Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/34201
Karar No: 2018/609
Karar Tarihi: 18.01.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/34201 Esas 2018/609 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2016/34201 E.  ,  2018/609 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01/09/2007-01/07/2015 tarihleri arasında yatakhane görevlisi olarak çalıştığını, davalının feshe gerekçe göstermek için çeşitli nedenlerle davacının savunmasını istediğini, son olarak davalının 01/07/2015 tarihli fesih yazısı ile davacının müdür yardımcısına karşı kullandığı üslup konusunda uyarılmasına karşın bunu devam ettirdiğini, okul içerisinde personel ve öğretmenler ile gereksiz diyaloglara girip huzursuzluk yarattığını, 17/06/2015 tarih ve 138 ile 139 yazılı yazı ile verilen soruşturmaya karşın savunma yazılarında duruma açıklık getiremediği ve haklı bulunmadığını ileri sürerek iş sözlemesinin sona erdirdiğini iddia ederek, feshin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesini, çalıştırılmayan süreye ilişkin dört aya kadar ücretin ödenmesini, işe başlatılmaması halinde üst sınırdan tazminatının belirlenmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, iş sözleşmesinin feshinin 4857 sayılı Kanunun maddelerine uygun bir şekilde yapıldığını, davacının yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine birçok defa hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar ettiği, okul içinde çalışma arkadaşları arasında devamlı uyumsuzluk gösterdiği, okul müdür yardımcısına karşı bir çok defa yazılı ve sözü olarak işyeri teamüllerine aykırı üslup ve davranışlarda bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, kısa kararı veren hakimin kararı yazamayacak durumda olduğu, davalı tarafından işten ayrılış nedeninin Kod:22 (diğer nedenler) olarak belirtildiği, buna rağmen cevap dilekçesinde ve davalı tanık anlatımlarında ileri sürülen hususların farklı nedenler olduğu, özellikle davacı tanıklarının konuya ilişkin ayrıntılı ve net anlatımları, dava dilekçesi ve yargılama sürecinde temas ettiği hususlar, yargılama sürecinde edinilen kanı ve tüm dosya içeriği de dikkate alındığında, ispat yükü kendisinde olan davalının geçerli/haklı fesih iddiası ile feshin son çare olarak uygulandığı savunmasını ispat edemediği belirtilerek, hizmet akdinin feshinin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacının kanuni süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine, işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
    Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. "Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
    HMK’nın 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
    Somut uyuşmazlıkta, kısa kararı veren hakimin kararı yazamayacak durumda olduğu, kararın gerekçesinin başka hakim tarafından yazıldığı, “cevap dilekçesinde ve davalı tanık anlatımlarında ileri sürülen hususların farklı nedenler olduğu, özellikle davacı tanıklarının konuya ilişkin ayrıntılı ve net anlatımları, dava dilekçesi ve yargılama sürecinde temas ettiği hususlar, yargılama sürecinde edinilen kanı ve tüm dosya içeriği de dikkate alındığında, ispat yükü kendisinde olan davalının geçerli/haklı fesih iddiası ile feshin son çare olarak uygulandığı savunmasını ispat edemediği” şeklinde gerekçe oluşturulduğu, dosya içeriğine uygun taraf iddia ve savunmalarını irdeler nitelikte gerekçe yazılmadığı, yukarıda belirtilen şartları taşıyan denetlenebilir bir gerekçe olmadığı açıktır. Gerekçesiz karar yazılması adil yargılanma hakkının ihlali niteliğindedir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
    İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
    İspat yükü kendisinde olan işveren, geçerli ve haklı nedende davacının davranışının veya yetersizliğinin işyerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş ilişkisinin çekilmez hal aldığını da ispat etmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta davacının iş sözleşmesi, davacının müdür yardımcısına karşı kullandığı üslup konusunda uyarılmasına rağmen bu uslübunu devam ettirdiği, okul personeli ve öğretmenler ile gereksiz diyaloglara girdiği, huzursuzluk yarattığı, 17.06.2015 tarihinde hakkında açılan soruşturmaya verdiği savunmasında sorulara yeterince açıklık getirmediği nedenleriyle feshedilmiştir. Mahkemece, bu nedenler üzerinde durulmalı, tarafların delilleri değerlendirilmeli, feshin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı konusunda yukarda belirtilen hukuki değerlendirmelere göre gerekçelendirilerek karar verilmelidir. Gerekçesiz karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi