
Esas No: 2019/2275
Karar No: 2022/2691
Karar Tarihi: 19.04.2022
Danıştay 4. Daire 2019/2275 Esas 2022/2691 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/2275 E. , 2022/2691 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2275
Karar No : 2022/2691
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bobin Teli ve Kablo Sanayi
Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle, takdir komisyonu kararları uyarınca re'sen tarh edilen 2010 yılı vergi ziyaı cezalı, 2011, 2012, 2013 yılları tekerrrür uygulamalı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergileri ile, süresi geçtiği halde beyannamesini vermediğinden bahisle 2012 yılı tekerrür uygulamalı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacı hakkında idarece yapılan tespitlerden, sahte fatura düzenlediğine ilişkin somut bir tespitin bulunmadığı dolayısıyla cezalı tarhiyatın bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, 2012 yılı için beyanname vermediğinden bahisle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, tekerrür uygulaması yönünden kanunda aranılan şartların olayda gerçekleşmediği dolayısıyla hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 19/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle, takdir komisyonu kararları uyarınca re'sen tarh edilen 2010 yılı vergi ziyaı cezalı, 2011, 2012, 2013 yılları tekerrrür uygulamalı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergileri ile süresi geçtiği halde beyannamesini vermediğinden bahisle 2012 yılı tekerrür uygulamalı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davada, sahte belge düzenleme fiili nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatın kabulüne dönük hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; firmanın 04/11/2010 tarihinde alçak ve yüksek gerilim kabloları imalatı faaliyeti ile iştigal etmek amacıyla "… Caddesi No:… " adresinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 29/04/2013 tarihinde re'sen terkin edildiği, işyeri adresinde yapılan açılış yoklamasında, aylık net 150-TL kira ile tutulduğu, faaliyet konusunun alçak ve yüksek gerilim kabloları imalatı işi olduğu, işyerinde demirbaş olarak büro malzemeleri, 1 adet bilgisayar, 3 adet koltuk, 1 adet büro masası bulunduğunun tespit edildiği, aynı adreste yapılan 20/06/2012 tarihli yoklamada başka bir şirketin faal olduğu, mükellef hakkında bilgiye ulaşılamadığı, en son 2012/5 katma değer vergisi beyannamesinin verildiğinin tespit edildiği, bu nedenle re'sen mükellefiyetin terk işlemlerinin başlatıldığı, mükellefin 10/09/2012 tarihli dilekçesinde … mah. … Sk. No: … adresine nakil olduğu, re'sen terk 21/09/2012 tarihi itibariyle işe başlamaya dönüştürüldüğü, söz konusu adreste kiraya başlama tarihinin 03/09/2012 tarihi olduğu, 19/09/2012 tarihli adreste yapılan yoklamada aynı faaliyet konusu ile ilgili aylık 450 TL kira ile 2 adet bilgisayar, 6 sandalye,masa, yaklaşık 150 bin TL değerinde elektrik malzemesi, 70 bin TL değerinde kablo malzemesinin olduğu, günlük iş kapasitesinin 30 bin TL olduğu, şirket ortakları adreslerine yapılan yoklamalarda ilgili kişilerin adreste tanınmadığının tespit edildiği, mükellefin 2010 ve 2011 yılı kurumlar vergisi beyannamelerinde yer alan bilgilerin 2010 yılı için 2.264,94 TL zarar olduğu, hesaplanan kurumlar vergisi ve ödenmesi gereken kurumlar vergisinin çıkmadığı, 2012 ve 2013 yılları ile ilgili olarak kurumlar vergisi beyannamesi vermediğinin tespit edildiği, 2012 yılı geçici vergisinin 36.375,76TL olduğu, ödenecek verginin 7.275,15TL olduğu, kurumun 202.592,08TL ödenmemiş borcu olduğu, 2010, 2011, 2012 yıllarında düzenlediği faturalarda belirtilen hacimde ticaret yapacak organizasyonun olmadığı tespitlerinden hareketle bu firmanın 04/11/2010 tarihinden itibaren düzenlemiş olduğu faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen tespitler bir arada değerlendirildiğinde, davacının, kurulmasından çok kısa süre sonra yüksek miktarlı fatura düzenlemesi ve düzenlediği fatura tutarları kadar iş yapabilecek organizasyon ve kapasiteye sahip olmaması, bazı dönemlerde ulaşılamaması ve kuruluşundan itibaren kısa süre içerisinde faaliyetini terk etmesi gibi tespitlerden hareketle, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık, yazılı gerekçeyle verilen kabul kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Bölge İdare Mahkemesi temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
