
Esas No: 2022/254
Karar No: 2022/1199
Karar Tarihi: 04.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/254 Esas 2022/1199 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/254 E. , 2022/1199 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/254
Karar No : 2022/1199
TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACI): …
VEKİLİ : Av. …
II- (DAVALI): … Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …
DİĞER (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Sekizinci Dairesinin 07/09/2021 tarih ve E:2021/4935, K:2021/3663 sayılı kararının, davacı tarafından esas, davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı öğretim üyesi olarak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 60. maddesinin (b) bendi uyarınca davacının göreve dönme isteminin reddine ilişkin … Üniversitesi Rektörlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının … tarih ve … sayılı kararının 6/c maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 07/09/2021 tarih ve E:2021/4935, K:2021/3663 sayılı kararıyla;
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 4575 sayılı Kanunla değişik 24. maddesinin (c) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3, 7, 14, 15. maddelerinde yer alan hükümler belirtilerek;
Dairelerinin 02/02/2021 tarih ve E:2020/3236, K:2021/596 sayılı kararında; Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının … tarih ve … sayılı kararının 6/c maddesinin Dairelerinin 08/05/2013 tarih ve E:2009/7230, K:2013/3690 sayılı kararı ile iptal edildiği, bu kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/01/2016 tarih ve E:2014/1857, K:2016/96 sayılı kararı ile onandığı, 19/06/2018 tarih ve E:2016/3763, K:2018/3236 sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verildiğinin görüldüğü, davacının başvurusunu yaptığı ve davayı açtığı dönemde yürürlükte olmayan bir düzenleyici işlemin dava konusu edildiği, ayrıca davacının başvurusu üzerine davalı … Üniversitesi Rektörlüğünce tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemde de … sayılı kararın 6/c maddesinden bahsedilmediği, dolayısıyla davacının menfaatini hangi yönlerden etkilediğinin açıkça ortaya konulamadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verildiği;
Anılan dilekçe ret kararı üzerine 06/04/2021 tarihinde kayda giren yenileme dilekçesinde davacı vekilince, müvekkilinin geri dönme istemiyle yaptığı başvurunun reddedilmesinin gerekçesi olan daha önce göreve dönme amacıyla yaptığı başvuru üzerine verilen dekanlık görüşü ve yine daha önce yaptığı başvurunun reddi üzerine açtığı davada ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının dayanağının … sayılı kararın 6/c maddesi olduğu, dolayısıyla daha önceki dekanlık görüşü ve Mahkeme kararına dayanılarak tesis edilen işlemin dayanağının anılan 6/c maddesi olduğu ileri sürülerek istemin yenilendiği görüldüğünden, Dairelerinin 28/04/2021 tarih ve E:2021/2627, K:2021/2558 sayılı kararıyla, davalı idarece davacının geri dönme talebinin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının … tarih ve … sayılı kararının 6/a bendinde yer alan; "İlgili anabilim veya bilim dalından öğretim üyesine ihtiyaç bulunması" düzenlemesi uyarınca 04/10/2018 tarih ve XLVI sayılı Üniversite Yönetim Kurulunda görüşüldüğünün belirtildiği ve 2009/13 sayılı kararın 6/c maddesinden bahsedilmediği, dolayısıyla söz konusu işlemin davacının menfaatini hangi yönlerden etkilediğinin açıkça ortaya konulamadığı gerekçesiyle dava dilekçesinde 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uyarlık bulunmadığı gerekeçesiyle ikinci kez dilekçenin reddine karar verildiği;
Bu karar üzerine verilen dilekçe ile davanın yenilendiği, yukarıda yer alan Daire kararlarında davacı hakkında tesis edilen işlemin dayanağının Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 15/04/2009 tarih ve 2009/13 sayılı kararının 6/c maddesi olmadığının belirtilmesine rağmen, davacı tarafından ikinci yenileme dilekçesinde bir kez daha anılan kararın sözü edilen ilgili bölümünün iptalinin istenildiğinin anlaşıldığı;
