
Esas No: 2021/2981
Karar No: 2022/1218
Karar Tarihi: 04.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2981 Esas 2022/1218 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/2981 E. , 2022/1218 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2981
Karar No : 2022/1218
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 09/11/2020 tarih ve E:2020/1123, K:2020/4632 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 22/05/2014 tarih ve 29007 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Meslek Mensupları İle Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmeliğin Ek-1'inde yer alan "Tıbbi Görüntüleme Teknisyeni/Teknikeri" başlıklı bölümünün (f) ve (g) bentlerinin, "Radyoterapi Teknikerleri"nin görev tanımında yer alan (ğ) ve (h) bentlerindeki görev tanımlarına "Tıbbi Görüntüleme Teknisyeni/Teknikeri" başlıklı bölümde de yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin, "Tıbbi Laboratuvar Teknisyeni" başlıklı bölümünün (c) bendinin, "Tıbbi Laboratuvar Teknisyeni" başlıklı bölümündeki görev tanımlarına, "hastanelerde yer alan kan imha, enfeksiyon kontrol ve kalite kontrol gibi komisyon ve komitelerde yer alınabilmesini" sağlayacak görev tanımının dahil edilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin ve Ek-1'de "Paramedikler"in görev tanımına yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 09/11/2020 tarih ve E:2020/1123, K:2020/4632 sayılı kararıyla;
Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 23/02/2016 tarih ve E:2015/87, K:2016/1148 sayılı davanın reddine ilişkin kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/10/2018 tarih ve E:2016/2646, K:2018/4385 sayılı kararı ile dava konusu Yönetmeliğin Ek-1'inde yer alan "Tıbbi Görüntüleme Teknisyeni/Teknikeri" başlıklı bölümünün (f) ve (g) bentleri yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmının bozulmasına, diğer kısımların onanmasına karar verilmesi, taraflarca yapılan karar düzeltme istemlerinin de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/12/2019 tarih ve E:2019/725, K:2019/6346 sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine, bozulan kısım yönünden Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen bozma kararına uyularak;
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38, 46/1, 49/4, 50/5 maddelerine, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrası Hakkında Kanun'un ek 13. maddesinin (h) bendine, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'nin 141. maddesine yer verildikten sonra;
Davacı tarafından, tıbbi görüntüleme teknisyenlerine görevleri olmamasına ve bu konuda bilgi ve eğitime sahip olmamalarına rağmen, dava konusu Yönetmelik hükümleriyle, özel bilgi ve teknik gerektiren "skopi" ve "radyoopak madde uygulama" görevinin verildiği, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'nde röntgen teknisyenine verilmeyen bir görevin, röntgen teknisyeni ile aynı işi yapan tıbbi görüntüleme teknisyeni/teknikerlerine verilmesinin kamu hizmetinde aksamalara neden olacağı iddialarının ileri sürüldüğü,
Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'nin yukarıda yer verilen hükmünde, "her türlü radyografileri yapmak" görevinin röntgen teknisyenlerinin görevleri arasında sayılmasına karşılık, "uzman tarafından yapılması gereken özel bilgi ve tekniği icap ettiren grafiler, tüm skopiler ve skopi ile ilişkili grafiler"in, röntgen teknisyenlerinin görev ve yetkileri dışında tutulduğu ve skopi cihazlarının kullanımının uzman tarafından gerçekleştirileceğinin hükme bağlandığı,
