14. Hukuk Dairesi 2015/10963 E. , 2018/2802 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.08.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, 74 parsel sayılı taşınmazı yararına davalılara ait 72 ve 73 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Somut olaya gelince; bu tür davalarda uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, öncelikle yüzölçümü daha büyük olan parseller üzerinden geçit kurulması tercih edilmelidir. Dosya içerisindeki pafta sureti ile tapu kayıtları ve bilirkişi raporuna göre, mahkemece 72 parsel sayılı taşınmaz lehine 71 ve 76 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden 77 parseldeki yola çıkmak üzere geçit tesisi için belirtilen yol üzerinden davacı vekiline geçit bedelinin yatırılması için süre verilmiş, davacı vekilinin depo edilmesi istenen yolun masraflı ve uzun olmasından dolayı geçit bedelini yatırmayacağını beyan etmesi üzerine davanın reddine karar verilmiştir. Davacının maliki olduğu 72 parsele komşu olan 73 sayılı parselin yüzölçümünün diğer komşu parsellerden büyük olduğu anlaşılmaktadır. 01.4.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda 73 parsel üzerinden geçecek Y1 alternatif güzergahının 73 sayılı parsel malikinin evinin çok yakınından geçeceği ve komşuluk haklarını ihlal edeceği gerekçesiyle uygun olmadığı görüşü bildirilse de, rapora ekli krokide 73 parsel sayılı taşınmaz üzerinde herhangi bir yapı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece gerekirse mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle dava konusu 73 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit kurulup kurulamacağı hususu araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Mahkemece, geçit hakkının ulaştığı Kiraz-Alaşehir Şosesi ana arter karayolu ise Karayolları Bölge Müdürlüğü"nden kroki de gönderilmek suretiyle bu yola çıkışının trafik güvenliği açısından uygun olup olmadığının sorulması, uygun olmadığının belirtilmesi halinde başka alternatifler aranması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.