8. Hukuk Dairesi 2013/23783 E. , 2015/4807 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, alacaklı tarafından borçlular hakkında başlatılan icra takibinde, müvekkiline ait bir kısım menkullerin haczedildiğini, kira kontratında teslim edilen eşya listesinin mevcut olduğunu, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını, dosya borçlusunun müvekkilinin kiracısı değil kiracının ailesi olduğunu, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, kira kontratında gayrimenkulün bedelsiz olarak kiralandığının belirtildiğini, borçlular ile davacı tarafın müvekkili bankadan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak kira sözleşmesi düzenlediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlular davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; haciz yapılan taşınmazın mülkiyetinin davacı üçüncü kişiye ait olduğu, taşınmazın möbleli olarak davalı borçlulara kiraya verildiği, davacı üçüncü kişi ile takip borçluları arasında organik bağ yada başka türlü muvazaalı ilişkinin saptanamadığı, haczedilen malların borçlular ile ilgisinin bulunmadığı, malların davacı üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile menkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, şartları oluşmadığından davacı lehine tazminat takdirine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nun 96 ve devamı maddeleri gereğince üçüncü kişi tarafından açılmış istihkak istemine ilişkindir.
Dava konusu olayda öncelikle, mülkiyet karinesinin hangi taraf lehine olduğunun ve dolayısıyla davada ispat yükünün hangi tarafa ait bulunduğunun belirlenmesi gerekir.
. İcra Müdürlüğü"nün 2012/1178 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusu haczin "..." adresinde yapıldığı, bu adresin aynı zamanda takip adresi olup haciz sırasında her iki borçlunun da hazır olduğu, bu durumda İİK"nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. Bu sebeple, ispat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişinin delillerinin ispat yükünü karşılayıp
-//-
karşılamadığının ve aleyhine olan karineyi çürütüp çürütemediğinin irdelenmesi gerekmektedir. Davacı, eldeki davada delil olarak kira sözleşmesine, tapu kaydına ve tanık anlatımlarına dayanmaktadır. Dosyaya sunulan kira sözleşmesinin başlangıcının 01.03 2012 tarihli olduğu ve taşınmazın bedelsiz olarak kiralandığı, davacı vekili kira sözleşmesinin noterde düzenlendiğini ifade etmişse de, noter onayının hacizden sonra 16.04.2012 tarihinde yapıldığı gözlenmiştir. Davaya konu haczin tarihi ise 10.04.2012 tarihidir. Davacı, mahcuz malların kendisine ait olduğunu gösterir hehangi bir faturayı da dosyaya sunmamış olup, kira sözleşmesinin bedelsiz yapılması da davacı ile borçlular arasında muvazaalı işlem bulunduğu kanaatine yol açmıştır. Ezcümle, davacı dayandığı deliller ile alacaklı lehine olan karinenin aksini ispat edememiştir.
Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında; eldeki davada mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olup, davada ispat yükünün davacı üçüncü kişide olduğu dosyaya sunulan deliller ile istihkak iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermek gerekirken mülkiyet karinesi hatalı değerlendirilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde geri verilmesine
23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.