Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 12.20. YTL onama harcının mahsubuna bakiye 0,90 YTL. harcın temyiz edenden alınmasına, 20.02.2007 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
ÜYE ........KARŞI OY YAZISI
Alacaklı Ceylani Hafızoğlu dayanak çekte ciranta konumunda olup, keşideci borçlu Hüseyin Bulak hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlamıştır. Örnek 10 icra emri tebliğ üzerine borçlu yasal süresi içersinde icra mahkemesine (İİK 168/5 mad.) yaptığı itirazında; İstanbul icra mahkemelerinin yetkisine ve takip alacaklısının çekte yetkili hamil olmadığına çek arkasındaki karalamalarla, ibrazdan sonra çeki alacaklının aldığına (ekte) bankaya ibraz anında bankadan alınan çek fotokopisini de ibrazla, çek vasfını yitirdiğinden bahisle dayanak belge ile ilgili takibin iptalini istemiştir. Mahkemece TTK. 705 maddesi uyarınca ibrazdan sonra alacağın temliki hükümlerinde takip alacaklısına bir ciro olmadığından İİK. 170/a mad. nedeniyle takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın alacaklı vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede;
Takip dayanağı çek hamiline düzenlenmiş olup TTK 692. maddesinde belirtilen unsurları taşımaktadır. TTK. 702 maddesi gereğince de çizilmiş cirolar yazılmamış hükmünde olduğundan ve cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır ise de hamiline düzenlenen takip dayanağı dayanak çekde bu kural uygulanamayacağından çek arkasında, diğer ciro imzaları çizildiğinden sadece takip alacaklısının cirosu olmakla alacaklı yetkili hamildir. Daha geniş bir anlatımla; Hamiline yazılı bir çekin cirosu esas itibariyle devri gösteren bir isbat vasıtası olarak anlam taşıyabilir.; Fakat hakkı devredici herhangi bir fonksiyonu yoktur. Hamiline yazılı çekde hak sahipliği senedi elde bulundurmakla tesis edildiğinden, böyle bir cironun ayrıca hak sahipliğini teşhis fonksiyonuda mevcut değildir. Hamiline düzenlenen çekin cirosunda T.T.K. 702. maddesinde işaret olunan şekilde hak sahipliğinin ispatı şartı aranmaz. Bu sebeple hamiline yazılı çekdeki cirolar arasında muntazam bir ciro zincirinin varlığı önem taşımaz.Bu gibi senetlerdeki hak ciro ile değil sadece senedin verilmesi ile intikal eder. Hamiline yazılı bir çek, anlaşma ve zilyetliğin devriyle intikal edebileceğinden, ayrıca birde ciro olunmuş ise, senedi emre yazılı senet haline getirmez.(TTK.703.mad) Ancak hamiline yazılı çek birden fazla kimseler tarafından müteaddit defalar ciro olunmuşsa, ciroların yapıldığı zaman itibariyle önceki cirantalar sonrakilere karşı sorumlu olur ( Prof.Dr. Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuku Sh. 1148 vd). (TTK’nun 730.maddesinde aynı Kanun hak sahipliğini ispat vazifesini düzenleyen 598.maddeye atıf yoktur. Ancak, TTK’nun 702 ve 703 maddeleri hak sahipliğini ispat vazifesini çeklere hasren düzenlemekle yukarıda yazılı açıklamalar hamiline yazılı çeke münhasır olduğu tartışmasızdır.)
Öte yandan, irdelenmesi gereken bir diğer husus da; TTK’nun 721.maddesinde belirlendiği üzere çekin cirosunun ibraz müddetinin bitiminden önce yapılması zorunludur. Ancak, ibraz müddeti geçmemiş olsa dahi ibrazdan veya protestonun çekilmesinden ve muadili olan tespitin yapılmasından veya ibraz süresinin geçmesinden sonra yapılan cirolar, alacağın temliki hükmündedir. Bir başka anlatımla, senedin kambiyo senedi olma vasfına etkili olmamakla beraber, borçlu lehdara veya takip alacaklısından önceki hamillere (cirantalara) karşı ileri sürebileceği defileri ileri sürebilir (TTK’nun 730.md. göndermesi ile çeklerde de uygulanması gereken TTK’nun 599/son madde hükmüne göre). Ciroda tarih yoksa ibraz müddetinden önce yapıldığının kabulü gerekir. (TTK’nun 705/2) Ancak bu, aksinin ispatı mümkün bir karine olduğundan yazılı delil ile aksinin ispatı mümkündür.(Prof. Dr. Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuku sf:1151)
Tüm bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde; az yukarıda açıklandığı üzere çizilmiş ciroların varlığı senedin kambiyo vasfını etkilemeyeceğinden ve senetteki hakkın devri de teslimle geçeceğinden (hamiline yazılı çek olduğundan) alacaklı yetkili hamil ise de borçlunun itiraz dilekçesine eklediği çekin ibrazında alacaklının isim ve imzası bulunmadığından, çekin ibrazdan sonra alacaklı eline geçtiğinin kanıtlandığı kabul edilmeli (TTK.705/1.mad) ve bu nedenle de alacağın temliki hükmünde tutulmalıdır.
Ne var ki, borçlu itirazında TTK.nun 730.maddesi göndermesi ile çeklerde de uygulanması gereken TTK.nun 599/1.maddesi koşullarında bir itiraz ileri sürmediğinden mahkemece itirazın reddine karar vermek gerekirken kabulü ile takibin iptali isabetsiz olduğundan alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle bozulması gerekeceğinden çoğunluk onama görüşüne katılmıyorum. 20.02.2007
Üye
........................