Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 1989/694
Karar No: 1989/2569
Karar Tarihi: 15.11.1989

Danıştay 7. Daire 1989/694 Esas 1989/2569 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme kararı, bir şirket adına yapılan tarhiyat öncesi uzlaşma sonucu tahakkuk ettirilen kaçakçılık cezalı KDV'ye uygulanan gecikme faizinin kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesinin bozulması istemidir. Kararda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 3. fıkrasında yer alan hükme göre, kendi vergi kanunlarında belirtilen vade tarihinden sonraki dönemlerde kesinleşen vergilere gecikme faizi uygulanacağı açıklanmaktadır. Bununla birlikte, tarhiyat öncesi uzlaşmaya ilişkin hükümde gecikme faizi uygulanacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, 3505 sayılı Kanun ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na eklenen Ek madde 11'in ikinci fıkrasında, tarhiyat öncesi uzlaşma sonucu uzlaşılan vergilere de gecikme faizi uygulanacağı açıklanmıştır. Kararda, bu hükmün yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan tarhiyat öncesi uzlaşmalara gecikme faizi uygulanamayacağı belirtilmiştir. Kanunsuz vergi alınamayacağı ve gecikme faizinin de açık kanun hükmüne dayanarak alınması gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak, kararın gecikme faizine ilişkin kısmı bozulmuş ve tarhiyat öncesi uzlaşılan vergi için uygulanan gecikme faizinin kaldırılması kararı verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun

Daire : YEDİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 2569
Esas Yılı : 1989
Esas No : 694
Karar Tarihi : 15/11/989
"UZLAŞILAN VERGİ MİKTARI ÜZERİNDEN BU KANUNUN 112.MADDESİNE GÖRE GECİKME FAİZİ HESAPLANACAĞI" YOLUNDAKİ EK FIKRA HÜKMÜNÜN YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİ TARİHTEN ÖNCE YAPILAN TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMAYA İLİŞKİN VERGİLERE UYGULANMAYACAĞI HK.
Uyuşmazlık; yükümlü şirket adına tarhiyat öncesi uzlaşma sonucu 1987 Haziran dönemi için tahakkuk ettirilen kaçakçılık cezalı katma değer Vergisi ile anılan vergiye uygulanan gecikme faizinin kaldırılması istemi ile açılan davayı; olayda gecikme faizi uygulanmasının yerinde olduğu gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının; bozulması isteminden ibarettir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3239 sayılı Kanunla değişik 112.maddesinin 1.1.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3.fıkrasının (a) bendinde; dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilere kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar geçen süreler için 6183 sayılı Kanuna göre tesbit edilen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanacağı, gecikme faizinin de aynı sürede ödeneceği, gecikme faizinin hesaplanmasında ay kesirlerinin nazara alınmayacağı; uzlaşılan vergilerde, gecikme faizinin, uzlaşılan vergi miktarına bu fıkrada belirtilen tarihten itibaren uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için uygulanacağı hükmü öngörülmüştür.
Aynı Kanuna 3239 sayılı Kanunun 33.maddesiyle eklenen Ek 11.maddesinde; vergi incelemesine dayanılarak salınacak vergilerle kesilecek cezalarda tarhiyat öncesi uzlaşma yapılabileceği; tarhiyat önceki uzlaşmaya ilişkin esas ve usullerin yönetmelikle belirleneceği hükme bağlanmıştır.
Tarhiyat öncesi uzlaşmaya ilişkin hüküm ile, gecikme faizi alınmasına ilişkin hüküm 3239 sayılı kanunla getirilmesine karşın; gerek gecikme faizi uygulanmasına ilişkin 112.maddede, gerekse Ek Madde 11 de tarhiyat öncesi uzlaşma sonucu uzlaşılan vergilere de gecikme faizi uygulanacağına dair bir hükme yer verilmemiştir.
Ancak 10.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3505 sayılı Kanunun 10.maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununa 3239 sayılı Kanunla eklenen Ek Madde 11'in ikinci fıkrasının sonuna eklenen hükümle; tarhiyat öncesi uzlaşma sonucu uzlaşılan vergilere, uzlaşılan vergi miktarı üzerinden bu kanunun 112.maddesine göre gecikme faizi hesaplanacağı açıklanmıştır.
Vergiler kanunla konulur, kanunla değiştirilir veya kaldırılır. Yani kanunsuz vergi alınamaz. Bunlar, vergide kanunilik ilkesinin tabii sonuçlarıdır.
Mali yüküm ya da feri alacak niteliğinde olan gecikme faizinin de vergi, resim ve harçtan olduğu gibi, açık kanun hükmüne dayanılarak alınması gerekir.
Nitekim gecikme faizi alınmasına ilişkin ilk hüküm 213 sayılı Kanunun 112.maddesinde 2791 sayılı kanunla yapılan değişiklikle getirilmiş olup, 1.1.1983 tarihinde yürürlüğe giren bu hükme göre sadece dava konu su edilen ve Vergi Mahkemesi kararına göre tahakkuk eden vergilere gecikme faizi uygulanmakta iken; aynı maddede 1.1.1986 tarihinden geçerli olmak üzere 3239 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle gecikme faizi uygulama kapsamı genişletilmiştir. 3239 sayılı Kanunla yapılan bu değişiklikde tarhiyat öncesinde uzlaşılan vergilere de gecikme faizi uygulanacağına ilişkin açık bir hükme yer verilmemiştir. Yukarda açıklanan ilke ve esaslar karşısında, 3505 sayılı Kanunla yapılan bu yeni düzenlemenin kanunun yürürlüğe girdiği 10.12.1988 tarihinden önce uygulanması olanağı yoktur.
Bu itibarla 3505 sayılı Kanunun 10.maddesiyle, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa 3239 sayılı Kanunla eklenen Ek madde 11 in ikinci fıkrasına eklenen; Uzlaşılan vergi miktarı üzerinden bu Kanunun 112.maddesine göre gecikme faizi hesaplanacağına ilişkin hükmün yürürlüğe girdiği tarihten önce 14.4.1988 tarihinde yapılan tarhiyat öncesi uzlaşmaya ilişkin vergilere gecikme faizi uygulanması hukuken mümkün bulunmadığından yazılı gerekçe ile tesis edilen vergi mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen kabulüne, mahkeme kararının gecikme faizine ilişkin kısmının bozulmasına, tarhiyat öncesi uzlaşılan vergi için uygulanan gecikme faizinin kaldırılmasına karar verildi.

AZLIK OYU:
Vergi Usul Kanununa 3239 sayılı yasa ile eklenen ek 11.maddenin 2.fıkrasının sonuna 10.12.1988 gününde yürürlüğe giren 3505 sayılı yasa ile eklenen ve; "tarhiyat önceki uzlaşma sonucu, uzlaşılan verilere, uzlaşılan vergi miktarı üzerinden, bu Kanunun 112.maddesi gereğince gecikme faizi alınacağına" dair bulunan hüküm, maddeye "açıklık" getirilmek amacıyla konmuş bulunduğundan, bu hükmün yürürlüğünden önceki olaylara da ek 11.madde gereğince gecikme faizi uygulanması gerekir.
Bu itibarla, mahkeme kararının dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle bu kısma ilişkin temyiz isteminin de reddi gerektiği oyu ile verilen karara karşıyım.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi