
Esas No: 2019/5176
Karar No: 2022/1634
Karar Tarihi: 26.04.2022
Danıştay 9. Daire 2019/5176 Esas 2022/1634 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/5176 E. , 2022/1634 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5176
Karar No : 2022/1634
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Traktör Mad. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım gayrimenkul satışlarının bedellerinin Tapu Müdürlüğü'nde eksik gösterildiği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak, 2014 yılı için re'sen tarh edilen tapu harcı ile 1/4 oranında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; olayda, davacının satış bedelini tapuda eksik beyan ederek satışını gerçekleştirdiği gayrimenkullere ilişkin olarak, re'sen tarhiyata esas alınan matrah farkının tespitinde; alıcıların ifadeleri, alıcıların kullandığı konut kredileri, davacının düzenlemiş olduğu fatura tutarları esas alındığından, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda bu hususlara ilişkin olarak yapılan tespitlerin ayrı ayrı değerlendirilerek sonuca varılması gerektiği; öncelikle, davacı tarafından, vergi inceleme raporunun III.1.A.c.i kısmında liste halinde yer alan 17 kişiye yapılan gayrimenkul satışları dolayısıyla, sözü edilen alıcıların ifadeleri inceleme elemanınca ayrı ayrı alındığı ve dosyada yer alan ifade tutanaklarının incelenmesinden, söz konusu kişilere yapılan satış işlemlerinin davacının düzenlediği fatura bedellerinden daha yüksek tutarda gerçekleştirildiği anlaşıldığı, davacı şirket temsilcisinin; "Müşterileriyle herhangi bir husumeti olmadığı" yönündeki ifadesinden de hareketle (vergi inceleme raporu Ek-1 tutanak md 11), davacı ile sözü edilen alıcıların herhangi bir husumeti bulunmadığı dikkate alındığında, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesi gereğince, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık olan bu kişilerin ifadelerinin ispat aracı olarak değerlendirilebileceği, bununla birlikte vergi inceleme raporunda belirtildiği üzere, ifadesine başvurulan alıcıların beyan etmiş olduğu masraflar mahsup edildikten sonra kalan tutarlar gayrimenkulun gerçek satış bedeli olarak değerlendirilmiş olmakla; alıcılardan ...'un; "Daire bedeli dışında firmaya ayrıca 9.500-TL tapu ve abonelik masrafları ödediği", ... 'ın; "Daire bedeline iskan tapu harcının dahil olmadığı", ... 'nin; "Daire bedeli haricinde 6.500-TL tapu iskan, elektrik, su abonelikleri parası ödediği" yönündeki beyanları da bu hususu teyit eder nitelikte olduğu, ibu sebeplere istinaden davacının vergi inceleme raporu ek'i tutanakta yer alan; "Alıcılar nezdinde yapılan tespitler ile tapu harcı matrahları karşılaştırıldığında, bedele ilişkin tutarsızlığın tapu harcı, iskan, elektrik-su-doğalgaz abonelikleri ve teminatlardan kaynaklandığına" ilişkin iddiasının yerinde görülmediği, iktisadi ve ticari icaplara uygun olarak ve olayın özelliğine göre normal ve mutad bir şekilde, alıcıların ifadelerinde belirtilen katma değer vergisi hariç tutarların esas alınarak, söz konusu miktarlardan, tapuda satış bedeli olarak beyan edilen miktarların mahsup edilmesi sonucu bulunan toplam 1.631.600-TL'lik matrah farkı üzerinden, 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davacı adına re'sen tarh edilen 32.632-TL tapu harcı ile 8.158-TL vergi ziyaı cezasında yasal isabetsizlik bulunmadığı, ikinci husus olarak; davacı tarafından alıcı ... 'na yapılan gayrimenkul satışı dolayısıyla (vergi inceleme raporunun III.1.A.c.ii kısmında yer verilmiştir), tapuda beyan edilen miktarın 80.000-TL olduğu, alıcı tarafından da söz konusu konutun satın alınması amacıyla bankadan 180.000-TL tutarında kredi çekildiği, kullanılan kredinin satın alınan konut için olduğu ve tabii olarak alıcının da kullandığı krediden daha düşük bir bedelle gayrimenkul satın alamayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde, iktisadi ve ticari icaplara uygun olarak ve olayın özelliğine göre normal ve mutad bir şekilde, gayrimenkulun gerçek satış bedeli olarak 180.000-TL'lik tutarın esas alınarak, söz konusu miktardan, tapuda satış bedeli olarak beyan edilen tutarın mahsup edilmesi sonucunda bulunan 100.000-TL'lik matrah farkı üzerinden, yukarıda belirtilen 492 sayılı Harçlar Kanunu hükmü uyarınca davacı adına re'sen tarh edilen 2.000-TL tapu harcı ile 500-TL vergi ziyaı cezasında yasal isabetsizlik görülmediği, üçüncü husus olarak; davacı tarafından, vergi inceleme raporunun III.1.A.c.iii kısmında liste halinde yer alan 185 kişiye yapılan gayrimenkul satışları dolayısıyla fatura düzenlendiği, ancak söz konusu satışlarla ilgili olarak tapuda beyan edilen miktarların fatura bedellerinden düşük olduğunun görüldüğü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 229'uncu maddesinde yer alan; "Faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu" hükmü uyarınca, söz konusu fatura bedellerinden düşük tutarda tapuda beyan edilen miktarların gerçek satış bedeli olmadığı açık olduğundan ve bununla birlikte, davacı şirket temsilcisinin; "mesken satışının düzenlenen fatura tutarından düşük bedelle gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı" yönündeki ifadesinden de hareketle (vergi inceleme raporu Ek-1 tutanak md 9), iktisadi ve ticari icaplara uygun olarak ve olayın özelliğine göre normal ve mutad bir şekilde, alıcılara düzenlenen katma değer vergisi hariç fatura tutarlarının esas alınarak, söz konusu fatura bedellerinden, tapuda satış bedeli olarak beyan edilen miktarların mahsup edilmesi sonucu bulunan toplam 11.286.340-TL'lik matrah farkı üzerinden, 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davacı adına re'sen tarh edilen 225.726,80-TL tapu harcı ile 56.431,70-TL vergi ziyaı cezasında da yasal isabetsizlik bulunmadığı, bu durumda söz konusu hususlar ayrı ayrı dikkate alınarak yapılan tespitlere istinaden bulunan toplam 13.017.940-TL'lik matrah farkı üzerinden, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun uyarınca davacı adına re'sen tarh edilen toplam 260.358,80-TL tapu harcı ile 65.089,70-TL vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Varsayımlar ön kabuller ve genellemelere dayanılarak tarhiyat yapılamayacağı, idarece yapılan işlemlerin hukuka aykırı olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca hesaplanacak nispi harcın alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 26/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
