
Esas No: 2019/739
Karar No: 2022/1640
Karar Tarihi: 26.04.2022
Danıştay 9. Daire 2019/739 Esas 2022/1640 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/739 E. , 2022/1640 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/739
Karar No : 2022/1640
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Başkanlığı
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Avukatlık faaliyetiyle iştigal eden davacı tarafından, 2011/Ocak-2016/Ağustos dönemlerine ilişkin olarak karşı taraftan tahsil edilen vekalet ücretinin katma değer vergisine tabi olmadığından bahisle vekalet ücreti üzerinden ödenen katma değer vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ve 791.495,64-TL'nin gelir vergisi dışında kalan kısmının iadesi isteminde istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; dava dosyasının incelenmesinden, avukatlık serbest meslek faaliyeti yapan davacının karşı taraf vekalet ücretleri için katma değer vergisi dahil serbest makbuzu düzenleyerek davacı tarafından herhangi bir ihtirazı kayıt konulmaksızın ilgili dönem katma değer vergisi beyanlarının verildiği ve tahakkuk eden vergilerin ödendiği, davacının ödenen katma değer vergileri için vergilendirme hatası kapsamında yaptığı düzeltme başvurusunun reddi üzerine, şikayet yoluyla Gelir İdaresi Başkanlığı'na başvurulduğu, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından tesis edilen ret işlemi üzerine bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 122. ve 124. maddelerine göre idareden düzeltilmesi talep edilebilecek vergi hatalarının, kendisinden düzeltme isteminde bulunulan idari makamın veya uyuşmazlık halinde yargı yerinin, anılan Kanunun 3. maddesinde öngörülen yorum tekniklerine başvurmadan, ilk bakışta anlayabileceği açıklıktaki vergilendirme yanlışlıkları olduğu, uyuşmazlıkta avukatlık olarak serbest meslek faaliyeti yapan davacının Mahkemelerce ve İcra Dairelerince hükmedilen karşı taraf vekalet ücretlerinin katma değer vergisinin konusuna girip girmediği hususu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun ilgili maddelerinin değerlendirilmesi ve yorumlanması ile yapılabileceğinden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 118'inci maddesinin üçüncü bendinde, "açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymetli evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınması" olarak tanımlanan mevzuda hataya girmediği gibi, diğer vergilendirme ve hesap hataları kapsamında da bulunmadığı ve davacının ileri sürdüğü iddiaların ancak ihtirazi kayıt konularak verilen beyan üzerine veya yapılan tarhiyata karşı yasal süresinde açılacak davalarda incelenmesinin mümkün olduğu sonucuna varıldığı, bu itibarla, hukuki bir sorun teşkil eden ve yasaların yorumu sonunda çözümlenebilecek nitelikte olan uyuşmazlıkta, davacının ihtirazi kayıt koymadan verdiği beyanı üzerine tahakkuk edip itirazsız ödediği vergilere karşı yasal dava açma süresi geçirildikten sonra yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair davalı idare işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu olayda mevzuda hata bulunduğu, açıkça verginin konusuna girmeyen bir işlemden vergi alındığı, icra takiplerinde karşı tarafa herhangi bir avukatlık hizmeti verilmediğinden, karşı taraftan alınan vekalet ücretlerinin katma değer vergisine tabi olamayacağı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacının duruşma istemi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu'nun 17/2. maddesi uyarınca uygun görülmeyerek işin esasına geçildi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan ...-TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 26/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
