Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2021/84
Karar No: 2022/2604
Karar Tarihi: 12.04.2022

Danıştay 8. Daire 2021/84 Esas 2022/2604 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/84 E.  ,  2022/2604 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/84
    Karar No : 2022/2604

    Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davacılar)
    I-...
    II-...
    Vekili : Av. ...
    2- (Davalılar)
    I-... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
    Vekili : Av. ...
    II- ... Genel Müdürlüğü
    Vekili : ...
    III- ... Başkanlığı
    Vekili : Av. ...
    IV- ... Belediye Başkanlığı
    Vekili : Av. ...

    İstemin Özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    Savunmanın Özeti : Davacılar tarafından davalı idarelerin, davalı TOKİ Başkanlığı'nca davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, diğer davalı idareler tarafından savunma verilmemiştir.

    Danıştay Tetkik Hakimi : ...
    Düşüncesi : Temyize konu kararın düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Sekizinci ve Onuncu Dairelerince 2575 sayılı Yasaya 3619 sayılı Yasayla eklenen Ek 1 maddesi hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda; dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, davalı Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile DSİ Genel Müdürlüğü'nün yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü:
    İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlı olup; temyiz incelemesi sonunda karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise kararın düzeltilerek onanmasına karar verileceği kurala bağlanmıştır.
    Dava, Samsun İlinde 04/07/2012 tarihinde meydana gelen aşırı yağış sebebiyle Canik İlçesi sınırları içinde bulunan Kuzey Yıldızı TOKİ Konutları kapıcı dairesini su basması sonucunda davacılar yakınları ... , ... , ... 'nın hayatlarını kaybetmesinde davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle 650.000,00-TL maddi, 1.750.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 2.400.000,00-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesi'nce; Danıştay Sekizinci Dairesinin 03.04.2017 tarihli ve E:2016/14317, K:2017/2279 sayılı bozma kararına uyularak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 16.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda yer alan kusur oranları ile davacıların destekten yoksun kalma zararının hesaplandığı hesap bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacı ... için 113.885,94-TL, ... için 15.431,13-TL olmak üzere toplamda 129.317,07-TL maddi tazminatın; davacı ... 'ın yaşları 9 ve 15 olan iki çocuğunu kaybetmesi nedeniyle 200.000,00-TL, davacı ...'nın ise babası ve iki kardeşini kaybetmesi nedeniyle 300.000,00-TL olmak üzere toplam 500.000,00-TL manevi tazminatın ilk davanın açıldığı (... İdare Mahkemesi'nin E.... sayılı dosyası) 10.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareler tarafından kusur oranlarına göre davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Davalı DSİ Genel Müdürlüğü'nün; davacılar tarafından ... Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvuru sonrası, ... Mahkemesi'nin söz konusu başvuru hakkındaki 2016/9528 Başvuru No., 09.06.2020 tarihli kararı ile DSİ görevlileri hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın hak ihlali sayıldığı, bu kararın devamında ilgili görevliler hakkında yeniden iddianame hazırlandığı, Anayasa Mahkemesi'nin ihlal sonucuna varmasında işbu dava dosyasında alınan ve davalı idareyi kusurlu bulan bilirkişi raporlarının etkili olduğu, bilirkişi raporlarındaki tespitlerin ilgililerin ceza yargılamasını etkileyeceği, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğine yönelik iddialarına gelince;
    Olayda, davacıların uyuşmazlığa konu olayla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundukları, bu başvuruda; meydana gelen ölüm olayları ile ilgili olarak etkili soruşturma yürütülmediğinin ileri sürüldüğü, Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu başvuru hakkında yaptığı inceleme sonucu verdiği 2016/9528 Başvuru No., 09.06.2020 tarihli kararında (R.G. Tarih ve Sayı: 05.08.2020 - 31204); hakkında takipsizlik kararı verilen DSİ görevlileri hakkında bilirkişi raporlarındaki tespitler, idari ve yargısal merciler tarafından yapılan değerlendirmeler ve kamu makamlarının sorumluluklarını ortaya koyan verilere rağmen Başsavcılık tarafından DSİ 7. Bölge Müdürlüğü yetkilileri hakkında şüphelilerin beklenen özeni göstermediğine dair bir olgunun bulunmadığı ve dolayısıyla kendilerine yüklenecek ihmal ve kusur bulunmadığı gerekçesiyle 18/12/2014 tarihinde takipsizlik kararı verildiği; gerek ceza soruşturmasında gerekse de tam yargı davasında alınan bilirkişi raporlarındaki tespitler doğrultusunda -bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin aksini ortaya koyan objektif ve bilimsel başka bir veri yok iken- Başsavcılığın vardığı bu sonucun ölüm olayının nedeninin ve sorumluların ortaya çıkarılmasına imkân verecek etkinlikte yürütüldüğünün söylenemeyeceği, keza yürütülen soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporları, soruşturmada elde edilen deliller ve tüm bunların nesnel ve tarafsız analizi gerçekleşen ölüm olayında önlem alması gereken kamu görevlilerinin kusurlarını açıkça ortaya koymasına rağmen bu kamu görevlileri hakkında cezasızlık sonucunu ortadan kaldıracak şekilde etkili bir ceza soruşturmasının yürütülmemesinin pozitif yükümlülük bağlamında ihlale neden olacağı gerekçelerine yer verilerek Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiği, ihlalin Başsavcılıkça verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan kaynaklandığı, kararın bir örneğinin yeniden soruşturma yapılmak üzere Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği belirtilmiştir.
    Her ne kadar Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlaline yönelik vermiş olduğu kararda işbu dava dosyasında bozma kararı öncesi alınan 06.04.2015 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlere de yer verilmiş ise de, bu raporun olayla ilgili yürütülen cezai soruşturmanın etkili yürütülmemesi nedeniyle yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiği sonucuna varılmasında tek etken olmadığı; öte yandan, ceza yargılamasında kamu görevlilerinin yargılandığı, idari yargıda açılan tam yargı davalarında ise hizmet kusuru araştırılması yapıldıktan sonra meydana gelen zararların hizmet kusuru bulunan sorumlu idarelerce tazminine karar verildiği, kamu görevlilerinin ceza hukuku anlamında kusurlu olup olmadığına yönelik değerlendirmeleri yapma yetkisinin ise adli yargı merciilerinin yetki ve görev alanında bulunduğu, olayda da Anayasa Mahkemesi'nce soruşturmanın etkili yürütülüp yürütülmediğinin tartışıldığı ve sonuçta etkili bir ceza soruşturmasının yürütülmediği belirtilerek Anayasa Mahkemesi'ni ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar verilmesi ve bu itibarla yeniden soruşturma yapılması gerektiğine karar verildiği ve bu kararın gereği olarak ilgili Başsavcılık tarafından delillerin yeniden toplanıp değerlendirme yapılacağı da açıktır.
    Temyize konu kararın vekalet ücretine ilişkin kısmın incelenmesinden ise;
    İdare Mahkemesi'nce karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 43,750,00-TL (maddi tazminat için 1.700,00-TL, manevi tazminat için -kararda sehven ikinci kez maddi tazminat yazılmıştır- 42.050,00-TL) vekalet ücretinin davacılar tarafından davalı idarelere kusurları oranında ödenmesine karar verilmiştir.
    Mahkemece reddedilen tazminat miktarının belirlenmesinde davalı idarelerin kusur oranlarının bir ilgisi bulunmadığından, anılan hükmün "reddedilen tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 43,750,00-TL (maddi tazminat için 1.700,00-TL, manevi tazminat için 42.050,00-TL) vekalet ücretinin ise davacılar tarafından davalı idarelere ödenmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
    Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, davacıların adli yardım istemi kabul edildiğinden başvuru aşamasında alınmayan temyiz yargılama giderlerinin tahsili için Mahkemesince ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, kullanılmayan ...-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davalı Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi