
Esas No: 2020/8989
Karar No: 2022/1618
Karar Tarihi: 08.02.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/8989 Esas 2022/1618 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/8989 E. , 2022/1618 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalıı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/403 E. - 2018/223 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince,davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu Yalova İli, Çiftlikköy İlçesi, Laledere Köyü, 103 ada 3 (eski 565) parsel sayılı taşınmazın 1967 yılında yapılan kadastro çalışmalarında 8.700,00 m² yüzölçümüyle dava dışı şahıs adına tespit gördüğü yapılan yenileme çalışmaları sonrası 8.787,00 m² yüzölçümü ile tescil gördükten sonra, 25.08.2009 tarihinde satış yoluyla davacı adına tescil edildiği, Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/401 E. - 2015/856 K. sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile hazine adına tesciline karar verildiği, kararın 02.02.2016 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 01.03.2016 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından verilen 21.02.2017 tarihli ilk karara karşı davacı vekili tarafından yalnızca alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğinden bahisle düzeltilerek yeniden karar verilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvrulduğu, bu nedenle 21.02.2017 tarihli ilk derece mahkemesi kararında hükmedilen 506.136,19-TL nin davalı Hazine bakımından usuli kazanılmış hak oluşturduğu hususu gözetilmeden 521.573,00-TL tazminat bedeline ilişkin kabulü doğru değil ise de taleple bağlı kalınarak karar verildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Dava konusu taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin TMK'nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 08/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
