Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2017/2452
Karar No: 2022/2283
Karar Tarihi: 20.04.2022

Danıştay 10. Daire 2017/2452 Esas 2022/2283 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2017/2452 E.  ,  2022/2283 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2017/2452
    Karar No : 2022/2283

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR: 1) …'a velayeten,
    kendisine asaleten …
    2) …
    3) …
    VEKİLLERİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) … Bakanlığı / ANKARA
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU: (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… (… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…) sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacılar tarafından, yakınları Tekn. Bçvş. …'ın Ankara Güvercinlik Kara Havacılık Komutanlığı 1. Kara Havacılık Alay Komutanlığı emrinde uçak helikopter teknisyeni olarak görevliyken 17/12/2013 tarihinde periyodik bakım öncesi test uçuşu sırasında meydana gelen helikopter kazası neticesinde hayatını kaybetmesinde idarenin kusursuz sorumluluğu bulunduğu ileri sürülerek müteveffanın eşi … için 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, kızı … için 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, babası … için 10.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, kardeşi … için 30.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesince; dava konusu olayda davalı idarenin herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığı ancak olay ile zararlı sonuç arasında uygun illiyet bağı olduğu, davacıların zararlarının idarenin kusursuz sorumluluğu ilkesi uyarınca karşılanması gerektiği, davacıların maddi zararlarının belirlenmesi için yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 02/07/2015 tarihli raporda, davacıların herhangi bir maddi zararının bulunmadığının belirtildiği, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu gerekçesiyle davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine, manevi tazminat istemleri yönünden, ödenen nakdi tazminat tutarları dikkate alınarak davacılardan …'ın 1.000,00 TL, …'ın 20.000,00 TL, …'ın 10.000,00 TL manevi tazminat isteminin kabulüyle fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, …'ın manevi tazminat isteminin reddine, hükmedilen manevi tazminatın olay tarihi olan 17/12/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, rücu edilemeyen Sosyal Güvenlik ödemelerinin yarar olarak kabul edilemeyeceği, davacıların destekten yoksun kalma zararları ile manevi zararlarının karşılanması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacıların temyiz istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 1. maddesi hükmü gereğince, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kapatılmasıyla Danıştay'a ve İdare Mahkemelerine gönderilen dosyalara ilişkin uyuşmazlıkların çözümünün 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na tabi olması nedeniyle işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY:
    Dava, davacıların yakınları Tekn. Bçvş. …'ın Ankara Güvercinlik Kara Havacılık Komutanlığı 1. Kara Havacılık Alay Komutanlığı emrinde uçak helikopter teknisyeni olarak görevliyken 17/12/2013 tarihinde 500 saatlik bakım öncesi test uçuşu sırasında meydana gelen helikopter kazası neticesinde hayatını kaybetmesinde idarenin kusursuz sorumluluğu bulunduğu ileri sürülerek müteveffanın eşi … için 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, kızı … için 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, babası … için 10.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, kardeşi … için 30.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasanın 125. maddesinde; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
    İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
    Kusursuz sorumluluk, kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağan dışı zararların idarece tazmini esasına dayanmakta olup; kusur sorumluluğuna oranla ikincil derecede bir sorumluluk türüdür. Başka bir anlatımla idare, yürüttüğü hizmetin doğrudan sonucu olan, idari faaliyet ile nedensellik bağı kurulabilen, özel ve olağan dışı zararları kusursuz sorumluluk ilkesi gereği tazminle yükümlüdür. Bu bağlamda, kamu görevlilerinin görevini yaparken, görevi nedeniyle uğramış olduğu zararların da kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca tazmini gerekmektedir.
    5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun mülga 53. maddesinde, en az 10 yıl fiili hizmet süresini tamamlamış iştirakçilere "adi malullük aylığı"; 55. maddesinde, görevin neden ve etkisiyle yaralanan iştirakçilere 53. maddeye göre hesaplanacak adi malüllük aylıklarına, malullük derecelerine göre %15 ila %60 oranında zam yapılmak suretiyle "vazife malullüğü aylığı" bağlanacağı kuralına yer verilmiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir." hükmü düzenlenmiştir.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    A) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kararının, Davacıların Maddi Tazminat İstemlerinin Reddine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
    Askeri Yüksek İdare Mahkemesince davacıların maddi zararlarının belirlenmesine yönelik yaptırılan ve karara esas alınan bilirkişi raporunda davacıların destekten yoksun kalma zararlarının bulunmadığı belirlenmiştir.
    Dosya kapsamında yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının … tarih ve … sayılı yazısında, Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde Teknisyen Başçavuş Kr. olarak görev yapmaktayken meydana gelen helikopter kazası sonucunda hayatını kaybeden …'ın vazife (harp) malullüğü kabul edilerek 5434 sayılı Kanun'un 64. maddesine göre eşine, kızına ve babasına 1. derece harp malulüğü aylığının 15/01/2014 tarihinden itibaren bağlandığı, 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesi uyarınca eşine 51.573,24 TL, kızına 25.786,62 TL, babasına 25.786,62 TL emekli ikramiyesinin ödendiği, ayrıca Ek 79. maddesi gereğince ek ödeme tahakkuk ettirildiği bildirilmiştir.
    Tazminatın amacı uğranılan gerçek zararın tazmin edilmesini sağlamaktır. Bu nedenle tazminat, zarar görenin zenginleşmesi veya zarar verenin cezalandırılması sonucuna yol açmamalıdır. Dolayısıyla hesaplanacak tazminatın azami miktarı gerçek zarar ile sınırlıdır. Öte yandan dinamik bir yapıya sahip olan tazminat hukuku çerçevesinde zarar ve yarar kalemleri belirlenirken, tazminat tutarının hesaplanabilmesi yerleşik yargı uygulamasında da kabul edildiği üzere hukuk bilimi dışında özel bilgi gerektirmektedir. Bu sebeple maddi tazminatın aktüeryal yönden hesaplanması gereken davalarda mahkemeler bilirkişinin görüşünün alınmasına ihtiyaç duymaktadır.
    Bakılan davada; dosya kapsamında yer alan 02/07/2015 tarihli bilirkişi raporu denetime elverişli olmadığı gibi, aşağıda belirtilen nedenlerle mahkeme kararına dayanak alınacak mahiyette de bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, davacıların zararlarının ortaya konulması için gereken hesaplamalarda gözetilmesi gereken ilke ve unsurlar, son dönem Dairemiz yerleşik içtihatları uyarınca aşağıda belirtilen şekilde olup, bu veriler ışığında bilirkişi tarafından yeniden hesaplanmalıdır.
    Aktif dönemde işlemiş dönem zararı, desteğin ölüm tarihinden bilirkişi raporunun düzenlendiği tarihe kadar olan dönemi ifade eder. Bu dönemde, desteğin emsali Teknisyen Başçavuş'un aylar itibariyle aldığı görev aylıkları ile SGK tarafından davacılara bağlanan ve aylar itibariyle ödenen harp malullüğü aylıkları dikkate alınarak, desteğin görev aylığı üzerinden her bir davacıya ayıracağı destek tutarı ile SGK tarafından her bir davacıya bağlanan harp malulüğü aylık tutarı arasındaki fark, davacıların destek zararını oluşturmaktadır. Bu dönemdeki zarar kalemlerinin -fiilen gerçekleşmiş olması nedeniyle- peşin sermaye değerinin hesaplanmayacağı da dikkate alınmalıdır.
    Aktif dönemde işleyecek dönem zararı, bilirkişi raporunun düzenlendiği tarihten desteğin yasal emeklilik yaşını dolduracağı tarihe kadar olan dönemi ifade eder. Bu dönemde de, desteğin emsali Teknisyen Başçavuş'un aylar itibariyle alabileceği görev aylıkları ile SGK tarafından davacılara bağlanan ve aylar itibariyle ödenecek harp malulüğü aylıkları dikkate alınarak, desteğin görev aylığı üzerinden her bir davacıya ayıracağı destek tutarı ile SGK tarafından her bir davacıya bağlanan harp malulüğü aylık tutarı arasındaki fark, davacıların destekten yoksun kalma zararını oluşturmaktadır. Bu dönemdeki zarar kalemlerinin -fiilen gerçekleşmemiş olması nedeniyle- peşin sermaye değerinin (her yıl %10 artırılmak ve %10 iskontoya tabi tutulmak suretiyle 1/kn formülü uygulanarak) dikkate alınması gerekmektedir.
    Pasif dönemdeki zararı, desteğin yasal emeklilik yaşını tamamladığı tarih ile muhtemel ömrünün sonuna (TRH 2010 tablosuna göre) kadar olan dönemi ifade eder. Bu dönemde, yasal emeklilik yaşını tamamladığı ve yasal emekli olma koşullarına sahip olduğu farz edilen desteğin alacağı emekli aylıkları ile SGK tarafından davacılara bağlanan ve aylar itibariyle ödenecek harp malullüğü aylıkları dikkate alanarak, desteğin emekli aylığı üzerinden her bir davacıya ayıracağı destek tutarı ile SGK tarafından her bir davacıya bağlanan harp malulüğü aylık tutarı arasındaki fark, davacıların destek zararını oluşturmaktadır. Bu dönemdeki zarar kalemlerinin -fiilen gerçekleşmemiş olması nedeniyle- peşin sermaye değerlerinin (her yıl %10 artırılmak ve %10 iskontaya tabi tutulmak suretiyle 1/kn formülü uygulanarak) dikkate alınması gerekmektedir.
    Yapılacak hesaplamada, davalı idarece ödenen nakdi tazminat tutarı ile ödenmiş olması halinde tütün ikramiyesi tutarının yarar olarak kabul edilip, yeniden düzenlenecek rapor tarihindeki güncel değerinin de hesaplanan maddi zarar tutarından indirilmesi gerekmektedir.
    Öte yandan, Dairemiz bozma kararı dikkate alındığında, yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenecek rapora göre maddi tazminat istemi hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, hükmedilecek maddi tazminat tutarındaki değişikliğin taraflarlar lehine hükmedilecek vekalet ücretini de değiştirecek olması nedeniyle davacıların reddedilen maddi tazminat istemi nedeniyle davalı idare lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz istemine dair bu aşamada karar verilmemiştir.
    Buna göre İdare Mahkemesince, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenecek rapora göre davacıların maddi tazminat istemleri hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu kararın maddi tazminat istemlerinin reddine dair kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
    B) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kararının, Davacılardan … ve …'ın Manevi Tazminat İsteminin Reddine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
    Mahkemelerin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen kararın davacılardan … ve …'ın manevi tazminat istemlerinin kısmen reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    C) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kararının, Davacılardan …'ın Manevi Tazminat İsteminin Kısmen Reddi İle …'ın Manevi Tazminat İsteminin Reddine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
    2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'un "Nakdi tazminat ve aylığın etkisi" başlıklı 6. maddesinde, "Bu Kanun hükümlerine göre ödenecek nakdi tazminat ile bağlanacak emekli aylığı uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığıdır.
    Yargı mercilerinde maddi ve manevi zararlar karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında bu kanun hükümlerine göre ödenen nakdi tazminat ile bağlanmış bulunan aylıklar gözönünde tutulur." kuralı yer almıştır.
    Olayda, Nakdi Tazminat Komisyon kararına istinaden eş …'a 22.378,95 TL, çocuk …'a 52.657,29 TL nakdi tazminat ödenmiştir. Temyiz konusu Mahkeme kararında, ödenen nakdi tazminat tutarları gerekçe gösterilerek …'ın 100.000,00 TL manevi tazminat isteminin 1.000,00 TL'sinin kabulüne, …'ın 100.000,00 TL manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlamaktadır. Tam yargı davalarının ve manevi tazminatın belirtilen niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın, zararın ve varsa idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri hak ihlallerinin bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı olacak şekilde belirlenmesi, bununla birlikte olayın meydana geliş şekli, idari faaliyetin niteliği ve idarenin sorumluluk sebebi gözetilerek hakkaniyetli ve makul bir tutarı aşmaması gerekmektedir.
    Belirtilen niteliğinden dolayı sorumluluk hukukunun genel çerçevesinde manevi tazminatın miktarı, her bir somut olay ve birey yönünden yargı yerlerince farklı şekilde değerlendirileceğinden, manevi tazminat miktarının idare organlarınca takdir edilmesini sağlayacak şekilde yasayla belirlenmesi de müessesenin niteliği ile bağdaşmayacağından, yasa koyucunun bunu kanunda açıkça öngörmesini beklemek gerçekçi değildir.
    Bu itibarla, idarece ödenen nakdi tazminatın, Mahkemece takdir edilecek manevi tazminat tutarından indirilmesi gerektiği yolundaki gerekçede hukuki isabet görülmemiştir.
    Kaldı ki, davacılara ödenen nakdi tazminat, yukarıda açıklandığı üzere, destekten yoksun kalma zararı hesabında denkleştirme unsuru, daha açık bir ifadeyle "yarar" kalemi olarak kabul edilerek mahsup edileceğinden; aynı ödemenin manevi tazminatın takdirinde de dikkate alınması mükerrer denkleştirmeye, dolayısıyla davacının mal varlığında hukuka aykırı azalmaya neden olacaktır.
    Buna göre, dava konusu olay nedeniyle davacıların yakınlarının 32 yaşında şehit olması, …'ın genç yaşta dul kalması, …'ın henüz 4 yaşında babasız kalması göz önünde bulundurularak davacılardan …'ın ve …'ın tüm hayatları boyunca yaşayacağı acı ve üzüntü nedeniyle manevi varlıklarında meydana gelen zararın giderilebilmesi için makul ve hakkaniyetli bir miktarda manevi tazminata hükmolunması gerekirken …'ın manevi tazminat isteminin reddi, …'ın manevi tazminat isteminin 1.000,00 TL'sinin kabulü yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacıların temyiz istemlerinin kısmen KABULÜNE, kısmen REDDİNE,
    2. Temyize konu (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… (... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…) sayılı kararının davacılardan … ve …'ın manevi tazminat istemlerinin kısmen reddine ilişkin kısımının ONANMASINA, davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine, davacılardan …'ın manevi tazminat isteminin kısmen reddine ve …'ın manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısımlarının BOZULMASINA,
    3. Bozulan kısımlar hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi