Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/195
Karar No: 2022/1758
Karar Tarihi: 16.05.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/195 Esas 2022/1758 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/195 E.  ,  2022/1758 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2022/195
    Karar No : 2022/1758

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF : I-(DAVALILAR) :
    1-… Bakanlığı
    VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. …
    2-… Kurumu
    VEKİLİ : Av. …
    II- (DAVALI YANINDA MÜDAHİLLER) :
    1- … Derneği
    VEKİLİ : Av. …
    2- … Derneği
    VEKİLİ : Av. …
    3- … Derneği
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 17/05/2021 tarih ve E:2019/7622, K:2021/2249 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 01/03/2011 tarih ve 27861 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in 38. maddesinin ve bu Tebliğ eki Sistemik Antimikrobik ve Diğer İlaçların Reçeteleme Kuralları Listesinde (Liste-1'de) yer alan Piperasilin-Tazobaktam, Tikarsilin Klavulanat, Sefoperazon-Sulbaktam, Sefepim, İmipenem, Meropenem, Ertapenem, Doripenem, Tigecycline, İsepamisin, Vankomisin, Teikoplanin ve Sodyum fucidat enjektabl formunun, enfeksiyon hastalıkları uzmanı (EHU) hekimleri ile birlikte 3. basamakta hematoloji, onkoloji veya göğüs hastalıkları uzman hekimi tarafından reçete edilebilmesine ilişkin kuralın, ''... veya 3. basamakta hematoloji, onkoloji veya göğüs hastalıkları uzman hekimi'' kısmının iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 17/05/2021 tarih ve E:2019/7622, K:2021/2249 sayılı kararıyla;
    Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 08/03/2018 tarih ve E:2015/4772, K:2018/800 sayılı bozma kararına uyularak;
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 63. ve 72. maddelerine yer verilmiş,
    Dava konusu Tebliğ ile yapılan değişiklikten önce 25/03/2010 tarih ve 27532 mükerrer sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği eki "Sistemik Antimikrobik ve Diğer İlaçların Reçeteleme Kuralları" Listesinde (EK-2/A) tedavi için gerekli görülen antibiyotiklerin reçete edilme esaslarının belirlendiği; sözü edilen listeye göre, Piperasilin-Tazobaktam, Tikarsilin Klavulanat, Sefoperazon-Sulbaktam, Sefepim, İmipenem, Meropenem, Ertapenem, Doripenem, Tigecycline, İsepamisin, Vankomisin, Teikoplanin ve Sodyum fucidat enjektabl formunun, enfeksiyon hastalıkları uzmanı (EHU) hekimlerce reçete edilebileceği kuralının yer aldığı; 01/03/2011 tarih ve 27861 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tebliğ'in dava konusu 38. maddesi ile SUT eki "Sistemik Antimikrobik ve Diğer İlaçların Reçeteleme Kuralları" Listesi (EK-2/A) yeniden düzenlenerek belirtilen ilaçların enfeksiyon hastalıkları uzmanı (EHU) ile birlikte 3. basamakta hematoloji, onkoloji veya göğüs hastalıkları uzman hekimleri tarafından da reçete edilebilmesine olanak tanındığı;
    Konuya ilişkin olarak Sağlık Bakanlığınca, antibiyotik kullanımı ilkeleri doğrultusunda febril nötropenik hastalarda antibiyotik kullanım ilkelerini gözden geçirmek üzere Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünde 15/02/2011 tarihinde toplanan bilimsel komisyonda, EHU uygulamasında bir branş alanında yapılacak değişikliğin emsal oluşturarak başka branşlar tarafından da talep edileceği, bu durumun akılcı antibiyotik kullanımı uygulamasını ortadan kaldıracağı yönünde görüş bildirilmişse de; davalı Kurumca onkoloji, hematoloji ve göğüs hastalıkları uzmanları tarafından takip edilmekte olan hayati öneme sahip ağır durumdaki hastalara ayrıca enfeksiyon hastalıkları uzmanı onayı alınmadan, herhangi bir gecikmeye sebebiyet verilmeden tedaviye başlanılmasının amaçlandığı; enfeksiyon hastalıkları, onkoloji, hematoloji ve göğüs hastalıkları uzmanlarının katıldığı toplantılarda da bu yönde istekte bulunulduğunun anlaşıldığı;
    Dava konusu Tebliğ ile düzenlemede anılan antibiyotikleri reçeteleme konusunda enfeksiyon hastalıkları uzmanı yanında eklenen uzmanlık branşlarına ait hastalıklarda enfeksiyon gelişme olasılığının oldukça yüksek olduğu; bu durumda hastalar için vakit geçirilmeksizin tedaviye başlanılmasının hayati önem arz ettiği; hastalıklara tanı koyma hakkına sahip olan hekimin, bunun için gerekli yolları kullanacağı, tedavi edilen bir hastanın iyileşmesini sağlayacak ilaçların reçetelenmesinin, hastaya uygulanan tedavinin ayrılmaz bir parçası olduğu, hekimin o hastalığı tedavi için gerekli ilaçları reçete etme yetkisinin de bulunduğu dikkate alındığında, anılan antibiyotiklerin enfeksiyon hastalıkları uzmanı ile birlikte 3. basamakta hematoloji, onkoloji veya göğüs hastalıkları uzman hekimleri tarafından da reçete edilebilmesine olanak sağlayan dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
    davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ilaç kullanımıyla ilgili kararların yalnızca bir idari işlemden ibaret olmayıp toplumun sağlığı açısından oldukça önemli nitelikteki tıbbi kararlar olduğu, özellikle antibiyotik gibi toplum tarafından erişimi kolay olan ve yanlış kullanılması sonucu toplum sağlığındaki olumsuz etkileri oldukça yıkıcı olabilecek ilaçlar hakkında verilen kararların alanında uzman, tıp eğitimi almış ve ilgili alanlarda ihtisas yapmış bilim insanlarından oluşan komisyonların görüşü alınarak verilmesinin önemli olduğu; somut olayda ise sağlık otoritesi olan Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan ve alanında uzman hekimlerin yer aldığı komisyonun, dava konusu Tebliğ'in uygun olmadığı yönünde görüş verdiği; dava konusu SUT'tan önceki Tebliğ'de enfeksiyon hastalıkları dışındaki alanlarda uzman olan hekimlere acil durumlarda antibiyotik kullanma imkanının verildiği; mikroorganizmalardan kaynaklanan hastalıkların teşhis ve tedavisinde spesifik olarak uzmanlık eğitimi alanların enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının olduğu, uygunsuz antibiyotik kullanımı sonrasında hastalarda direnç oluştuğu, ülkemizde de antibiyotik direncinin yüksek olduğu, dava konusu düzenleme ile antibiyotik kullanımının yaygınlaşacağı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
    Davalı yanında müdahillerden … Derneği tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuş, diğer müdahiller tarafından ise savunma varilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
    Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 08/03/2018 tarih ve E:2015/4772, K:2018/800 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davacının temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 17/05/2021 tarih ve E:2019/7622, K:2021/2249 sayılı kararının ONANMASINA,
    3.Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi