
Esas No: 2022/396
Karar No: 2022/5189
Karar Tarihi: 26.04.2022
Danıştay 6. Daire 2022/396 Esas 2022/5189 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2022/396 E. , 2022/5189 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/396
Karar No : 2022/5189
TEMYİZ EDEN (DAVACI) :... Elektrik Üretim A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN ÖZETİ : Tunceli İli, Ovacık İlçesi, Munzur Nehri üzerinde yapılması planlanan "Konaktepe Barajı ve Hidroelektrik Santralleri (HES-I, HES-II), Malzeme Ocakları, Kırma Eleme Yıkama Tesisleri" projesi ile ilgili olarak Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin 25/11/2014 tarih ve 29186 sayılı ÇED Yönetmeliğinin 6. maddesinin 4. bendi uyarınca sonlandırılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu projenin yapılacağı alan, özel güvenlik bölgesi olarak kabul edilmiş ise de, bu kararın sınırlı süre için verildiği görüldüğünden, ÇED sürecinin sonlandırılmasına neden olan diğer sebeplerin varlığının araştırılması gerekmekte olup, ÇED raporunda alınacak önlemlerin söz konusu muhtemel çevresel etkileri önlemek için yeterli olup olmayacağı hususlarının değerlendirilebilmesi özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği sonucuna varıldığından, İdare Mahkemesince keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmek üzere, Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 26/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
25/11/2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 4. maddesinde; ''Çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı: Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hakkında Komisyon tarafından yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun belirlenmesi üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirten Bakanlık kararı olarak tanımlanmıştır.
Diğer taraftan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesi ile atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 266. maddesinde; "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz." hükmüne, 267. maddesinde ise; "Mahkeme, bilirkişi olarak, yalnızca bir kişiyi görevlendirebilir. Ancak, gerekçesi açıkça gösterilmek suretiyle, tek sayıda, birden fazla kişiden oluşacak bir kurulun bilirkişi olarak görevlendirilmesi de mümkündür." hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Tunceli İli, Ovacık İlçesi, Munzur Nehri üzerinde yapılması planlanan "Konaktepe Barajı ve Hidroelektrik Santralleri (HES-I, HES-II), Malzeme Ocakları, Kırma Eleme Yıkama Tesisleri" projesi ile ilgili hazırlanan ÇED raporunun Bakanlığa sunulmasından sonra ilgili kurumlardan gelen görüşlerin değerlendirilmesi aşamasında Tunceli Valiliğinin ... tarih ve ... sayılı görüş ile; "projenin göl alanının Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde kaldığı, milli park alanının flora ve fauna açısından eşsiz endemik türlere sahip bir alan olduğu, güvenlik ortamının sağlanmasıyla Munzur Nehri uluslararası rafting parkuru olarak ilan edilerek sosyo-ekonomik ve turizm açısından cazibe merkezi haline geldiği, projenin hayata geçmesiyle Munzur Vadisi Milli Parkının özelliğini yitireceğinden turizm potansiyelinin olumsuz etkileneceğinin değerlendirildiği, projenin hayata geçmesi ve su tutması ile beraber milli park sahasından Tunceli-Ovacık ulaşımını sağlayan karayolunun iptal edilerek Hozat üzerinden Ovacık İlçesine ulaşım sağlanmak zorunda kalınacağından bu durumun olumsuzluğa neden olacağı, ayrıca baraj ve HES yapılacak bölgeyi içinde olduğu alanın 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgesi Kanununun 32/A maddesi uyarınca 05/01/2021 tarih ve 3399 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile özel güvenlik bölgesi olarak onaylandığı ve yayımlandığı, dolayısıyla projenin çok ciddi güvenlik riski olan bir bölgede bulunduğu, projenin uygulanması bir tarafa ÇED sürecinin işletilmesinin Tunceli İlinde büyük tepkiler yaratarak olumsuz çevresel ve sosyal etkilere neden olacağı"nın belirtilmesi üzerine, davalı idarece ÇED sürecinin sonlandırılmasına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Olayda; baraj ve HES yapılacak bölgeyi içinde olduğu alanın 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgesi Kanununun 32/A maddesi uyarınca 05/01/2021 tarih ve 3399 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile özel güvenlik bölgesi olarak kabul edilmiş ise de, bu kararın sınırlı süre için verildiği görüldüğünden, ÇED sürecinin sonlandırılmasına neden olan diğer sebeplerin varlığının araştırılması gerekmekte olup, ÇED raporunda alınacak önlemlerin söz konusu muhtemel çevresel etkileri önlemek için yeterli olup olmayacağı hususlarının değerlendirilebilmesi özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği sonucuna varıldığından, İdare Mahkemesince keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.
(XX) KARŞI OY:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A maddesinin 2. fıkrasının (i) bendi uyarınca; "Danıştay evrak üzerinde yaptığı inceleme sonunda, maddi vakıalar hakkında edinilen bilgiyi yeterli görürse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz olunan karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise işin esası hakkında karar verir. Aksi hâlde gerekli inceleme ve tahkikatı kendisi yaparak esas hakkında yeniden karar verir. Ancak, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan temyizi haklı bulduğu hâllerde kararı bozmakla birlikte dosyayı geri gönderir. Temyiz üzerine verilen kararlar kesindir." hükmüne yer verilmiştir.
Olayda; baraj ve HES yapılacak bölgeyi içinde olduğu alanın 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgesi Kanununun 32/A maddesi uyarınca 05/01/2021 tarih ve 3399 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile özel güvenlik bölgesi olarak kabul edilmiş ise de, bu kararın sınırlı süre için verildiği görüldüğünden, ÇED sürecinin sonlandırılmasına neden olan diğer sebeplerin varlığının araştırılması gerekmekte olup, ÇED raporunda alınacak önlemlerin söz konusu muhtemel çevresel etkileri önlemek için yeterli olup olmayacağı hususlarının değerlendirilebilmesi özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği sonucuna varıldığından, yukarıda yer verilen hüküm gereği Dairemizce keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
