Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/6010 Esas 2020/433 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6010
Karar No: 2020/433
Karar Tarihi: 22.01.2020

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/6010 Esas 2020/433 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2019/6010 E.  ,  2020/433 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalılar vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ... ..."ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalıların 14.4.2005 tarihli vekaletname ile müştereken tapu ile sahip oldukları parsel üzerinde yapılan bloklardan 32 daireli A blok ve 32 daireli B bloktaki 64 daire kendileri uhdesinde kalmak kaydıyla diğer C, D, E, F ve G bloklardaki daireleri 3. kişilere satış vaadinde bulunmaya, sözleşme imzalamaya davadışı ... şirketini ve şirket yetkilisini vekil tayin ettiklerini, yapılacak binadan E blok 3. kat 13 nolu bağımsız bölüm ile E blok 3. kat 14 nolu bağımsız bölümlerin kendisine satışı için davalıların vekili olan şirket ile sözleşme imzaladığını, dairelerin satışı için toplam 100.000,00 TL peşinat ödediğini, kalan 8.000,00 TL için inşaat %40 seviyeye ulaştığında ödenmek şartıyla senet düzenlendiğini, ancak davalıların sözleşme uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmediklerini ileri sürerek; sözleşmenin feshine, davalılara ödenen 100.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren reeskont faiziyle tahsiline, davalılara verilen 8.000,00 TL"lik senetin iadesine kararı verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı kooperatif dışındaki davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, arsa sahibi davalıların vekili olan dava dışı mütaahhit şirketle imzalanan sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dosyanın incelenmesinde, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 30.05.2019 tarihli yazısına göre davalı kooperatifin 05.03.2013 tarihinde tasfiyeye girdiği, 22.04.2014 tarihinde ise, sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Dava ise, 07.06.2012 tarihinde açılmıştır. Bu durumda, mahkemece, dava açıldıktan sonra terkin edildiği anlaşılan davalı kooperatifin ihya edilmesi amacıyla davacıya uygun süre verilerek kooperatifin ihyası için dava açması sağlanıp ihya gerçekleştikten sonra yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak terkin edilmiş kooperatif hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalı kooperatif dışındaki davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalı kooperatif dışındaki davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 2.540,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.