Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/244
Karar No: 2022/1336
Karar Tarihi: 07.04.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/244 Esas 2022/1336 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/244 E.  ,  2022/1336 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2022/244
    Karar No : 2022/1336

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- …
    2- … Derneği
    3- … Derneği
    4- SS. … Kooperatifi
    5- …
    6- … Derneği
    7- … Derneği
    8- … Derneği
    VEKİLLERİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU :Danıştay Altıncı Dairesinin 13/09/2021 tarih ve E:2021/8346, K:2021/9247 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı … plan paftasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 11/07/2019 tarihinde yapılan Edremit Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesine yönelik plan değişikliği ile anılan değişikliğin iptali istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 13/09/2021 tarih ve E:2021/8346, K:2021/9247 sayılı kararıyla;
    Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı … plan paftasında Edremit Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesine (ETDİOSB) yönelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 11/07/2019 tarihinde yapılan plan değişikliği yönünden;
    Olayda, kuruluş tüzüklerinde davacı derneklerin amacının; dünyanın doğasını, biyolojik çeşitliliğini, ekonomik, ekolojik süreçlerini ve ekolojik bütünlüğünü doğrudan veya dolaylı olarak tanımaya, tanıtmaya ve korumaya katkıda bulunmak, başta ülke olmak üzere Dünya ölçeğinde ekolojik yaşam bilinci ve duyarlılığı oluşturmak; doğanın dönüşü olmayacak hız ve biçimde bozulması sonucunda ortaya çıkan sorunlara çözüm yolları sunmak ve doğa ile uyumlu yaşamı desteklemek olarak belirlendiği,
    Bu durumda, çevre düzeni ve imar planlarının iptali isteminde davacıların sübjektif ve objektif dava açma ehliyetlerinin bulunduğu, ancak 2577 sayılı Yasa'nın 7. maddesinin 4. fıkrası uyarınca ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağının hükme bağlandığı, dava konusu Çevre Düzeni Planı Değişikliği”nin 11/07/2019 tarihinde onaylanıp 24/07/2019 tarihinde Balıkesir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ilan panosunda 1 ay süre ile ilan edildiği, ilan askı süresinin son gününden itibaren 60 günlük yasal dava açma süresi içinde dava açılması gerekirken 06/09/2021 tarihinde açılan davanın, davacılar … Derneği, … Derneği, Doğa Araştırmaları Derneği, SS. … Kooperatifi, … ve … yönünden süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuki imkan bulunmadığı,
    Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliğinin iptali istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem yönünden;
    Çevre düzeni planı değişikliklerine karşı açılan davalarda "ilgili" kavramından, uyuşmazlığa konu parsele ilişkin tapuda lehine kullanıcı ve muhdesata ilişkin şerh düşülen kişilerin anlaşılması gerekmektedir.
    Çevre düzeni planı değişikliği taleplerinde ilgililerin ancak kendi mülkiyetlerinde bulunan taşınmazlara ilişkin kullanım kararlarının değiştirilmesini talep edebileceği, davacıların, uyuşmazlığa konu parselin malikleri olmadığından, bu parsel üzerinde yapılan çevre düzeni planı değişikliğinin iptali isteminde kişisel, meşru ve güncel bir menfaatlerinin etkilenmediği sonucuna varıldığı, bu sebeple 2577 sayılı Yasa'nın 10. maddesi kapsamında çevre düzeni planı değişikliği isteminde bulunan davacılar Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ve Doğa Derneği yönünden davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği,
    Öte yandan, 2577 sayılı Yasanın 7. maddesinin 4. fıkrası uyarınca ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağının hükme bağlandığı Balıkesir - Çanakkale Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği”nin 11/07/2019 tarihinde onaylanıp 24/07/2019 tarihinde Balıkesir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ilan panosunda 1 ay süre ile ilan edildiği, ilan askı süresinin son gününden itibaren 60 günlük yasal dava açma süresi içinde dava açılması gerekirken 06/09/2021 tarihinde açılan davanın, davacılar … Derneği ve … Derneği yönünden de süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuki imkan bulunmadığı,
    Davacılar … Derneği, … Derneği, Doğa Araştırmaları Derneği, SS. … Kooperatifi, … ve … yönünden; dava konusu Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği”nin 11/07/2019 tarihinde onaylanıp 24/07/2019 tarihinde Balıkesir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ilan panosunda 1 ay süre ile ilan edildiği, anılan davacıların plana askı süresi içinde itiraz etmedikleri gibi 2577 sayılı Yasanın 10.maddesi kapsamında da herhangi bir başvuruda bulunmadıkları, bu nedenle, parsel üzerinde yapılan çevre düzeni planı değişikliğinde de davacıların kişisel, meşru ve güncel bir menfaatlerinin etkilenmediği,
    Bu çerçevede, 06/09/2021 tarihinde açılan davanın, davacılar … Derneği, … Derneği, … Derneği, SS. … Kooperatifi, … ve … yönünden süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuki imkan bulunmadığı gerekçesiyle,
    Davacılar … Derneği, … Derneği, … Derneği, SS. … Kooperatifi, … ve … bakımından çevre düzeni planı yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine, çevre düzeni planı değişikliği yönünden davanın ehliyet nedeniyle reddine, davacılar … Derneği ve … Derneği bakımından ise çevre düzeni planı yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine, çevre düzeni planı değişikliği yönünden davanın ehliyet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, Danıştay Altıncı Dairesi'nin temyize konu kararın gerekçesi ve hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olmadığı; ayrıca gerekçenin, kendi içinde de çelişkili olduğu, bununla birlikte yer verilen gerekçelerin ayrı ayrı da hukuka aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacıların yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı … plan paftasında Edremit Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesine (ETDİOSB) yönelik çevre düzeni planı değişikliği 11/07/2019 tarihinde onaylanmış, davacılardan … Derneğinin 23/06/2021 tarihli ve diğer davacılardan Doğa Derneğinin 30/06/2021 tarihli başvuruları ile davalı idareden anılan çevre düzeni planı değişikliğinin iptal edilmesi talep edilmiş, bu başvuruya yanıt verilmemesi üzerine davacılar tarafından anılan çevre düzeni planı değişikliği ile bu planın iptal edilmesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT :
    Anayasa'nın "Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması" başlıklı 141. maddesinde";...Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır..." hükmü yer almaktadır.
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Adil yargılanma hakkı" başlıklı 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasında: "Herkes medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir." hükmüne yer verilmiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dilekçeler üzerine ilk inceleme: "başlıklı 14. maddesinde, dilekçelerin Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi tarafından;
    a) Görev ve yetki,
    b) İdari merci tecavüzü,
    c) Ehliyet,
    d)İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,
    e) Süre aşımı,
    f) Husumet,
    g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları,
    Yönlerinden sırasıyla inceleneceği öngörülmüştür.
    Aynı Kanun'un "İlk inceleme ve üzerine verilecek karar" başlıklı 15. maddesinde ise; 14. maddenin 3/c, 3/d ve 3/e bentlerinde yazılı hallerde davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Anayasa'nın 36. maddesinin 1. fıkrasında herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş ancak bu maddede gerekçeli karar hakkından açıkça söz edilmemiştir. Bununla birlikte, Anayasa'nın 36. maddesine "adil yargılanma" ibaresinin eklenmesine ilişkin gerekçede, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınan adil yargılanma hakkının madde metnine dâhil edildiği vurgulanmıştır.
    Nitekim Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının kapsamına gerekçeli karar hakkının da dâhil olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nin birçok kararında belirtilmektedir. Dolayısıyla Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının gerekçeli karar hakkı güvencesini de kapsadığının kabul edilmesi gerekir (Anayasa Mahkemesi, Abdullah Topçu, B. No:2014/8868, 19/4/2017, p. 75).
    Bu bağlamda, AİHM içtihatlarına göre, genel olarak her bir karar açık, konuyla ilgili herkesin, mahkemenin neden belirli bir kararı verdiğini anlamasına imkan verecek şekilde olmalıdır (AİHM, Seryavin ve diğerleri/Ukrayna p.57-61).
    Yargılama hukukunda, yargı (hüküm), uyuşmazlığı çözmekle görevli ve yetkili yargı yerinin yargılama sürecinin sonunda ulaştığı "sonuç"tur. Gerekçe ise, yargıcın çözümlemek durumunda olduğu uyuşmazlığa uygulanması gereken soyut hukuk kuralının saptanmasında, yorumlanmasında ve tüm ayrıntılarıyla ortaya konulup nitelendirilen maddi olaya uygulanmasında izlemiş olduğu yöntemi gösteren ve bu özelliği sebebiyle, yargılamanın nesnelliği ile varılan yargının doğruluğu konusunda davanın taraflarına güven, üst yargı yerine de denetleme olanağı veren açıklamadır.
    Mahkeme kararlarının, hüküm fıkrası ve hükmün dayandığı gerekçe ile bir bütün olduğu, gerekçesiz karar verilmesinin mümkün olmadığı açık olduğuna göre, gerekçenin hem temyiz incelemesini yapacak merci açısından, hem de kararı uygulayacak olan idare açısından yeterli açıklıkta olması gerektiğinde de kuşku bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, bir yargı kararında yer verilen gerekçeler birbiri ile çelişmemeli ve karar sonucu ile de bütünlük arz etmelidir.
    Uyuşmazlıkta, davanın konusunu 11/07/2019 tarihinde yapılan 1/100.000 ölçekli plan değişikliği ile anılan plan değişikliğinin iptali istemini içeren başvurunun zımnen reddine dair işlem oluşturmaktadır.
    Ancak Daire kararının sonuç kısmında: "çevre düzeni planı yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine, çevre düzeni planı değişikliği yönünden davanın ehliyet nedeniyle" ifadelerine yer verildiği görülmektedir.
    Her ne kadar Dairece "çevre düzeni planı yönünden" ifadesi ile 11/07/2019 tarihinde yapılan 1/100.000 ölçekli plan değişikliğinin, "çevre düzeni planı değişikliği yönünden" ifadesi ile anılan plan değişikliğinin iptali istemini içeren başvurunun zımnen reddine dair işlemin kastedildiği anlaşılmakta ise de; bu durumun karmaşaya mahal verecek nitelikte olduğu görülmekte ve temyize konu kararın istem ve sonuç kısımlarının uyumsuz olması sonucunu doğurduğu değerlendirilmektedir. Bu sebeple temyize konu karar usule ve gerekçeli karar hakkına aykırılık teşkil etmektedir.
    Öte yandan, Daire kararında dava konusu 11/07/2019 tarihinde yapılan 1/100.000 ölçekli plan değişikliği incelenirken; davacı derneklerden … Derneği ile … Derneği dışındaki derneklerin kuruluş amaçları, faaliyetleri ve tüzüklerinden hareketle çevre düzeni planlarının iptalini istemede "subjektif ve objektif " dava açma ehliyetlerinin bulunduğu belirtilmekte, ancak dava konusu zımni ret işleminin incelendiği başlık altında davacılardan … Derneği ve … Derneği bakımından yapılan açıklamada "çevre düzeni planı değişikliklerine karşı açılan davalarda" ilgili kavramından, uyuşmazlığa konu parsele ilişkin tapuda lehine kullanıcı ve muhdesata ilişkin şerh düşülen kişilerin anlaşılması gerektiği ifade edilerek anılan davacılar uyuşmazlığa konu parselin malikleri olmadığından, bu parsel üzerinde yapılan çevre düzeni planı değişikliğinin iptali isteminde kişisel, meşru ve güncel bir menfaatlerinin etkilenmediği değerlendirmesi yapılmaktadır.
    Bu ifadeler değerlendirildiğinde; Dairece, derneklerin kuruluş amaçları ve faaliyetleri doğrultusunda Çevre Düzeni Planlarına karşı dava açma ehliyetlerinin bulunduğu ancak plan değişikliklerine karşı dava açma ehliyetlerinin bulunmadığının mı kastedildiği, ya da planlar ile plan değişikliklerine karşı dava açma ehliyetlerinin bulunduğu ancak plan değişikliği talebinde bulunamayacaklarının mı kastedildiği anlaşılamamaktadır.
    Ayrıca, yine zımni ret işleminin incelendiği aynı başlık altında; … Derneği ve … Derneği yönünden ilan askı süresinin son gününden itibaren 60 günlük yasal süre içerisinde açılmayan davanın süresinde olmadığının belirtildiği görülmektedir.
    Bu durumda, Daire kararında yer alan ve yukarıda belirtilen çelişkili ifadeler sebebi ile anılan karar bu yönlerden de usule ve gerekçeli karar hakkına aykırılık teşkil etmektedir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacıların temyiz isteminin kabulüne;
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen ehliyet yönünden kısmen de süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 13/09/2021 tarih ve E:2021/8346, K:2021/9247 sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacılara iadesine,
    4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    5. Kesin olarak, 07/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi