Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2021/3273
Karar No: 2022/2067
Karar Tarihi: 13.04.2022

Danıştay 10. Daire 2021/3273 Esas 2022/2067 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/3273 E.  ,  2022/2067 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2021/3273
    Karar No : 2022/2067

    TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Bakanlığı
    VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …

    KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1) ...
    2) …
    3) …
    VEKİLLERİ : …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacılar tarafından, Van ili, Çaldıran ilçesi, … Köyü, … Mezrasında 22/11/2008 tarihinde meydana gelen patlama sonucunda davacılardan ...'ın yaralanarak kalıcı sakatlık yaşadığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen uzuv kaybı nedeniyle ... için 50.000,00 TL (26/02/2016 tarihli miktar artırım dilekçesi ile 270.053,79 TL, 08/01/2021 tarihli miktar artırım dilekçesiyle 438.684,39 TL) maddi, 50.000,00 TL manevi; anne … için 30.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi, baba … için 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 483.684,39 TL maddi, 95.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; davanın kısmen reddi kısmen kabulü yolundaki Mahkemelerinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay Onuncu Daire Başkanlığının 27/02/2017 tarihli ve E:2016/14238, K:2017/1080 sayılı kararı ile davanın manevi tazminata ilişkin kısmının onanması, maddi tazminata ilişkin kısmının bozulması ve buna karşı yapılan kararın düzeltilmesi talebinin de aynı Dairenin 30/12/2019 ve E:2018/1139, K:2019/11143 sayılı kararı ile davalı idare lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmı dışındaki kısımlar yönünden reddi üzerine Mahkemelerinin 11/09/2020 tarihli ara kararı ile işbu bozma kararına uyularak yapılan bilirkişi incelemesi sonrası dava dosyası yeniden incelenmek suretiyle, bozmaya hasren davanın maddi tazminat istemine yönelik kısmı açısından yapılan incelemede, davacılardan ...'ın engelli olması nedeniyle herhangi bir kamu kurumundan gelir elde etmediğinin belirlendiği, dosya üzerinden yeniden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının efor/işgücü kaybından kaynaklanan toplam zararının 438.684,39 TL olarak belirlendiği, bilirkişi raporunun hükme esasa alınabilir nitelikte bulunduğu gerekçesiyle davacı ...'ın 08/01/2021 tarihli miktar artırım dilekçesi dikkate alınarak ...'ın 438.684,39 TL maddi tazminat isteminin kabulüyle 50.000,00 TL'sine idareye başvuru tarihi olan 17/11/2009 tarihinden, kalan 388.634,39 TL'sine miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği 18/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİASI : Davalı idare tarafından, Mahkemece askeri birliğe 4 km mesafede bulunan ve dava konusu olaya sebebiyet veren topçu mühimmatı nedeniyle idarelerinin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, mühimmatın idarelerine ait olduğuna ilişkin kesin deliller bulunmadığı, bölgede terör eylemlerinin yoğun olduğu, davacının zararının 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında karşılanması gerektiği, davacı ile birlikte anne ve babasının müterafik kusurunun bulunduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından davalı idarenin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    Dava; Van ili, Çaldıran ilçesi, … köyü, … Mezrası'nda 22/11/2008 tarihinde meydana gelen patlama sonucunda davacılardan ...'ın yaralanarak kalıcı sakatlık yaşadığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen uzuv kaybı nedeniyle ... için 50.000,00 TL (26/02/2016 tarihli miktar artırım dilekçesi ile 270.053,79 TL, 08/01/2021 tarihli miktar artırım dilekçesiyle 438.684,39 TL) maddi, 50.000 TL manevi, anne … için 30.000 TL maddi, 30.000 TL manevi, baba … için 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi olmak üzere toplam 483.684,39 TL maddi, 95.000 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
    Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun … tarih ve … sayılı raporuyla davacının %31,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği belirlenmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Hukuk sistemimizde "Taleple Bağlılık İlkesi" geçerlidir. Nitekim, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesine göre; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."
    Taleple bağlılık ilkesinin en önemli sonuçlarından biri de "Aleyhe Bozma Yasağı"dır. Aleyhe bozma yasağı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun, "Sanık lehine başvurma hâlinde verilecek hüküm" başlığını taşıyan 283. maddesinde "İstinaf yoluna yalnız sanık lehine başvurulmuşsa, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz." denilmek suretiyle açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır.
    Medeni yargılama hukukuna ilişkin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve idari yargılama hukukuna ilişkin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda, 5271 sayılı Kanunda olduğu gibi açık bir düzenleme olmamakla birlikte, "Aleyhe Bozma Yasağı" gerek hukuk yargılamasında, gerekse idari yargı alanında uygulanan temel prensiplerden biridir.
    Bir hüküm, davanın taraflarından yalnız biri tarafından temyiz edilirse, kamu düzenine ilişkin emredici kurallar hariç olmak üzere, temyiz edilen hüküm temyiz eden tarafın aleyhine olarak bozulamaz. Buna dar anlamda aleyhe bozma yasağı denilmektedir.
    Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde ya da taraflardan yalnız birinin lehine olarak verilen bozma kararında, bozma kararına uyan ilk derece mahkemesi artık temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karardan daha aleyhine olan bir hüküm veremez. Buna, geniş anlamda aleyhe bozma yasağı ya da aleyhe hüküm verme yasağı denilmektedir.
    Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin temyiz eden tarafın, bozulan karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm verememesi ilkesi, usule dair kazanılmış hak müessesesi ile yakından ilgilidir. Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih ve E…., K…. sayılı kararında da "Önceki karar davacı tarafından temyiz edilmemiş olduğundan, o kararda hükmedilen miktar davalı yararına kazanılmış bir hak oluşturmuştur. O halde, mahkemenin davalı yararına kazanılmış hakkı ihlal ederek aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir." denilmektedir.
    Buna göre, davalı idarenin temyiz talebi üzerine, davalı idare lehine verilen bozma kararına uyulmak suretiyle verilen kararda, davalı idarenin önceki (bozulan) karardan daha aleyhine bir hüküm kurulamayacağı açıktır.
    Bakılmakta olan davada … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı ...'ın 256.467,69 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminat talebinin kabulüne, maddi tazminatın 50.000,00 TL'lik kısmı ve 30.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 17/11/2009 tarihinden itibaren kalan 206.467,69 TL maddi tazminatın ise miktar artırım tarihi olan 26/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine, …'ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 17/11/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine, …'ın manevi tazminat talebinin kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 17/11/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talepler ile faizin olay tarihinden itibaren başlatılması talebinin reddine karar verildiği; mahkeme kararının kabule ilişkin kısımının davalı idare tarafından temyiz edildiği, davacılar tarafından ise manevi tazminatın reddine ilişkin kısmı ve artırılan maddi tazminat tutarına işletilen faiz başlangıç tarihine ilişkin kısmı ile idare lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısımının temyiz edildiği, maddi tazminata ilişkin temyiz taleplerinin bulunmadığı, Danıştay Onuncu Dairesinin 27/02/2017 tarih ve E:2016/14238, K:2017/1080 sayılı kararıyla davanın manevi tazminata ilişkin kısmının onanması, maddi tazminata ilişkin kısmının bozulması ve buna karşı davalı idare tarafından yapılan kararın düzeltilmesi talebinin de aynı Dairenin 30/12/2019 ve E:2018/1139 K:2019/11143 sayılı kararı ile davalı idare lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmı dışındaki kısımlar yönünden reddine karar verilmesi üzerine … İdare Mahkemesince bozma kararına uyulmak suretiyle verilen kararda, davacılardan ...'ın engelli olması nedeniyle herhangi bir kamu kurumundan gelir elde etmediğinin belirlendiği, dosya üzerinden yeniden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının efor/işgücü kaybından kaynaklanan toplam zararının 438.684,39 TL olarak belirlendiği, bilirkişi raporunun hükme esasa alınabilir nitelikte bulunduğu gerekçesiyle davacı ...'ın 08/01/2021 tarihli miktar artırım dilekçesi dikkate alınarak ...'ın 438.684,39 TL maddi tazminat isteminin kabulüyle 50.000,00 TL'sine idareye başvuru tarihi olan 17/11/2009 tarihinden, kalan 388.634,39 TL'sine miktar artırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği 18/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
    Uyuşmazlıkta, her ne kadar bozma kararına uyulmak suretiyle karar verilmiş ise de, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı ... için 256.467,69 TL maddi tazminat talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verildiği ve reddedilen maddi tazminata ilişkin olarak davacılar tarafından temyiz isteminde bulunulmadığı, mahkemece bozma kararına uyularak verilen kararda ise ...'ın 08/01/2021 tarihli miktar artırım dilekçesi de dikkate alınarak 438.684,39 TL maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmek suretiyle aleyhe hüküm verme yasağına uyulmadığı, davalı idarenin usuli kazanılmış hakkının ihlal edildiği anlaşılmaktadır.
    Bu itibarla, Mahkemece bozma kararına uyularak verilen kararda davacı tarafın maddi tazminatın reddine ilişkin kısmına yönelik temyiz talebinin bulunmadığı, bozma kararının davalı idarenin temyiz talebinin kabulü ile gerçek zararın ortaya konulması için verildiği hususu dikkate alınmak suretiyle aleyhe hüküm verme yasağı uyarınca davacı ... lehine hükmedilecek maddi tazminat tutarının 256.467,69 TL'yi aşmaması gerekirken, davalı idarenin önceki (bozulan) karardan daha aleyhine olacak şekilde ...'ın 08/01/2021 tarihli miktar artırım dilekçesi de dikkate alınarak 438.684,39 TL maddi tazminat isteminin kabulü yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
    2. Temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi