Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 1987/802
Karar No: 1989/2731
Karar Tarihi: 13.12.1989

Danıştay 10. Daire 1987/802 Esas 1989/2731 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir TV programında cinsel sapma içindeki kişilerin ruhsal durumlarının hukuki ve tıbbi sonuçlarının tartışıldığı ve uzman kişilerin görüşlerine yer verildiği, doktordan davacının kişilik haklarını, onurunu, saygınlığını zedeleyici bir niteliği olmadığı sonucuna varmıştır. Maddi tazminat istemi de kanıtlanmadığı için reddedilmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri Türk sorumluluk hukukunda şahsi menfaatlerin haksız tecavüze uğraması halinde Medeni Kanunun 24.maddesi ve Borçlar Kanununun 49.maddesi olup, kamu idarelerinin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü bulunduklarının Anayasanın 125.maddesinde yer aldığı ifade edilmiştir.

Daire : ONUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 2731
Esas Yılı : 1987
Esas No : 802
Karar Tarihi : 28/12/989

TELEVİZYONDA YAYINLANAN "…" ADLI PROGRAMDA CİNSEL SAPMA İÇİNDEKİ KİŞİLERİN RUHSAL DURUMLARININ HUKUKİ VE TIBBİ SONUÇLARININ TARTIŞILDIĞI VE BU KONUDA UZMAN KİŞİLERİN GÖRÜŞLERİNE YER VERİLDİĞİ, DOKTORDAN DAVACININ KİŞİLİK HAKLARINI, ONURUNU, SAYGINLIĞINI ZEDELEYİCİ BİR NİTELİK TAŞIMADIĞI BU NEDENLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMLERİNİN REDDİNDE İSABETSİZLİK BULUNMADIĞI HK.
Uyuşmazlık; TV'de yayınlanan "…" adlı programda davacının kişilik haklarına yayın yolu ile saldırıda bulunulduğu iddiasıyla manevi ve maddi zararın tazmini istemiyle açılan dava sonucunda,İdare Mahkemesince, kamu idarelerinin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü bulunduklarının idare hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi, Anayasanın 125.maddesinde de bu kuralın hükme bağlandığı, Türk sorumluluk hukukunda, şahsi menfaatlerin haksız tecavüze uğraması bunların haleldar edilmesi hallerinde Medeni Kanunun 24.maddesi ve Borçlar Kanununun 49.maddesinde yerini bulan manevi tazminat isteminin hukuken benimsenen bilmesinin ancak "hatanın hususi ağırlığı" koşulunun gerçekleşmiş olmasına bağlı bulunduğu, manevi tazminat istemlerinde kişilik haklarına tecavüzde, sataşmada bulunan kişinin bu eyleminin hususi ağırlığının bulunması ve gerçekleşmiş olması koşulunun hukuk öğretisinde ve yüksek mahkeme kararlarında tam bir içtihat birliği ile benimsendiği, giderek, buna zarar gören kişinin kusurlu eylem ve davranışının da sebep olup olmadığı, varsa bu katkı ile birlikte tazminatın değerlendirilebileceği görüşünde birleşildiği, 25.10.1981 günü TV'de yayınlanan "…" adlı izlencede, ".. öteden beri bilinen, ancak son yıllarda gitgide belirgin bir görünüm kazanan.." eşcinsel, kadınımsı görünüm ve davranışlı erkeklerin konu edildiği, genelinde toplumun dışladığı bu kişilerin önleyemedikleri kadınsı eğilimlerinin baskısı altında, erkeklik fonksiyonlarını, çocuk yapma kabiliyetlerini yok edici cinsiyet değiştirme ameliyatlarına dahi razı olduklarının kendi ağızlarından anlatımları ile görüntülendiği ve bu arada bu operasyonları yapan doktorun da davacı olduğunun vurgugulandığı, davacının da yayının bir bölümünde kendisine savunma hakkı verilmeden sadece itham edilmekle yetinildiği, başkaları tarafından da yapılan bu operasyonları sadece kendisinin yaptığı gibi yanlış bir izlenimin uyandırıldığı, büyük paralarla, ayasal olmayan ameliyatlar yaptığının vurgulandığı, bu şekli ile de toplum içinde küçük düşürüldüğü,kişilik ve meslek unsuru ile saygınlığının böylece uğradığından bahisle manevi ve maddi tazminat isteminde bulunduğu, oysa incelenen yayın metninden, konun çok yönlü olarak ele alındığı, cinsel sapma içindeki kişilerin ruhsal durumlarının, bunların psikopatolojik zorunluluklarının hukuki ve tıbbi sonuçlarının tartışıldığı, bu konuda uzman kişilerin görüşlerine yer verildiği görüşüldüğü gibi, programa çıkarılan ransseksüellerin davacıya ameliyat yaptırdıklarını bildirmeleri yanında davacının da programda yer aldığı, onun da bu tür cinsel sapmalar ve ameliyatlar hakkında açıklamalarına yer verildiği, sonunda hasta-hekim karşılaştırılmasına gidildiğinde davacının aleyhinde olacağından bahisle stüdyoyu terkederek, kendisine ithamlara karşı beyanda bulunabileceği bir olanağın verildiği halde davacının buna yanaşmadığının anlaşıldığı, davalı idarenin gerçek olguları yansıtan dava konusu yayınında davalı idarenin yayıncılık ilkelerine aykırı bir hareketi görülmediği gibi, davacının kişilik haklarını, onurunu, saygınlığını zedeleyici, manevi tazminatın ön koşulunu oluşturan "hususi ağırlığı olan bir hatasının" olduğu sonucuna varılmadığı, davacı hakkında, dava konusu TV yayınında konu edinilen operasyonlarla ilgili olarak çalışmakta olduğu Üniversite tarafından verilen disiplin cezasının da hususi ağırlığı olan hatanın dava konusu olayda oluşmadığının diğer bir kanıtı olduğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine;Maddi tazminat istemine gelince; yayının yapıldığı tarihten sonra müşterilerinin azaldığı, kazancının düştüğü savı ile istenen maddi zararın saptanabilmesi için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 22.9.1986 tarihli ve taraflarca itiraz edilmeyen raporda, yayından sonra davacının gelirinde bir kaybın meydana geldiğinin müşahade edilmediğinin belirtildiği, böylece davacının maddi tazminat isteminin kanıtlanamadığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine ilişkin olarak verilen kararın; bozulması isteminden ibarettir.
Bozulması istenen karar, usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile bozulması istenen kararın onanmasına karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi