Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2018/3435
Karar No: 2022/1597
Karar Tarihi: 12.04.2022

Danıştay 13. Daire 2018/3435 Esas 2022/1597 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/3435 E.  ,  2022/1597 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2018/3435
    Karar No:2022/1597

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Kurumu
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Akaryakıt ve Petrol Ürünleri İnşaat İletişim Nakliye Rent A Car Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Bayilik lisansı sahibi olan davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 21/09/2012 tarihinde yapılan denetimde, dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmali yapıldığının tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca 70.000,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin ...tarih ...sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; dava konusu para cezasının tesis edilmesinin nedeninin davacı şirketin 21/09/2012 tarihinde yapılan denetimde dağıtıcısı haricinde başka bir kaynaktan akaryakıt ikmal etmesi olduğu, oysa davacı şirketin akaryakıt ikmal ettiği ...Petrol Ürünleri İnşaat Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin (...) ne başka bir dağıtıcı olduğu, ne de başka bir dağıtıcı şirketin firması olduğu, dosyada mevcut olan imza sirkülerinden davacının akaryakıt ikmal ettiği firmanın yetkilisi ile davacı şirketin yetkilisinin aynı kişi olduğu, her iki firmanın aynı kişiye ait olduğu ve dağıtıcılarının ...Petrolcülük Taşımacılık Ticaret Sanayi İthalat ve İhracat Anonim Şirketi olduğunun görüldüğü;
    Bu durumda, dava konusu işlemin tesis edilme gerekçesi olan 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan bayilerin lisanslarının devamı süresince bayisi oldukları dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması ile yükümlü olduklarına ilişkin kural irdelendiğinde, burada bahsedilen hususun firmaların sözleşme yaptıkları dağıtıcıları dışında ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapmamaları olduğu, oysa davacının kendisine ait olan ve yetkilisi ve dağıtıcısı da aynı olan firmadan akaryakıt ikmal ettiğinin görüldüğü, dolayısıyla başka bir dağıtıcıdan ve onların bayisinden akaryakıt ikmal etme gibi bir durumun gerçekleşmediği, isnat edilen fiilin dava konusu idari para cezasının verildiği kanun maddesi ile örtüşmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, harçtan muaf olan Kurum aleyhine harca hükmedilemeyeceği, 5015 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri uyarınca bayilerin dağıtıcısı haricinde başka kaynaktan akaryakıt ikmal etmemekle yükümlü olduğu, davacının dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal ettiğinin somut verilerle tespit edildiği, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    ESAS YÖNÜNDEN:
    MADDİ OLAY :
    Bayilik lisansı sahibi davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 21/09/2012 tarihinde yapılan denetimde, ...(plaka harfleri değiştirilerek faturaya yazılmış) plakalı tankerin istasyona boşaltım yapmakta olduğu, istasyon yetkilileri tarafından ürüne ilişkin olarak ...şirketi tarafından düzenlenmiş 21/09/2012 tarih ve 033519 numaralı irsaliyeli faturanın ibraz edildiği, fiil tarihi itibarıyla davacı şirketin ...firmasının dağıtıcı şirketinin ...Petrolcülük Taşımacılık Ticaret Sanayi İthalat ve İhracat Anonim Şirketi olduğu tespit edilmiştir.
    Anılan tespite istinaden, davacı şirketin dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmek suretiyle 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi ile Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 38. maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bendine aykırı hareket ettiğinden bahisle anılan Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi ile aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca ...tarih ve ...sayılı Kurul kararı ile davacı hakkında 163.111,00 TL idari para cezası tesis edilmiş, bu cezaya karşı açılan dava sonucunda ön araştırma ve soruşturma usulü yerine getirilmediğinden bahisle .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla cezanın iptal edilmesi sonrasında yapılan soruşturma sonucunda ...tarih ve ...sayılı soruşturma raporu düzenlenmiştir. Soruşturma raporu ve Denetim Dairesi Başkanlığı'nın konuya ilişkin görüşünün değerlendirilmesi neticesinde, davacının dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmesi nedeniyle 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca dava konusu Kurul kararı ile 70.000,00-TL idarî para cezası verilmesi üzerine söz konusu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.


    İLGİLİ MEVZUAT:
    5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun "Bayiler" başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasında, bayi lisanslarına ilişkin düzenlemelerin (teknik, güvenlik, kapasite, çevre vb.) Kurum tarafından yapılacağı, bayilerin, dağıtıcıları ile yapacakları tek elden satış sözleşmesine göre bayilik faaliyetini yürütecekleri; aynı maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde, bayilerin lisanslarının devamı süresince, bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması ile yükümlü olduğu kuralına yer verilmiştir.
