20. Ceza Dairesi 2018/735 E. , 2018/5964 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : GAZİANTEP Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1)Mahkûmiyet; Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13/06/2017 tarihli, 2017/179 esas ve 2017/309 karar sayılı kararı ile
2)İstinaf isteminin esastan reddi; Gazinatep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’nin 17/11/2017 tarihli, 2017/1837 esas ve 2017/1630 karar sayılı kararı ile
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık müdafileri tarafından temyiz edilmekle, duruşmalı inceleme talebinde bulunan sanık müdafiinin yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemesi nedeniyle duruşmasız olarak yapıldı,temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."" ve aynı Kanunun 294. maddesinin ise; ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık müdafiinin temyiz isteminin, eksik araştırma ile karar verildiğine, kararların usul ve yasaya aykırı olduğuna, istinaf mahkemesi kararının gerekçesinin bulunmadığına, CMK’nın 278. maddesine aykırı davranılarak Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısınca tebliğname düzenlenmeden ve tebliğ edilmeden hüküm verildiğine, sanığın eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğuna, tanık ...’un uyuşturucu madde etkisi altındaki kolluk ifadesi ve teşhisinin hükme esas alınamayacağına, tutanaklar ve tanık İsa’nın beyanları arasında çelişkiler bulunduğundan, ayrıca aramaların başlangıç ve bitiş saatleri gösterilmediğinden, tutanakların maddi delil niteliklerinin bulunmadığına ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi"nin 17/11/2017 tarihli, 2017/1837 esas ve 2017/1630 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 303. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 13/06/2017 tarihli, 2017/179-309 sayılı hükmünde yer alan, TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması ve yerine "Sanık hakkında, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, TCK"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına," ibaresinin yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün DÜZELTİLEREK TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine, 13/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.