8. Hukuk Dairesi 2014/314 E. , 2015/4832 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı üçüncü kişi tarafından iflas masası aleyhine açılan istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 40.653,93 TL"nin . İflas Müdürlüğü"nün 2011/2 Esas sayılı dosyası kapsamında iflas masasından çıkartılarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı iflas idaresi tarafından temyiz edilmiştir.
. Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi"nin 2008/157 Esas ve 2011/59 Karar sayılı kararı ile ..."nin 28.02.2011 tarih ve saat 15.22 itibariyle iflasına karar verilmiştir. UYAP sistemi üzerinden temyize esas olmak üzere yapılan incelemede;anılan kararın,Yargıtay 23. Hukuk Dairesi"nin 14.02.2013 tarih 2012/5924 Esas ve 2013/824 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verildiği ve 09.04.2014 tarih 2014/527 Esas ve 2014/2734 Karar sayılı karar ile de karar düzeltme isteğinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda; iflas kararının bozulması ve bozma kararının kesinleşmesi ile; iflasın açılmış olmasının sonuçları sona erer. Başka bir anlatımla;iflastan önceki duruma geri dönülür. Bu durumda, bozma kararının kesinleşmesi ile, icra takiplerine ve hukuk davalarına kaldıkları yerden devam edilebilir ve seçilmiş ise iflas dairesinin görevi sona erer. Buna karşılık ticaret mahkemesi, bozma üzerine iflas kararında direnirse, bu direnme kararı yeni bir iflas kararı niteliğindedir. (İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, Prof. Dr. Baki Kuru, Kasım 2004-T...-Sf:966 )
Hal böyle olunca; Mahkemece, iflas davasının aşamasının belirlenerek oluşan bu yeni durumun yeniden değerlendirilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı iflas idaresi vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile, hükmün İİK"nun 366. HUMK"nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca
HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, üçüncü kişinin İİK"nun 96 vd. maddeleri uyarınca borçlu şirketin iflas etmesi sonucu, borçlu şirketin iflas masasına karşı açılmış “istihkak davası”dır.
İflasın açılması ile borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle, teminat gösterilmesine ilişkin takipler durur ve iflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer (İİK. m. 193/1, 2). İflasın kesinleşmesiyle icra takipleri düşerse de; icra takipleriyle ilgili hukuk davaları iflasın kesinleşmesiyle düşmez; bu davalar iflasın açılmasıyla sadece durur. Hukuk davalarının durma süresi ise, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonrasına kadardır (İİK"nun m. 194). Müflisin davalı olduğu davalarda, iflas masası davanın kabul edildiğini mahkemeye bildirmezse, belirtilen on günlük süre geçince, davacının davanın iflas idaresine (masasına) karşı devam etmesini mahkemeden talep etmesi gerekir.
Somut olaya gelince; istihkak davası iflas kararının açılmasıyla duran, kesinleşmesiyle düşen icra takibiyle ilgili ise de; borçlunun iflasına karar verilmesi sonucu, haczin hüküm ve sonuçları iflas masası lehine mevcut olmakta devam eder. İflasın kesinleşmiş olması, davalı borçluya karşı açılmış iflas davasının durması sonucunu yaratmaz. Bu sonuç, İcra Mahkemesi"nin istihkak davasını süratle ve diğer davalardan önce karara bağlaması gerekliliğini düzenleyen İİK"nun m. 97/son ve İcra Mahkemesi"ne arzedilen hususların ivedi işlerden olduğu ve basit yargılama usulünün uygulanacağına ilişkin İİK"nun m. 18/1. maddesindeki düzenlemeyle de uyumludur.
Açıklanan nedenlerle, borçlunun da hasım gösterilmesi suretiyle açılan istihkak davalarında iflasın kesinleşmesinin beklenmesi gerekmez. Ne var ki; eldeki istihkak davası sadece iflas masası hasım gösterilmek suretiyle açılmıştır. Borçlu şirket hakkındaki iflas kararının temyizi üzerine iflas kararının bozulmuş olması; iflas masasının taraf sıfatını etkileyeceği ve olası iflas talebinin reddi sonucu, davacı borçluya tebligat yapmak suretiyle davaya devam etme imkanına sahip olacağından (yasal nedenlerle iflas masası yerine, iflas eden, borçlu sıfatıyla kendiliğinden taraf sıfatını alacağından); böyle bir durumda HMK.165/1. maddesi uyarınca, iflas davası sonucunun "bekletici sorun" yapılması gerekir. Temyiz edilen hükmün, diğer temyiz sebepleri incelenmeksizin, borçlu şirket hakkındaki mevcut iflas davasının soncunun bekletici sorun yapılmak üzere bozulması gerekir. Değerli çoğunluğun bozma sonucuna katılmakla birlikte bozma gerekçesine katılmıyor; bozma gerekçesinin açıkladığım şekilde olması gerektiğini düşünüyorum. 23.02.2015