Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Başvuru; usulsüz tebliğ nedenine dayalı şikayettir.
Borçlulara tebliğe gönderilen ödeme emri Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği halde Tüzüğün 28. maddesinin uygulanmadığı görülmektedir. Tüzüğün anılan maddesine göre; muhatabın adreste neden bulunmadığı; komşu, kapıcı, yönetici, Zabıta amir ve memurları vs. gibi kimselerden sorulmalı, tevziat saatinden sonra adrese geldiğinin tespit edilmesi ve bu hususun tebligat parçasına yasılıp tevsik edilmesi halinde TK 21’e göre tebligat yapılmalıdır. Somut olayda, yukarıda yazılı hususlar yerine getirilmediğinden tebligat bu haliyle usulsüzdür. (HGK’nun 29.12.1993 tarih ve 1993/18-778 E, 1993/876K....). mahkemece şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunu’nun 32. maddesine göre öğrenme tarihinin tespitine ve tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar vermesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsiz olduğu gibi, diğer borçluların birleştirilen şikayet dosyaları ile ilgili olarak olumlu olumsuz karar verilmemesi de doğru değildir.
SONUÇ  : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.