2. Ceza Dairesi 2019/10012 E. , 2019/11835 K.
"İçtihat Metni"Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 165/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 80.00 Türk lirası para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair SİNCAN 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2011 tarihli ve 2011/36 esas, 2011/582 sayılı kararına karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine ilişkin mercii Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/01/2012 tarihli ve 2012/124 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 03/12/2018 gün ve 94660652-105-06-10230-2018/Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/12/2018 gün ve 2018/99344 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/11/2006 tarihli ve 2006/6-123 esas, 2006/229 sayılı ilâmı ile Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 13/07/2009 tarihli ve 2009/8068 esas, 2009/10789 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca karar ve hükümlerde, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinin gerekmesi karşısında, sanığın yokluğunda Sincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kararında başvuru süresinin başlangıcı konusunda tebliğ ve tefhimden hangisinin esas alınacağı ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceği hususları gösterilmediği gibi kanun yolu, süresi, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin açıkça gösterildiği meşruhatlı davetiye de gönderilmediği cihetle, anılan Mahkeme kararının kesinleşmemesi sebebiyle sanık tarafından verilen itiraz talebini içeren 08/12/2011 tarihli dilekçenin öğrenme üzerine süresinde verilmiş itiraz dilekçesi olarak kabulü gerekirken, itirazın esastan incelenmesi yerine, yazılı şekilde süre yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ...’ın yokluğunda verilen Ankara Batı (Sincan) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2011 tarihli ve 2011/36 Esas – 2011/582 Karar sayılı kararında, sanık hakkında suç eşyasının satın alınması suçundan 5237 sayılı TCK’nın 165/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve gerekçeli kararın sanığa 30/11/2011 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla birlikte; Anayasa"nın 40/2, 5271 sayılı CMK"nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarında başvurulacak kanun yolu, mercii, başvuru şekli, süresi, kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceği hususu ile başvurulacak kanun yolu süresinin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerektiği halde; sanık ...’ın yokluğunda verilen Ankara Batı (Sincan) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2011 tarihli ve 2011/36 Esas – 2011/582 Karar sayılı kararında kanun yoluna başvuru süresinin tefhim/tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı belirtilerek başvuru süresinin başlangıcı konusunda tebliğ ve tefhimden hangisinin esas alınacağı ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceği hususları gösterilmediği gibi kanun yolu, süresi, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin açıkça gösterildiği meşruhatlı davetiye de gönderilmediğinin anlaşılması karşısında; mercii tarafından, sanığın 08/12/2011 tarihli itiraz isteminin öğrenme üzerine süresinde yapıldığı kabul edilerek buna göre itirazın esastan incelenmesi gerekirken yazılı şekilde süre yönünden reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (ANKARA BATI)-SİNCAN 2. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 10/01/2012 tarihli ve 2012/124 D. İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 01/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.