Bu itibarla, söz konusu Yönetmelik'te röntgen teknisyenlerinin görevleri arasında sayılmayan skopi cihazı kullanma ve buna bağlı olarak radyonüklid görüntüleme ve floroskopi ile radyoopak madde enjeksiyonu yapma görevinin, dava konusu Sağlık Meslek Mensupları İle Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik'in ekinde yer alan Ek-1'in "Tıbbi görüntüleme teknisyeni/teknikeri" başlıklı bölümünün (f) ve (g) bentlerinde, röntgen teknisyenleri ile aynı görevi yapan tıbbi görüntüleme teknisyenlerinin iş ve görev tanımı içinde yer almasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, düzenlemenin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Anayasa'nın 56. maddesi ile Devlete sağlık alanında önemli görev ve yükümlülükler yüklendiği, 1219 sayılı Kanun'a 6225 sayılı Kanun'la eklenen ek 13. madde ile 29 sağlık mesleğinin düzenlemesinin yapıldığı, Kanun'da tanımlanan anılan sağlık mesleklerinin, sağlık mesleği olarak adlandırıldığı ve yataklı tedavi kurumlarında sağlık hizmetinin işleyişine yönelik olmak üzere, kamu personeli bakımından iş ve görev tanımları getiren Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'nden farklı olduğu, anılan sağlık meslekleri arasında düzenlenen "Tıbbi Görüntüleme Teknisyeni/Teknikeri" mesleğinin görev tanımının, günün koşullarının, mesleğin eğitim durumunun ve sağlık hizmetindeki ihtiyaçların dikkate alınarak Milli Eğitim Bakanlığı, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve saha çalışanlarının katılımıyla belirlendiği, bu itibarla uyuşmazlığın 1219 sayılı Kanun'un 13. maddesi çerçevesinde incelenmesi gerektiği, kaldı ki karara dayanak alınan Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'nin 141. maddesinin 24/03/2021 tarih ve 31433 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı iddialarıyla kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." hükmüne yer verilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/10/2018 tarih ve E:2016/2646, K:2018/4385 sayılı kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu Yönetmeliğin Ek-1'inde yer alan "Tıbbi Görüntüleme Teknisyeni/Teknikeri" başlıklı bölümün (f) ve (g) bentlerinin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 09/11/2020 tarih ve E:2020/1123, K:2020/4632 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY (X)
1. 2577 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesi uyarınca, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunla değişik 50/4 maddesinde yer alan "Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır." hükmünün temyizen incelenen bu davada uygunlama kabiliyeti bulunmamaktadır.
2. Düzenleyici işlemlerin hukuka uygunluk denetimi yapılırken, bireysel işlemlerden farklı olarak "işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla değerlendirilmesi" genel ilkesi yerine, düzenleyici işlemlerin "karar tarihi itibarıyla" değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira, düzenleyici işlemlerde, işlemin yürürlüğe konulduğu tarihte üst hukuk normlarına aykırılık bulunsa/bulunmasa da zaman içinde üst hukuk normlarında yapılan düzenlemeler ya da üst hukuk normlarına ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi ve idari yargı mercilerince verilen kararlar nedeniyle dava konusu edilen düzenleyici işlemler, yasal dayanaktan yoksun kalabileceği gibi, sonradan yasal dayanağa da kavuşabilir.
3. Diğer taraftan, her ne kadar dava konusu Yönetmeliğe göre üst hukuk normu niteliği bulunmamakla birlikte, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'nde röntgen teknisyenlerinin görevleri arasında sayılmayan skopi cihazı kullanma ve buna bağlı olarak radyonüklid görüntüleme ve floroskopi ile radyoopak madde enjeksiyonu yapma görevinin, dava konusu düzenlemede röntgen teknisyenleri ile aynı görevi yapan tıbbi görüntüleme teknisyenlerinin iş ve görev tanımı içinde yer almasında hukuka uyarlık bulunmadığından bahisle iptali kararı verilmiş ise de, anılan iptal kararının verildiği tarihten sonra 24/03/2021 tarih ve 31433 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile iptal kararının temel gerekçesini oluşturan Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'nin 141 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
4. Buna göre, dava konusu Sağlık Meslek Mensupları İle Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmeliğin Ek-1'inde yer alan "Tıbbi Görüntüleme Teknisyeni/Teknikeri" başlıklı bölümünün (f) ve (g) bentlerinin, 1219 sayılı Kanun'un 13. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekmekte olup, anılan bentlerde de 1219 sayılı Kanuna herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır.
5. Bu itibarla, Daire kararının yukarıda yer verilen gerekçe çerçevesinde bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
