13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/21019 Karar No: 2017/4138 Karar Tarihi: 06.04.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/21019 Esas 2017/4138 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/21019 E. , 2017/4138 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 31.10.2008 tarihinde iki adet daire satın aldığını, sonrasında müteahhidin cezaevine girdiğini ve inşaatın durma noktasına geldiğini, müteahhidin kendilerinden habersiz olarak inşaat işini tüm haklarıyla birlikte davalı şirkete devrettiğini, davalının cezaevindeki müteahhit yerine inşaata devam ettiğini ve daha sonra tüm daire sahiplerinden belediye ve tapudaki İşlemleri hızlandırmak, inşaat yapımı, ifraz, tevhid ve inşaatla ilgili sair tüm yetkileri içeren geniş kapsamlı bir vekaletname aldığını, kendisinin de bu nedenle şirket yetkilisi olan davalı ..."a 24.02.2011 tarihli vekaletname verdiğini, davalı ..."un bu vekaletnamedeki yetkileri ile belediye ve tapudaki işlemleri bitirdiğini ancak daha önceki tapuların yerine kendisine başkaca iki dairenin tapusunun verildiğini, önceki daireleri ile yeni dairelerin arasında konum ve metrekare açısından ciddi farklar bulunduğunu ileri sürerek, davalıların vekalet hakkını kötüye kullanmak sureti ile adına kayıtlı dairelerin yerine tahsis ettikleri farklı daireler sebebi ile uğradığı zarar karşılığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalılar, dava konusu dairelerin arsa sahiplerine düşen dairelerden olup, arsa sahibi tarafından dava dışı üçüncü kişiye satıldığını, davacının da daireleri bu kişiden satın aldığını, davacı ile aralarında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki dava ile davalı şirket yetkilisi olan diğer davalıya vermiş olduğu vekaletnamenin kötüye kullanılarak satın aldığı 2 adet daire yerine konum ve büyüklük açısından farklı olan başkaca iki adet dairenin tapusunun verildiğini iddiası ile zararının tazminini istemiştir. Mahkemece, davacının davalı müteadditten toplamda iki adet bağımsız bölüm aldığı, böylelikle yatarım ve tasarruf amaçlı hareket ettiği ve tüketici olarak hareket etmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki; davacı dava konusu daireleri davalılardan satın almadığı gibi davalı şirket yetkilisine vermiş olduğu vekaletnamenin kötüye kullanıldığını iddia etmektedir. O halde Mahkemece, dava konusu dairelerin müteahhitten satın alınmadığı ve vekaletnamenin kötüye kullanıldığı iddiasına dayanıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru değil ise de; netice itibariyle doğru olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi düzeltilerek hükmün ONANMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.