dava; 27/09/2017 tarih ve 30193 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 2. maddesinin iptali istemiyle açılmış, Danıştay Sekizinci Dairesinin 22/02/2018 tarih ve E:2017/7352 sayılı kararıyla dava konusu düzenlemenin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş, anılan karara karşı yapılan itiraz üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 28/06/2018 tarih YD İtiraz No:2018/392 sayılı kararıyla dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle itirazın kabulü ile yürütmenin durdurulması kararının kaldırılmasına ve yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiş, akabinde davanın konusu kalmadığından, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, ancak davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiğinden bahisle yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, bu Kanun'da hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiş, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Kanun'un “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331. maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu Yönetmelik maddesinin konusunun kalmadığı gerekçesiyle, anılan madde yönünden işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, anılan kısım bakımından yargılama giderlerinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331. maddesinin 1. fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen Yönetmelik maddesinin, 31/07/2008 tarih ve 26953 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik olması ve bu Yönetmelik'in 09/11/2018 tarih ve 30590 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'le yürürlükten kaldırılması nedeniyle, dava konusu edilen Yönetmelik maddesi yönünden uyuşmazlığın esası hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olup, başvuruya konu kararın karar verilmesine yer olmadığına dair kısmına yönelik hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331. maddesinin 1. fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda; konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığı kararıyla neticelenen davada, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip buna göre yargılama giderleri bakımından hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiği gerekçesine dayalı olarak yargılama giderinin davalı idareye yükletilmesine hükmedilmiş olduğundan, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyiz başvurusuna konu kararın bu yönden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
