Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2253
Karar No: 2022/1740
Karar Tarihi: 12.05.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2253 Esas 2022/1740 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2253 E.  ,  2022/1740 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/2253
    Karar No : 2022/1740

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 09/03/2021 tarih ve E:2017/562, K:2021/573 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların hak ediş tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve 6749 sayılı Kanun'un (667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin) 3. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 09/03/2021 tarih ve E:2017/562, K:2021/573 sayılı kararıyla;
    Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ve davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
    "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:2018/153 sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 13 ay 1 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
    ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına, hakim-savcı adaylık döneminde örgüte ait staj evlerine kaldığına, örgüt toplantılarına katıldığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
    YARSAV üyeliği yönünden, üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu,
    Diğer hususlar yönünden, hizmet belgesinin incelenmesinden, HSK 2014 yılı üye seçimi döneminde Iğdır ilinde hakim olarak görev yaptığı anlaşılan davacının, örgütün Iğdır seçim sorumlu olarak belirlenmesinin, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu,
    Ayrıca, davacının üzerinde 1 adet 1 Amerikan Doları para bulunmasının, davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olarak değerlendirildiği belirtilerek,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
    Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden, davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının hak ediş tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, tetkik hakiminin görüşü tarafına tebliğ edilip karşı görüşü alınmadan karar verildiğinden çekişmeli yargılama ilkesine aykırı bir yargılama yapıldığı, dava konusu işlemin, ceza hukuku anlamında bir ceza olması nedeniyle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin sağlanması gerektiği, 667 sayılı KHK ile getirilen düzenlemenin suç ve ceza içeren düzenleme mahiyetinde olmasına rağmen geçmişe etkili olarak uygulanması nedeniyle suç ve cezaların kanuniliği ile suç ve cezaların geriye yürümezliği ilkesinin ihlal edildiği, meslekten çıkarılmasına esas bilgi ve belgelerin tarafına tebliğ edilmediği, meslekten çıkarma kararının tesis edildiği tarih itibarıyla hakkında herhangi bir delil bulunmaması nedeniyle kararın keyfi nitelikte olduğu, zira söz konusu kararda şahsına yönelik kişiselleştirme yapılmadığı, davalı idarece yeniden inceleme hakkı verilmek suretiyle savunma hakkının tanındığı yönündeki iddiasının kabul edilemez olduğu, aynı şekilde işlemin olağanüstü tedbir niteliğinde olduğundan hareketle savunma hakkının kullandırılmamasının işlemi sakatlamadığı yönündeki Dairece yapılan tespitin de hukuka aykırı olduğu, bu haliyle meslekten çıkartma niteliğinde bulunan dava konusu işlem tesis edilmeden önce savunma alınmamış olmasının Anayasa ve ilgili düzenlemelerle bağdaşmadığı, hakkında verilen mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olmasına rağmen gerekçeli kararda yer alması ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla herhangi bir delil bulunmamasına rağmen meslekten çıkarılması nedeniyle masumiyet karinesinin ihlal edildiği, yargılamanın makul sürede tamamlanmadığı, anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine ilişkin somut bir tespitin bulunmadığı, hakkında düzenlenen farklı tarihli ByLock tespit tutanaklarında çelişki bulunmasına rağmen idari merciler ve yargısal makamlar tarafından bu çelişkiye ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadığı, ByLock deliline ilişkin elde edilen verilerin yasadışı delil niteliğinde olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, örgüt hiyerarşisi içinde ByLock uygulamasını kullandığına ilişkin adli merciler tarafından alınmış teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren bilirkişi raporu bulunmadığı gibi anılan programı kullandığına ilişkin tespit edilen herhangi bir ID numarasının ya da mesajın da olmadığı, aleyhine tarafsız ve bağımsız tanık beyanı bulunmadığı, mahkemelerce beyanları alınmış sabit bir ifadenin de olmadığı, delil olarak gösterilen beyanların soruşturma aşamasında alınan ifadeler olduğu, öte yandan, aleyhine beyanda bulunan tanıkların etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler olduğu, salt kendini kurtarma gayesi ile beyanda bulundukları, anılan beyanların özgür iradeye dayanmadığı, YARSAV'ın bağımsız yargıçların kendi aralarında oluşturduğu bir oluşum olduğu, hiçbir bağımsız yargıcın özgür iradesi ile faaliyetine katıldığı bağımsız bir oluşumun faaliyetleri nedeniyle cezai sorumluluğa tabi tutulamayacağı, üzerinde yapılan aramada 1 Dolar bulunduğu tespit edilmiş olmakla birlikte, anılan paraya el konulmadığı gibi seri numarası vs. ayırt edici özelliklerinin de tespit edilmediği, söz konusu paranın örgüt ile bağlantıya delil kabul edilebilmesi için ayırt edici bir özelliğinin bulunması gerektiği, 2014 yılı HSYK seçimlerinde seçim sorumlusu olduğu tespitinin hangi hukuki delil ile yapıldığının belirtilmediği, bu hususun ne suretle örgüt üyeliği ile irtibatlandırıldığının irdelenmediği, dava konusu işlemle özel hayata saygı hakkına yapılan müdahalenin kanuni dayanağının bulunmadığı, zira 667 sayılı KHK'nin 3 ve 4. maddelerinde yer alan düzenlemeler muğlak olduğundan hukuki öngörülebilirlik ve ulaşılabilirlik ilkesine aykırı olduğu, ayrıca olağanüstü hal döneminde, olağanüstü halin gerektirdiği ölçüde, olağanüstü hale neden olan konularla ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceğinden, olağanüstü halin sona ermesi ile birlikte mesleğinden çıkarılmasına ilişkin işlemin dayanağının kalmadığı, müdahalenin meşru bir amacının da olmadığı ve meslekten çıkarma kararının demokratik toplumda hangi sebeple gerekli olduğunun ortaya konulamadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 09/03/2021 tarih ve E:2017/562, K:2021/573 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Fazladan yatırılan …TL harcın istemi hâlinde davacıya iadesine,
    4. Kesin olarak, 12/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi