
Esas No: 2020/2327
Karar No: 2022/1363
Karar Tarihi: 11.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2327 Esas 2022/1363 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/2327 E. , 2022/1363 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2327
Karar No : 2022/1363
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … vasisi …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 02/10/2019 tarih ve E:2017/4191 , K:2019/5154 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile yoksun kalınan özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 02/10/2019 tarih ve E:2017/4191, K:2019/5154 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin iddialarının yerinde, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiasının ise ciddi görülmediği,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin anlaşıldığı,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"ndan, davacı tarafından … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiği ve anılan program için kiralanan IP adreslerine sahip sunuculara bağlanıldığının anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, tanık ifadelerinin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Davacının, FETÖ'nün Adalet Bakanlığında ve HSK'da etkin olduğu dönemde yabancı dil eğitimine gönderilmesinin anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 667 sayılı KHK'nın 3/1 maddesi ile bu düzenlemeyi kanunlaştıran 6749 sayılı Kanun'nun 3.maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği, dava konusu işlemin dayanağı olan 667 sayılı KHK'nın 3/1 maddesindeki düzenlemenin yasallık ve öngörülebilirlik unsurlarını taşımadığı, iltisak ve irtibat gibi muğlak kavramlar kullanılarak en temel insan haklarının ihlal ediliği, dava konusu işlemin suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkına, şeref ve itibara saygı hakkına, çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerine, gerekçeli karar hakkına, adil yargılanma hakkına, masumiyet karinesine aykırı olduğu, olağanüstü hal durumunda alınan kararların olağanüstü hal kararı alınmasına sebep olan olay ile konu birlikteliğinin bulunmasının gerektiği, yalnızca geçici, tedbir niteliğinde kararlar alınabileceği, oysa HSK Genel Kurulu'nun tedbiri aşan ceza niteliğinde meslekten çıkarma kararları aldığı, durumun gerektirdiği ölçünün aşıldığı, meslek hayatı boyunca demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal edecek hiçbir eyleminin olmadığı, dosyada böyle bir somut eylemden bahsedilmediği, Bylock kullandığı iddiasına dair delil olarak gösterilen verilerin kendisiyle ilgisinin bulunmadığı, hatalı tespitler içerdiği, MİT tarafından yargı kararı olmaksızın sadece istihbarat faaliyetleri kapsamında elde edilen bu verilerin delil olamayacağı, bu şekilde haberleşme hürriyetine müdahalede bulunulduğu, aleyhine beyanda bulunan tanıkların aynı soruşturma kapsamındaki şüpheliler olduğu, bunların salt kendini kurtarma gayesi ile beyanda bulundukları, diğer tanık beyanlarının ise görgü ve bilgiye dayanmadığı, kişisel yorum ve tahminlerden ibaret olduğu, kendisinden önce ve sonra yüzlerce meslektaşının da katıldığı yurt dışı dil eğitiminin aleyhine delil olarak kullanılmasının hukuken kabul edilemeyeceği, davanın reddine ilişkin temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi, görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Diğer yandan, UYAP ortamından yapılan inceleme sonucu, davacı hakkında verilen mahkumiyet kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile esastan reddedildiği, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine anılan kararın Yargıtay …. Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla düzeltilerek onandığı ve davacı hakkındaki mahkumiyet hükmünün kesinleştiği anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 02/10/2019 tarih ve E:2017/4191 , K:2019/5154 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 11/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
