Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/446
Karar No: 2020/2120
Karar Tarihi: 30.01.2020

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/446 Esas 2020/2120 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2020/446 E.  ,  2020/2120 K.

    "İçtihat Metni"

    6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet ve silahla tehdit suçlarından sanık ..."in, 6136 sayılı Kanun"un 13/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-a, 50/1-a, 52/2 (2 kez) ve 62. ( 2 kez) maddeleri uyarınca sırasıyla, 6.000,00 Türk lirası ve 500,00 Türk lirası adli para cezaları ile 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"n un 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair, Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/11/2016 tarihli ve 2015/609 esas, 2016/563 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 10/12/2019 gün ve 94660652-105-34-5611-2019-Kyb sayılı istemleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/12/2019 gün ve 2019/126921 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daire"ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesince sanığın sabıkasına konu kayıtların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına konu olduğu ve Bakırköy 4. Çocuk Mahkemesinin 2013/702 esas, 2014/3 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde suç işlendiği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de;
    Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/11/2018 tarihli ve 2018/4555 esas, 2018/19259 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 72. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8. maddesine eklenen “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki düzenlemenin, suç tarihinin ve sanığın adlî sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara ilişkin kesinleşme tarihlerinin 28/06/2014 ve sonrası olması hâlinde uygulanabileceği nazara alındığında, sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Bakırköy 1. Çocuk Mahkemesinin 14/05/2009 tarihli ve 2010/758 esas, 2011/1018 sayılı kararının 30/11/2011 tarihinde, Bakırköy 4. Çocuk Mahkemesinin 13/07/2013 tarihli ve 2013/702 esas, 2014/3 sayılı kararının 20/02/2014 tarihinde kesinleşmeleri sebebiyle yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel oluşturmamaları da nazara alındığında; yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak, takdiri indirim uygulandıktan sonra hapis cezası da ertelenen sanık hakkında kanuni olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet ve silahla tehdit suçlarından sanık ..."in, 6136 sayılı Kanun"un 13/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-a, 50/1-a, 52/2 (2 kez) ve 62. ( 2 kez) maddeleri uyarınca sırasıyla, 6.000,00 Türk lirası ve 500,00 Türk lirası adli para cezaları ile 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"n un 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair, Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/11/2016 tarihli ve 2015/609 esas, 2016/563 sayılı kararının, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/11/2018 tarihli ve 2018/4555 esas, 2018/19259 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 72. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8. maddesine eklenen “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki düzenlemenin, suç tarihinin ve sanığın adlî sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara ilişkin kesinleşme tarihlerinin 28/06/2014 ve sonrası olması hâlinde uygulanabileceği nazara alındığında, sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Bakırköy 1. Çocuk Mahkemesinin 14/05/2009 tarihli ve 2010/758 esas, 2011/1018 sayılı kararının 30/11/2011 tarihinde, Bakırköy 4. Çocuk Mahkemesinin 13/07/2013 tarihli ve 2013/702 esas, 2014/3 sayılı kararının 20/02/2014 tarihinde kesinleşmeleri sebebiyle yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel oluşturmamaları da nazara alındığında; yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak, takdiri indirim uygulandıktan sonra hapis cezası da ertelenen sanık hakkında kanuni olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Sanık ... hakkında, 6136 sayılı Kanun"a aykırılık ve silahla tehdit suçlarından kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair kararın, Kanuna uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilebilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağan üstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir.(Ceza Genel Kurulu"nun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kesinleşen bu karar veya hükümlerdeki aykırılıklar başka suretle giderilmesi mümkün olmadığı takdirde, ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna konu edilebilecektir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre tebligatın, öncelikle muhatabın beyan ettiği en son adrese yapılması, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip, bu adrese tebligatın yapılması, bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekmektedir.
    İncelenen dosyada; sanık ... hakkında, 6136 sayılı Kanun"un 13/1, TCK"nın 151/1, 170/1-c, 53. maddeleri uyarınca yasak nitelikte silah taşıma, mala zarar verme ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, sanığın katılan ..."a yönelik eyleminin, silahla tehdit suçunu oluşturması ihtimaline binaen TCK"nın 106/2-a maddesi kapsamında ek savunma hakkı verildiği, yargılama neticesinde Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/11/2016 tarihli ve 2015/609 esas, 2016/563 sayılık kararıyla sanığın, 6136 sayılı Kanun"un 13/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-a, 50/1-a, 52/2 (2 kez) ve 62. ( 2 kez) maddeleri uyarınca sırasıyla, 6.000,00 Türk lirası ve 500,00 Türk lirası adli para cezaları ile 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"n un 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği, mağdur ..."ya yönelik mala zarar verme suçundan açılan kamu davasının ise şikayet yokluğu nedeniyle düşürüldüğü, katılan ..."un yokluğunda verilen kararın, adı geçenin duruşmada verdiği ve bilinen son adresi olan "..." yerine, Mernis adresi olan "..." adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, bu şekilde anılan kararın 02/01/2017 tarihinde kesinleştirildiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Silahla tehdit suçunun zarar göreni katılan ..."ın yokluğunda verilen kararın, öncelikle, duruşmada bildirdiği ve bilinen son adresi olarak kabul edilmesi gereken adreste tebliğe çıkarılması, tebliğ imkansızlığı durumunda ise tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre, katılanın Mernis adresine yapılması gerektiği gözetilmeden, kararın doğrudan adı geçenin Mernis adresinde tebliğ edildiği, böylelikle tebliğ işleminin yöntemine uygun olarak yapılmadığı, bu nedenle silahla tehdit suçuna ilişkin kararın usulüne uygun olarak kesinleştirilmediğinin alaşılması, ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna da ancak, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde başvurulabilmesi karşısında; Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/11/2016 tarihli ve 2015/609 esas, 2016/563 sayılı kararının katılan ..."a yöntemince tebliğ edilmesi ve sonraki işlemlerin mahallinde yerine getirilmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
    Yine, her ne kadar, 6136 sayılı Kanun"a aykırılık suçunun zarar göreni katılan ... olmayıp, anılan suça ilişkin mahkumiyet hükmünün kesinleştirilmesinde yasaya aykırılık bulunmasa da, Dairemizce anılan suça dair hükmün kanun yararına bozulması durumunda ve silahla tehdit suçundan kurulan hükme ilişkin katılan tarafından istinaf kanun yoluna müracaat edilmesi halinde, usul ekonomisi ilkesi ile de bağdaşmayacak şekilde, Yerel Mahkeme ile Bölge Adliye Mahkemesi"nde ayrı ayrı yargılamaların yürütülecek olması ihtimali gözetildiğinde, yasak nitelikte silah taşıma suçundan kurulan hapis cezasına ilişkin kanun yararına bozma başvurusunun da bu aşamada reddine karar vermek gerekmiştir.
    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    1)Sanık ..."in 6136 sayılı Kanun"a aykırılık ve silahla tehdit suçlarından cezalandırılmasına dair, Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/11/2016 tarihli ve 2015/609 esas, 2016/563 sayılı kararına yönelik, CMK"nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN BU AŞAMADA REDDİNE,
    2)Dosyanın, Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/11/2016 tarihli ve 2015/609 esas, 2016/563 sayılı kararının katılan ..."e yöntemince tebliği için mahalline gönderilmesine, sonraki işlemlerin mahallinde Mahkemesince yerine getirilmesine, 30/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi