17. Hukuk Dairesi 2016/7362 E. , 2019/2197 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ..."ın 29/09/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, kaza tespit tutanağında asli kusurlu olarak belirlenen ... yönetimindeki minibüs ile Şeyhmus Yanı adlı kişinin sevk ve denetimindeki plakasız motosikletin çarpışmasıyla meydana gelen kazada müvekkili ..."ın motosikletin arkasında yolcu olarak bulunduğunu, müvekkilinin maluliyetine sebebiyet veren kazada kullanılan minibüsün ... Sigorta A.Ş tarafından KTK zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigorta ettirildiğini, belirterek, fazlaya ve faize ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen 1.000,00 TL maddi tazminat ile, davalı ..."den 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte tahsili ile, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; a-295,80 TL maddi tazminatın (davalılardan ... için kaza tarihi olan 29/09/2012 gününden ve davalı ... için temerrüt tarihi olan 26/04/2013 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, b-8.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ..."dan alınarak davacıya verilmesine, fazla ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davacı lehine 295,80 TL maddi tazminata hükmedilmiş olup; karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, davalı ... yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı ..." ün maddi tazminata ilişkin temyiz isteminin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ..."ün sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir
olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ün temyiz isteminin maddi tazminat hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..." ün sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ün temyiz itirazlarının kabulü ile manevi tazminat hükmünün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 27/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.