9. Hukuk Dairesi 2017/20654 E. , 2018/620 K.
"İçtihat Metni"....
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret alacağı, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı; davalı işyerinde 25/11/2010 tarihinde işe başladığını, iş akdinin tek taraflı, haksız ve önelsiz olarak feshedildiği 20/07/2012 tarihine kadar davalı şirketin göndermiş olduğu şantiyelerdeki tüm işçilerden ve şantiyedeki tüm kamplardan sorumlu kamp amiri olarak kesintisiz çalıştığını, en son aylık ücretinin net 1.530,00 TL olduğunu, gerçekte daha fazla ücret almakta olduğu halde resmi kayıtlarda kazancının daha düşük gösterildiğini, sigorta primlerinin düşük ücret üzerinden yatırıldığını iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı; davacının 25/11/2010 tarihinden 30/07/2012 tarihine kadar davalı şirkette koğuş sorumlusu olarak çalıştığını, davacının iş akdinin mazeretsiz ve izinsiz olarak işe 6 gün gelmediğinden, 30/07/2012 tarihinden itibaren 4857 Sayılı İş Kanununun 25/II-g maddesi gereği haklı olarak, tazminatsız bir şekilde feshedildiğini, 19/07/2012 tarihinde davacının da içinde bulunduğu bir grup işçiye yapılacak değişiklikler ile ilgili bir sunum düzenlediğini, davacının bu sunumu terk ettiğini ve akabinde dava açtıklarını, şirketin davacı işçiyi işten çıkartmadığının tutulan devamsızlık tutanakları ile sabit olduğunu, sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini, resmi bayramlarda çalışma yapılmadığını, çalışma yapılmasının zorunlu olması durumunda karşılığının ödendiğini, davacının şirketten hiçbir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Bozma İlamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Yerel Mahkemenin kararı, Dairemizin 26/09/2016 tarih ve 2016/28220 Esas, 2016/16463 Karar sayılı ilamıyla “1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece bozma ilamından sonra alınan 29/12/2015 tarihli ek bilirkişi raporunda hesaplanan 17.451,90 TL brüt fazla mesai ücreti üzerinden %30 takdiri indirim yapıldığında kalan 12.216,33 TL brüt fazla mesai ücretine hükmedilmesi gerekirken, hem hesap hatası yapılarak hem de davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek 16.532,60 TL brüt fazla mesai ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
3-Mahkemece yargılamanın 05/06/2014 tarihli oturumunda bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek ihbar tazminatı talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi de hatalıdır.” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Yerel mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10/10/2012 tarih ve 2012/9-851 E – 2012/705 K sayılı kararında özetle, bozmadan sonra yapılan yargılama sonucunda verilecek kararlarda, bozma konusu yapılmasa da her bir taleple ilgili olarak yeniden ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda, fazla çalışma ücreti talebinin kabulüne, ihbar tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş, diğer taleplerden yeni hükümde bahsedilmemişse de, bu karar yukarıda özetlenen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun kararına ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. Maddesine aykırıdır.
Mahkemece, bozmadan sonra verilecek kararda bozma kapsamı dışında kalsın ya da kalmasın her bir taleple ilgili olarak yeniden HMK.nun 297. maddesine uygun olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmalıdır.
3-Ayrıca vekâlet ücreti hesabında; bozma kapsamı dışında kalan kıdem tazminatı, ücret alacağı, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacak kalemleri dışlanmak suretiyle davacı vekilinin hak ettiğinden daha az vekâlet ücretine hükmedilmesi de hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....