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Kurumlara dönüş" başlıklı 60. maddesinin (b) bendinin uygulanmasını göstermek amacıyla Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulunun 15/04/2009 tarih ve 13 nolu oturumunda alınan Kararın 6/a maddesinde; kişinin öğretim üyesi olarak üniversitedeki görevine dönebilmesi için ilgili ana bilim veya bilim dalında öğretim üyesine ihtiyaç bulunması gerektiğinin düzenlendiği; dava konusu edilen 6/c maddesinde ise; "Yükseköğretim Kurulu tarafından, 2547 sayılı Kanunun 60. maddesinin (b) fıkrası hükmüne istinaden atama talebinde bulunulan yükseköğretim kurumunun ilgili anabilim veya bilim dalında öğretim üyesine ihtiyaç bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, kadro kullanım izninin verilmiş olmasının şart olduğunun" belirtildiği, işbu davada iptali istenilen 6/c maddesinin Kanun kapsamında olmayan, Yükseköğretim Kurulu tarafından değerlendirme yapılmak suretiyle kadro kullanım izni verilmiş olması gibi kurallar öngördüğü gerekçesiyle iptaline karar verildiği;
Bu itibarla, Dairelerinin 28/04/2021 tarih ve E: 2021/2627, K:2021/2558 sayılı dilekçe ret kararı üzerine 26/07/2021 tarihinde kayda giren yenileme dilekçesinde, 06/04/2021 tarihinde kayda giren dilekçe ile aynı yanlışlıkların yapıldığının anlaşıldığı;
Öte yandan; 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 15/04/2009 tarih ve 2009/13 sayılı Kararı'nın (ilanı üzerine genel dava açma süresi geçtiğinden) ancak ilgililere uygulanması üzerine dava konusu edilebileceği, bu haliyle davacı tarafından anılan Kanun'un 10. maddesi uyarınca davalı idareye yapılacak resmi (yazılı) bir başvuru üzerine talebinin açıkça reddedilmesi ya da zımnen reddedilmesi üzerine genel dava açma süresi içinde her zaman dava açılabileceği de belirtilerek;
2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 5. fıkrası uyarınca davanın reddine karar verilmiş ve davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, geri dönme isteminin reddine ilişkin işlemin 2009/13 sayılı kararın 6/c maddesi uyarınca tesis edildiğinin açık olduğu, halihazırda açılmış bir dava varken kendisine yeni bir dava yolunun gösterilmesinin adil yargılanma hakkına aykırı olduğu, 6/c maddesi uyarınca alınan Cerrahi Tıp Bilimleri Başkanlığının, kendisinin hizmetine ihtiyaç bulunmadığı doğrultusundaki görüşü doğrultusunda işlem tesis edildiği, bu görüş yazısının etkisini sürdürdüğü, üniversiteden ayrıldığı 2016 yılından bu yana ana bilim dalına yeni öğretim üyesi alınmadığı ancak öğrenci ve hasta sayısının arttığı, bu haliyle ihtiyaç olmadığı yönündeki değerlendirmenin subjektif ve hukuka aykırı olduğu, davanın esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından, lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, temyize konu kararın davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idareler tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı idari yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, temyize konu davanın reddine ve davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının ve davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 5. fıkrası uyarınca reddi yolundaki Danıştay Sekizinci Dairesinin 07/09/2021 tarih ve E:2021/4935, K:2021/3663 sayılı kararının temyize konu kısımlarının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 04/04/2022 tarihinde, esas yönünden oyçokluğu, vekalet ücreti yönünden oybirliği ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Dava, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı öğretim üyesi olarak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 60. maddesinin (b) bendi uyarınca davacının göreve dönme isteminin reddine ilişkin … Üniversitesi Rektörlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının … tarih ve … kararının 6/c maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Kurumlara dönüş" başlıklı 60. maddesinin (b) bendinde;
"(Değişik: 1/11/1990 - 3676/1 md.) Yükseköğretim kurumlarından, mahkeme veya disiplin kararları ile çıkarılanlar hariç olmak üzere herhangi bir nedenle kendi isteği ile ayrılan öğretim üyeleri başvuruları üzerine bu Kanun hükümleri çerçevesinde kadro koşulu aranmaksızın tekrar ayrıldıkları yükseköğretim kurumlarına dönebilirler." hükmüne yer verilmiştir.
Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının 6/c maddesinde ise; kişinin 2547 sayılı Kanun'un 60. maddesinin (b) bendine göre öğretim üyesi olarak üniversitedeki görevine dönebilmesi için "Yükseköğretim Kurulu tarafından, 2547 sayılı Kanunun 60. maddesinin (b) fıkrası hükmüne istinaden atama talebinde bulunulan yükseköğretim kurumunun ilgili anabilim veya bilim dalında öğretim üyesine ihtiyaç bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, kadro kullanım izninin verilmiş olmasının" şart olduğu kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının profesör unvanıyla görev yaptığı ana bilim dalındaki görevinden 27/06/2016 tarihinde istifa ettiği, 13/07/2018 tarihinde görevine dönme isteminde bulunduğu, bu isteminin 20/09/2018 tarihli Tıp Fakültesi Dekanlığı Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığının, davacının geri dönme isteğini haklı kılacak bir sebep ve hizmetine de ihtiyaç bulunmadığından bahisle reddedildiği ve bu işleme karşı açılan davanın İdare Mahkemesince reddedildiği, devam eden süreçte davacının 01/11/2019 tarihli dilekçe ile ikinci kez görevine dönme isteminde bulunduğu, 21/02/2020 tarihinde bu isteminin önceki Dekanlık görüşü ve idare lehine sonuçlanan yargı kararı uyarınca hizmetine ihtiyaç bulunmadığından bahisle reddi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar, Dairece dava konusu işlemin dayanağının söz konusu 6/c maddesi olmadığı ve dolayısıyla söz konusu işlemin davacının menfaatini hangi yönlerinden etkilediğinin açıkça ortaya konulmadığı belirtilmesine rağmen yenilenen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de somut uyuşmazlıkta, bu hususların her bir dava konusu işlem yönünden davanın esası incelenirken değerlendirilebileceği, aksi durumda yine işbu davada dava konusu edilen davacının görevine dönme isteminin reddine ilişkin … Üniversitesi Rektörlüğünün … tarih ve … sayılı bireysel işleminin yargı yerince incelenememesi gibi bir sonucun ortaya çıkacağı, bu durumun da hak arama hürriyetinin ihlali sonucunu doğuracağı açıktır.
Diğer yandan, davacının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında, davalı idareye görevine dönme istemiyle başvurabileceği açık olmakla birlikte aynı istemle açılmış olan bu davanın bulunması karşısında, bu hususun usul ekonomisine aykırı olacağı da tabiidir.
Açıklanan nedenlerle, davanın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken davayı 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 5. fıkrası uyarınca reddeden Daire kararında usul ve hukuka uyarlık bulunmadığından, davacının temyiz istemin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasında dilekçelerin;
"...
c) Ehliyet,
d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,
..." yönlerinden sırasıyla inceleneceği, 15. maddesinde ise; 14. maddenin 3/c ve 3/d bentlerinde yazılı hallerde davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının profesör unvanıyla görev yaptığı ana bilim dalındaki görevinden 27/06/2016 tarihinde istifa ettiği, 13/07/2018 tarihinde görevine dönme isteminde bulunduğu, bu isteminin 20/09/2018 tarihli Tıp Fakültesi Dekanlığı Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığının, davacının geri dönme isteğini haklı kılacak bir sebep ve hizmetine de ihtiyaç bulunmadığından bahisle reddedildiği ve bu işleme karşı açılan davanın İdare Mahkemesince reddedildiği, devam eden süreçte davacının 01/11/2019 tarihli dilekçe ile ikinci kez görevine dönme isteminde bulunduğu, 21/02/2020 tarihinde bu isteminin önceki Dekanlık görüşü ve idare lehine sonuçlanan yargı kararı uyarınca hizmetine ihtiyaç bulunmadığından bahisle reddi üzerine anılan işlem ile Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının 6/c maddesinin iptali istemiyle işbu davanın açıldığı, dava konusu edilen … sayılı Yürütme Kurulu kararının, Danıştay Sekizinci Dairesince iptaline karar verildiği, bu kararın Kurulumuzca onandığı ve idarelerin karar düzeltme istemlerinin de reddi üzerine iptal kararının 19/06/2018 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla davanın açıldığı 06/05/2020 tarihinde söz konusu düzenleyici işlemin hukuk aleminde olmadığı görülmektedir.
Davacı tarafından, yürürlükte olmayan bir düzenleyici işlemin iptali istemiyle dava açılmış ise de aynı zamanda, davacının geri dönme isteminin reddine ilişkin bireysel işlemin de dava konusu edildiği dikkate alındığında; dava dilekçesinde yer verilen talepler ilk inceleme konuları açısından her işlem yönünden ayrı ayrı incelenip, gerekli olan kararın verilmesi gerekirken, davanın 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 5. fıkrası uyarınca reddine yönelik Daire kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
