
Esas No: 2022/893
Karar No: 2022/1777
Karar Tarihi: 16.05.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/893 Esas 2022/1777 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/893 E. , 2022/1777 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/893
Karar No : 2022/1777
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : I. Huk. Müş. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mardin ili, … ilçesi, … Müezzin-Kayyımı olarak görev yapan davacının, Diyanet Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-(b) maddesinde yer alan "Atamalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şartını kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığının … tarih ve E…. sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile soruşturma raporunun birlikte incelenmesi sonucunda, davacının Gaziantep ilinde imam-hatip olarak görev yapmaktayken ''elektrik enerjisi hakkında nitelikli hırsızlık'' suçunu işlediği … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla sabit olduğundan, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-(b) maddesinde yer alan itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklindeki ortak nitelik şartını kaybettiği anlaşılan davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 23/02/2021 tarih ve E:2021/219, K:2021/848 sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu olayda, davacının görevine son verilmesine neden olan eyleminin İslam törelerine uygun olmadığı tartışmasız olmakla birlikte, söz konusu eylemlerinin çevresinde bilinir olduğu hususunun, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delillerle ispat edilemediği gibi, alenileşmediği, mesleğine ya da sosyal çevresine yansımalarının olduğuna dair bir bulgunun da olmadığı, dolayısıyla yönetmelikte aranan koşullardan birisinin gerçekleşmediği sonucuna varılarak, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediğinden davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararıyla; … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı, davacının istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Gaziantep ilinde hakkında açılan ceza davasında yaptığı savunmanın dosya içerisine getirilmediği, ceza dosyasına bakıldığında isnat edilen suçu hiçbir zaman kabul etmediğinin görüleceği, ceza usul hukukunda yeni olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları (HAGB) hakkında yeterli bilgisi olmadığından bu kararın ileride başına ne getireceğini bilemediği, savunma hakkı elinden alınarak bu kararın verilmiş olduğu; başka bir iftira sonucunda açılan soruşturma sonucunda dava konusu işlemin tesisinin hukuka aykırı olduğu; HAGB kararı ile memurların görevine son verilemeyeceği; idarenin, imam hatiplik yerine unvan değişikliği ile memur olarak çalışmasına karar verebileceği hâlde bu yolun kullanılmadığı; cami lojmanında ikamet etmekte olduğundan, mülk sahibi olarak idarenin 2010 yılındaki bu olaydan haberdar olmasına rağmen o dönemde bir işlem yapmadığı, olayda disiplin zamanaşımının bulunduğu, mahkeme kararında bu hususta bir değerlendirmede bulunulmadığı; savunma hakkı tanınmadan dava konusu işlemin tesis edildiği; üzerinden 6 yıl geçtikten sonra başka bir ildeki olay nedeniyle, tarafına yüklenen eylemin alenilik kazandığının söylenemeyeceği, buna yönelik hiçbir olgunun mevcut olmadığı; ısrar kararının temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin mevzuat hükümleri çerçevesinde, usule ve hukuka uygun olarak tesis edildiği, davacının iddialarının daha evvel karşılanıp çürütüldüğü, temyiz talebinin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/05/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan alanlarda görev yapan personelin; 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinin (B) bendinin 2 numaralı alt bendi ile aynı Kanun'un 98. maddesinin (b) bendi uyarınca, 633 sayılı Kanun'un "Personelin nitelikleri" başlıklı 9. maddesinin 2. fıkrasında yapılan yollama gereği, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nde aranılan "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu'' şeklindeki ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle görevine son verme işleminin tesisi için, ''İslam törelerine uygun olmayan bir eylemin bulunmasının'' yanında, diğer bir şart olarak ''bu eylemin çevresinde bilinir olmasının" da gerektiği, ancak bu iki şartın birlikte gerçekleşmesi durumunda görevine son verilebileceği açıktır.
Uyuşmazlık konusu olayda, Diyanet İşleri Başkanlığının 01/03/2016 tarihli onayı ile başlatılan soruşturma sırasında, davacının, … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçunu işlediği tespitinin yapıldığı anlaşıldığından bahisle soruşturma raporunda getirilen teklif doğrultusunda, dava konusu işlemle görevine son verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, Gaziantep ilinde imam-hatip olarak görev yapmaktayken ''elektrik enerjisi hakkında nitelikli hırsızlık'' suçunu işlediğinden bahisle … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, bu sürede kasıtlı bir suç işlememesi durumunda davanın düşmesine karar verildiği ve bu kararın 12/07/2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının görevine son verilmesine neden olan söz konusu eylemin "İslam törelerine uygun olmadığı" tartışmasız olmakla birlikte, bu eylemin "çevresinde bilinir" olduğu hususunun, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delillerle ispat edilemediği gibi, alenileşmediği, mesleğine ya da sosyal çevresine yansımalarının olduğuna dair bir bulgunun da olmadığı, dolayısıyla Yönetmelikte aranan koşullardan birisinin gerçekleşmediği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, olayda, davacı hakkında ceza mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin söz konusu karara dayanılarak işlem tesis edilmesinin de açıkça hukuka aykırı olduğu tartışmasızdır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığından bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.