
Esas No: 2017/5211
Karar No: 2022/5674
Karar Tarihi: 16.05.2022
Danıştay 6. Daire 2017/5211 Esas 2022/5674 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Danıştay 6. Dairesi, Artvin'in Merkez İlçesi'nde bulunan bir taşınmazın koruma alanında kalmasına rağmen kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresiz olarak kısıtlandığı gerekçesiyle açılan davada, taşınmazın değerinin ödenmesine hükmeden Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararını onadı. Kararın gerekçesinde, koruma amaçlı imar planının yapılmaması nedeniyle taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının belirsiz süre ile kısıtlandığı belirtildi. Karara karşı çıkan bir üye ise koruma alanlarındaki taşınmazların kamulaştırılması usul ve esaslarına dair hükümleri detaylı bir şekilde açıklayarak kararın bozulması gerektiğini söyledi. Kanun maddeleri ise şu şekilde:
- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 15. madde, 1. fıkra (a) bendi
- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 15. madde, 1. fıkra (c) bendi
- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 15. madde, 1. fıkra (e) bendi
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/5211
Karar No : 2022/5674
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
3- ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN ÖZETİ : Artvin İli, Merkez İlçesi, ... Köyü, ... ada,... parsel ve ... ada ve ... parsel sayılı taşınmazların koruma alanında kalmasına rağmen kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık 161.920,66 TL'nin (ıslah öncesi 10.000,00 TL) dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın kabulü yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararına karşı yapılan davalının istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacıların istinaf başvurusunun ise reddine dair ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarihli, E:..., K:... sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 16/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY (X):
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun "Kamulaştırma" başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; "Kısmen veya tamamen gerçek ve tüzel kişilerle mülkiyetine geçmiş olan korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanları Kültür ve Turizm Bakanlığınca hazırlanacak programlara uygun olarak kamulaştırılır. Bu maksat için, Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesine yeterli ödenek konur." (c) bendinde; "Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunma alanları, imar planında yola, otoparka, yeşil sahaya rastlıyorsa bunların belediyelerce; sair kamu kurum ve kuruluşlarının bakım ve onarım ile görevli oldukları veya kullandıkları bu gibi kültür varlıklarının korunma olanlarının ise, bu kurum ve kuruluşlarca, kamulaştırılması esastır." (e) bendinde ise; "Kamulaştırma işlemleri, bu Kanun hükümleri ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerine göre yapılır." düzenlemeleri yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, Dairemizin 29.12.2021 tarihli, E:2017/5211 sayılı ara kararıyla davalı idareden uyuşmazlığa konu taşınmazı da kapsayan alanda 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planının bulunup bulunmadığının sorulmasına, bulunmakta ise uyuşmazlığa konu taşınmazın renkli kalemle işaretlendiği onaylı plan paftalarının fiziki ortamda istenilmesine ve uyuşmazlığa konu taşınmazın sit alanında kalıp kalmadığının sorulmasına, kalmakta ise sit alanının türünün ve derecesinin bildirilmesine karar verildiği, davalı idare tarafından ara kararına cevap olarak sunulan ve 08.02.2022 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğünde kayda giren dilekçede taşınmaz çevresine yönelik alınmış herhangi bir kentsel ve arkeolojik sit kararının olmadığının ve taşınmazı kapsayan alanda koruma amaçlı imar planının bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinde, koruma alanlarında kalan taşınmazların kamulaştırılmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Taşınmazları kapsayan alanda koruma amaçlı bir imar planı bulunmadığından idarenin imar planı yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği açıktır. Temyize konu kararda her ne kadar, ... ada, ... parselin tapu kaydında, ahşap bir katlı ev ve ahşap iki katlı ahır ve bahçe olarak, ... ada, ....parsel sayılı taşınmazın ise tarla olarak kayıtlı olduğu, anılan taşınmazların kültür varlığı olarak tescil edilmesinin gerek söz konusu taşınmazların bahçe ve tarla olarak gerekse üzerlerinde mevcut ahşap yapıların kullanımına sınırlama getirmediği, söz konusu taşınmazların 30.11.2012 tarihinde kültür varlığı olarak tescilinden sonra taşınmazların kısa süre içinde kamulaştırılmalarının idareden beklenemeyeceği belirtilmiş ise de, koruma amaçlı imar planının yapılmasındaki gecikme, davacıların taşınmazları üzerindeki mülkiyet hakkının kullanımını belirsiz süre ile kısıtlamaktadır.
Bu itibarla, mülkiyet hakkı süresi belirsiz bir şekilde kısıtlandığı açık olduğundan taşınmazların bedeli tespit edilerek uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.