    Dava konusu fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan hâliyle 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendinde, 8. maddenin ihlâli hâlinde sorumlulara altıyüzbin Türk Lirası idarî para cezası verileceği, aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise, bayiler için yukarıda yer alan cezaların beşte birinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
    28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen 5015 sayılı Kanun'un "İdari para cezaları" başlıklı 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendinde, 8. maddenin ihlâli hâlinde, sorumlulara sekiz yüz elli bin Türk Lirası idari para cezası verileceği, aynı maddenin 2. fıkrasının (d) bendinde, bayiler için (c) bendinde yer alan cezanın beşte birinin uygulanacağı; 19. maddesinin yedinci fıkrasında ise, yukarıda belirtilenlerin dışında kalan, ancak bu Kanun'un getirdiği yükümlülüklere uymayanlara Kurumca bin beş yüz Türk Lirasından yetmiş bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verileceği kurala bağlanmıştır.
    Dairemizce, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin "Aşağıdaki hâllerde sorumlulara sekiz yüz elli bin Türk Lirası idarî para cezası verilir:" bölümünün, anılan bendin (3) numaralı alt bendindeki, "8. maddenin ihlâli" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğu kanaatiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmuş ve Anayasa Mahkemesi'nin 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 07/04/2016 tarih ve E:2015/109, K:2016/28 sayılı kararıyla; 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden Anayasa'nın 2. maddesine aykırı bulunarak iptaline ve iptal hükmünün de kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Petrol piyasasında faaliyet gösteren piyasa aktörlerinin faaliyetlerini mevzuata uygun olarak yürütmeleri kanunî bir zorunluluktur. Aksi takdirde lisans sahibine yönelik faaliyetin geçici olarak durdurulması, idari para cezası veya sahip olunan lisansın iptali gibi bir kısım yaptırımlar uygulanabilecektir.
    Piyasa faaliyetlerinin dengeli ve sağlıklı bir şekilde devamının sağlanabilmesi için bayilere de bazı yükümlülükler getirilmiştir. Bayilere getirilen bu yükümlülüklerden birisi de bayilerin, bayisi oldukları dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapmamalarıdır. Bayiler tek bir dağıtıcı ile yapacakları tek elden satış sözleşmesine göre faaliyetlerini yürütmek zorundadırlar. Bayilerin birden fazla dağıtıcı ve onların bayilerinden aynı zamanda akaryakıt ikmali yaparak piyasa faaliyetinde bulunmaları yasaklanmıştır.
    Bakılan davada, 21/09/2012 tarihinde yapılan denetimde bayilik lisansı sahibi davacının, kendisi gibi bayilik lisansı sahibi olan başka bir bayiden akaryakıt temin ettiği tespit edilip ortaya konulduğundan, davacının anılan fiilinin sabit olduğu konusunda herhangi bir tereddüt ve taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Öte yandan, ilk derece mahkemesince verilen iptal kararının gerekçesinde, davacı şirket ile akaryakıt temin edilen firmanın yetkilisinin ve sahibinin aynı kişi olduğu, dağıtıcı firmalarının da aynı olduğu, dolayısıyla başka bir dağıtıcıdan ve onların bayisinden akaryakıt ikmal etme gibi bir durumun gerçekleşmediği, anılan fiilin idarî para cezası verilmesine dayanak olan Kanun'daki kural ile örtüşmediği gerekçeleriyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği görüldüğünden, davacının fiilinin para cezasına dayanak olan Kanun'daki dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmali fiili olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
    Aktarılan mevzuat kurallarına göre, sahip olduğu bayilik lisansı kapsamında faaliyet gösteren bayilerin sözleşmeli olduğu dağıtıcısı haricinde başka bayi ve dağıtıcıdan akaryakıt ikmal etmemekle yükümlü olduğu, burada temel alınan kıstasın bayinin sözleşmeli dağıtıcısı haricinde diğer dağıtıcı veya bayilerden akaryakıt ikmal edip etmemesi olduğu, bu bakımdan bayilerin yetkilisinin, sahibinin veya dağıtıcısının aynı olup olmamasının anılan fiil bakımından bir farklılık arz etmeyeceği, dava konusu olayda farklı tüzel kişiliği bulunan iki şirketin sahip oldukları ayrı bayilik lisansları kapsamında faaliyet gösterdikleri, her bir şirketin kendi şahsında anılan yükümlülüklere riayet etmekle sorumlu olduğu dikkate alındığında, davacının başka bir bayiden yaptığı akaryakıt ikmaline ilişkin fiilin de, şirketlerin sahibi, yetkilisi ve dağıtıcısı aynı olsa da sonuç olarak sözleşmeli dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmali yapıldığı için dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etme kapsamında olduğu ve tipiklik unsurunun gerçekleştiği açıktır.
    Bu itibarla, davacının sübuta eren söz konusu fiilinin Kanun'da tanımlanan dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etme fiiline uyduğu dikkate alındığında, tipiklik unsurunun gerçekleşmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    3. Davalı idare harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırmış olduğu toplam ...-TL harcın istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
    4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 12/04/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde, bayilerin, bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması ile yükümlü oldukları kurala bağlanmıştır.
    5015 sayılı Kanun'un dava konusu fiilin işlendiği tarihte yürürlükte bulunan 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun ile değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendinde, 8. maddenin ihlâli hâlinde, sorumluları hakkında altıyüzbin Türk Lirası idarî para cezası uygulanacağı; dördüncü fıkrasında, bayilere bu cezanın beşte birinin verileceği öngörülmüştür.
    Kanun'un "İdarî para cezaları" başlıklı 19. maddesi, 6455 sayılı Kanun'un 44. maddesiyle değiştirilerek yeniden düzenlenmiş ve 8. maddenin ihlâli hâlinde uygulanacak idarî para cezası 19. maddenin ikinci fıkrasının (c) bendinde sekizyüzellibin Türk Lirası olarak belirlenerek, bayiler için bu cezanın yine beşte birinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
    Öte yandan, Dairemizce, 5015 sayılı Kanun'un "İdarî para cezaları" başlıklı 6455 sayılı Kanun'un 44. maddesiyle değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde yer alan "Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara sekizyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verilir:" kuralının, (3) numaralı alt bendindeki "8. maddenin ihlâli" yönünden Anayasa'nın 2. maddesine aykırı görülerek yapılan itiraz başvurusu üzerine, Anayasa Mahkemesi'nin 07/04/2016 tarih ve E:2015/109, K:2016/28 sayılı kararıyla, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun, 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin; "Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara sekizyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verilir:" bölümünün, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline; iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş olup, anılan iptal kararı 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak 03/02/2017 tarihinde yürürlüğe girmiş olmasına rağmen kanun koyucu tarafından 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden uygulanacak idarî para cezasına yönelik olarak belirlenen sürede yeni bir yasal düzenleme yapılmamıştır.
    Anayasa Mahkemesi'nce, bayilerin dağıtıcı haricinde başka dağıtıcılardan veya onların bayilerinden akaryakıt ikmal etmeleri hâlinde fiilin haksızlık içeriği, bayilerin kusur durumu dikkate alınmadan, ekonomik büyüklüklerine ve sınıflarına göre adil bir denge gözetilmeden, itiraz konusu kuralla ölçülü ve makul olmayan idarî para cezası ile cezalandırılmalarının hukuk devletinin gereği olan "adalet" ve "hakkaniyet" ilkeleriyle bağdaşmadığı gerekçesiyle vermiş olduğu iptal kararının yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, iptal kararının gerekçesine uygun yasal bir düzenleme yapılmadığı gözardı edilerek, davalı idarece 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c-3) bendine göre verilemeyen idarî para cezasının, bu kez anılan maddenin yedinci fıkrası uyarınca verilmesinin, hukukî güvenlik ve hukukî belirlilik ilkeleri açısından kabul edilmesi mümkün değildir.
    5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun "Genel Kanun Niteliği" başlıklı değişik 3. maddesinde, bu Kanun'un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin ise idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı kurala bağlanmıştır. 5326 sayılı Kanun'un "Zaman Bakımından Uygulama" başlıklı 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı belirtilmiş ve madde ile atıfta bulunulan 5237 sayılı Kanun'un "Zaman Bakımından Uygulama" başlıklı 7. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmüne yer verilmiştir.
    Buna göre, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan, bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması yükümlülüğünün ihlâli hâlinde Anayasa Mahkemesi'nin verdiği iptal kararından sonra yeni bir yasal düzenleme yapılmayarak bayiler için cezasızlık durumu gerçekleşmiş olup görülmekte olan bu davada lehe olan bu durumun hukuk devleti ilkesi gereği davacıya da aynen uygulanması gerekir.
    Bu itibarla, Anayasa Mahkemesi'nce, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun, 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin, "Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara sekizyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verilir" bölümünün, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden iptal edilmesi ve kanun koyucu tarafından uygulanacak yaptırım konusunda iptal kararında verilen dokuz aylık süre içerisinde herhangi bir yasal düzenleme yapılmaması karşısında, bu bendi ihlâl eden bayiler için cezasızlık durumu gerçekleştiğinden lehe olan bu hukukî durumdan davacının da yararlandırılması gerekmekte olup, Kanun'un 19. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca idarî para cezası verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi