
Esas No: 2020/8991
Karar No: 2022/1617
Karar Tarihi: 08.02.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/8991 Esas 2022/1617 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/8991 E. , 2022/1617 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın zamanaşımı nedeni ile reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, bu karar davacı idare vekilince temyiz edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce ek karar ile hükmün miktar ve değeri itibariyle kesin olduğundan bahisle temyiz talebinin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı EK kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın zamanaşımı nedeni ile reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekilince yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine kararın verilmiş olup; kararın, davacılar vekilince temyizi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin 2018/3966 E - 2018/4190 K sayılı ek kararı ile hükmün miktar ve değeri itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş; bu ek karar, davacılar vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince davanın miktar itibariyle kesin olduğundan bahisle temyiz talebinin reddine dair hüküm kurulmuş olsa da, somut olayda ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine dair karar verilmiş olup, hüküm altına alınmış miktar itibarıyla bir bedel bulunmadığı gibi davacılar vekilinin dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak üzere (şimdilik) 1.000,00-TL dava değeri belirtmek suretiyle dava açtığı hususu gözetildiğinde ve uyuşmazlığın HMK'nın 362 nci maddesinde yazılı diğer hallerden de olmadığı anlaşıldığından temyiz talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Bu nedenlerle 04.07.2019 tarihli ek kararın kaldırılmasından sonra yapılan incelemede;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu ... İli, Bafra İlçesi, Harız Köyü, 378 parsel sayılı taşınmazın Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/487 E. - 425 K. sayılı ilamı ile 64.000 m² lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın 3.07.2000 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 02.01.2018 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı ve Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı nazara alındığında, Yargıtay HGK’nın 18/11/2009 tarihli kararından uzun süre sonra açıldığı ve 18/11/2009 tarihinden itibaren oluşan iç hukuk yolu itibariyle, eldeki davanın makul süre içinde açıldığının kabulünün de mümkün olmadığı anlaşıldığından, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
