4. Hukuk Dairesi 2016/10108 E. , 2018/7069 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/11/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen 15/03/2016 günlü kararın Yargıtayca adli yardım talepli olarak incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1) 6100 sayılı HMK madde 334"te “(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.” hükmü getirilmiştir. Aynı kanun madde 336 da ise “(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. (3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. (4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalının yukarıda belirtilen kanun hükmünün öngördüğü şartları taşıdığı anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.
2) Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davalının davacıları hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığını, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan yargılandığını belirterek uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; 04/02/2016 tarihli hesap raporu benimsenerek davalının davacıları yaraladığı gerekçesiyle davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 118-186. maddeleri arasında düzenlenen yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona erdirilmesi ve sözlü yargılama ile hüküm aşamalarıdır. Aynı kanunun 186/1. maddesinde; “Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.” hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinde; mahkemenin 15/03/2016 tarihli karar oturumuna, davalı veya görevlendirdiği bir vekilin katılmadığı, mahkemece bir önceki oturumda davalıya HMK 186/1 maddesi gereği sözlü yargılama için duruşma davetiyesi gönderilmesine ilişkin herhangi bir ara karar da kurulmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 186" ncı maddesinin açık ve emredici hükmüne rağmen, davalı tarafın savunma hakkını sınırlar mahiyette, sözlü yargılama için duruşmaya davet edilmeden karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 15/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.