Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13206
Karar No: 2018/3186
Karar Tarihi: 19.04.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/13206 Esas 2018/3186 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/13206 E.  ,  2018/3186 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.04.2012 ve 14.03.2013 gününde verilen dilekçeler ile geçit hakkı ve mecra hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı vekili, davacının maliki olduğu 1360 parsel sayılı taşınmazın yola bağlantısı bulunmadığını belirterek davalı ..."ya ait 4365 parsel sayılı taşınmazdan davacı taşınmazı yararına geçit hakkı kurulmasını istemiş, birleştirilen davada diğer komşu 1379, 1361, 1362, 1359 ve 2272 parsel sayılı taşınmazların maliklerini de dava ederek uygun olan taşınmazdan davacının 1360 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit ve yeraltından elektrik kablosu geçirebilmek için mecra hakkı kurulmasını istemiştir.
    Davalı ... vekili geçit yerinin diğer konusu taşınmazlardan verilmesinin daha ekonomik olacağını belirterek davanın reddini savunmuş, davalı ... vekili ve davalı ... mirasçıları ... ve ... vekili de davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda uygun geçit yeri olarak gösterilen ve 1379 ile 1361 parsellerden geçerek yola ulaşan 8 no"lu alternatifin davalı ..."nun taşınmazından geçmediğinin anlaşılması nedeniyle asıl davanın husumet yokluğu sebebi ile usul yönünden reddine, birleştirilen dava 1361 parsel sayılı taşınmaz maliki ..."nin birleştirilen dava açılmadan önce öldüğü, ölü kişi taraf ehliyetini yitireceğinden aleyhine dava açılamayacağı ve mirasçılarına tebligat yapılarak davaya devam edilemeyeceği gerekçesiyle birleştirilen davanın pasif taraf ehliyet yokluğu sebebi ile usul yönünden reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırkın önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkca gösterilmelidir.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5- 3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini arttıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
    Somut olaya gelince; mahkemece, bilirkişiler tarafından rapor ve eki krokilerde gösterilen geçit irtifakına ilişkin alternatiflerin tümünün değerlendirilmesi suretiyle üstün ve eksik özellikleri esas alınarak hangi alternatifin geçit irtifakına esas alınacağının gerekçesi ile belirtilmek sureti ile hüküm kurulması gerekmektedir. Ayrıca, geçit hakkı kurulması istenen taşınmazların tapu kayıt maliklerinin dava açılmadan önce ölmüş olmasının HMK"nın 124/4 maddesi gereğince kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığının kabulü ile ölmüş olan kayıt maliklerinin mirasçılık belgesi temin edilerek mirasçılarına husumet yöneltilmek suretiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın husumet ve pasif taraf ehliyeti yokluğu sebebiyle reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi